Yazı Dizisi: Sınıf ayağa kalkarken 1 Mayıs

Hazırlayan: Dilan Esen

Başlarken...

Düşük ücretler, açlık sınırında yaşam mücadelesi, sendikal ve anayasal haklara müdahale, örgütlülüğe tahammülsüzlük…

1 Mayıs İşçi Bayramı’nın talepleri dün de bugün de aynı. Pandeminin ardından ve ekonomik krizin içindeyken bu yıl 1 Mayıs’a emekçiler, açlık ve yoksulluk sınırında giriyor. Asgari ücretin, emekli maaşlarının açlık sınırında kaldığı, hatta asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği Türkiye’de ana talep ek zam oldu.

Bunun yanında emekçi mücadelesinin sokaktan neredeyse hiç ayrılmadığı, grev yasaklarıyla geçen bir yıl geride kalırken işçi sınıfı da hareketlendi. Bu hareketlenme yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da yaşandı. Fransa’dan Hindistan’a, İngiltere’den Belçika’ya kadar onlarca ülkenin yurttaşı yüksek enflasyon karşısında ezilen alım gücü nedeniyle yoksulluğa isyan etti.

BirGün olarak sizlere sunduğumuz 1 Mayıs dosyasında, Türkiye’deki ve dünyadaki işçilerin en temel sorunlarına, nasıl ekonomik güçlüklerle baş başa bırakıldıklarına ve geride kalan yıllardan farklı olarak seçime hazırlanan bir ülkede emekçilerin taleplerini anlatacağız. Dosyada, Prof. Dr. Serdal Bahçe emekçilerin ekonomik durumuna, İngiliz sendikacı Steve Hardley dünyadaki işçilerin yaşadıklarına, Zafer Aydın AKP Türkiye’sindeki emekçilere, Özgür Müftüoğlu sınıf hareketliliğine ve daha birçok isim birçok konuya değiniyor.

***

İşçiler seçim sonrasına hazırlanmalı: Araştırmacı-yazar Zafer Aydın, “Giden gidecek belli, yani AKP’nin iktidarda kalma olasılığı neredeyse kalmadı. AKP giderken arkasında büyük bir enkaz bırakacak. AKP’yi gönderirken yeni dönemin sorunlarına ve mücadelesine de hazırlık yapmak gerekiyor” diyor.

***

En kötüsü işçi sınıfı kuşatılmış halde: “En kötüsü işçi sınıfı kuşatılmış halde” diyen Prof. Dr. Bahçe, bu kuşatılmışlığın sınıfın sıradan üyelerinin özbilincini yaraladığına dikkat çekiyor. Bahçe, örgütlü olmanın ne kadar önemli olduğuna değiniyor.

***

Oğuz Oyan yazdı: Ekonomik kriz sınıfı nasıl etkiledi?
 
Türkiye 2020 yılında Covid-19 pandemisinin yol açtığı ekonomik/toplumsal bunalıma girmeden önce de sert bir bölüşüm şokunu yaşamaktaydı. 2016’dan itibaren dış kaynak sorunları yaşamaya başlayan ve içerde de özelleştirme gelirlerinden mahrum kalmaya başlayan sermaye iktidarı, bölüşüm ilişkilerini emekçi kesimler aleyhine bozarak bir çıkış aradı...

***

İktidar değişse de mücadele sürecek: 

Akademisyen Müftüoğlu, “Otokratik rejimin son bulması, baskı aygıtlarının etkisinin bir ölçüde azalmasını sağlasa bile işçi hareketleri egemenler tarafından emekçileri tahakküm altına alma anlayışı sürecek. Siyasi atmosfer nasıl olursa olsun etkili bir sınıf mücadelesine ihtiyaç olacak” diyor.

***

Serkan Öngel yazdı: Bir yol ayrımı

Krize karşı gelişen, ücret temelli mücadeleler, siyasal sonuçlar üretmekten uzak kaldı. İşçi sınıfının eylemleri kalıcı örgütsel zeminler yaratamadı.

***

Krizin faturası emekçiye kesildi: Sermaye ve iktidar eliyle işçilerin büyük zarara uğratıldığına dikkat çeken ETUC Genel Sekreteri Lynch, "İnsanlar hiçbir paylarının olmadığı sorunun bedelinin kendilerine ödetilmek istendiğinin farkında” diyor.

***

Ya sosyalizm ya yok oluş: Dünyanın pek çok noktasında milyonlarca işçi sokağa inerek düşük ücretleri ve hakları için tepkisini dile getiriyor. Pandemiden savaşa ve şimdi de ekonomik krize kadar sermaye tüm yükünü işçi sınıfına yüklerken, Fransa’dan Almanya’ya, İngiltere’den Hindistan’a emekçiler isyan ediyor. Eski İngiltere Demir Yolu, Denizcilik ve Taşımacılık Sendikası (RMT) Genel Sekreteri Steve Hedley, kapitalizmin içinde olduğu krizi ve emekçilerin durumunu anlattı.

***

Kıvanç Eliaçık yazdı: 1 Mayıs: Grev bu gezegende!

1 Mayıs, takvimlerde işaretli özel günler arasında en yaygın kutlananıdır. Dini bayramlar, milli bayramlar veya tüketimi artırmak için icat edilen günlerin hiç biri 1 Mayıs kadar kapsayıcı değildir. Dünyanın bütün ülkelerinden farklı dinlerden, milletlerden ve mesleklerden işçiler bazen resmi törenlerle bazen korsan gösterilerle, eğlenerek veya bedel ödeyerek 1 Mayıs nakaratlı marşlar söylerler.

***

Aziz Çelik yazdı: Dünden bugüne onca badireye rağmen 1 Mayıs geleneği

Başlangıçtan bu yana farklı anlamlar yüklense ve farklı biçimlerde kutlansa da 1 Mayıs en yaygın uluslararası gün/tatil/bayram özelliğini sürdürüyor. 1 Mayıs’ın uzun olduğu kadar ters yüz edilmiş bir tarihi de var.

***

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer yazdı: Kendi yolumuzda yürüyerek kazanacağız!

“İşçi sınıfının, emekçi halkın bu felaket iktidarından kurtulmak ve insanca yaşanacak ülkeyi kurmak için yürüyeceği bir yolu var. Bu yolun ilk aşaması felaket iktidarını kara deliğe fırlatmak. 2023 1 Mayıs’ında işçi sınıfının yüzyıllardır direnerek kazandığı, çaldıkları her şeyi geri almak ve üretenler yönetecek demek için örgütlenerek alanlara akma, sesi yükseltme zamanı”