Kocaeli’nde üzerine 200 kilogram ağırlığındaki okul bahçe kapısının devrilmesi sonucu 7 yaşındayken hayatını kaybeden Mehmet Ali’nin davasında karar çıktı. Mahkeme, aralarında kapıyı yapan firmanın sahibinin de bulunduğu sanıklara ‘iyi hal indirimi’yle 3 yıl 4 ay hapis verdi; ancak hüküm 24 ay taksitle, 24 bin 300 TL para cezasına çevrildi.

Yedi yaşındayken yaşamı çalındı, yargı skandal karara imza attı: Okulda ölümün cezası taksitle!

Uğur ŞAHİN

Kocaelinin Derince ilçesindeki Turgut Reis İlkokulunda 4 Ekim 2018 tarihinde arkadaşlarıyla birlikte oyun oynarken, okulun demir kapısının devrilmesi sonucu yaşamını yitiren 7 yaşındaki 1’inci sınıf öğrencisi Mehmet Ali İşlerin davası görüldü. 25 Kasımda Kocaeli 9. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Mehmet Ali’nin ailesiyle birlikte, taraf avukatları ile kimi sanıklar katıldı.

Mehmet Ali’nin ölümüne neden olan kapını yapılmasından sorumlu tutulan firmanın sahibi ile okul müdürünün de aralarında bulunduğu dokuz kişi hakkında “taksirle öldürme” suçundan açılan davada mahkeme kararını açıkladı.

Sanıklardan kontrol görevlisi Kemal Yücesan, ihale kabul komisyonu üyesi Tarık Topaloğulları ve kapıyı yapan firmanın sahibi Hüseyin Er, önce 4 yıl hapis cezasına çarpıtıldı; ardından ‘iyi hal’ nedeniyle indirim yapılarak ceza, 3 yıl 4 ay hapse düşürüldü. Mahkeme, cezayı 24 ay taksitle, 24 bin 300 TL adli para cezasına çevirdi.

Bir diğer sanık ihale kabul komisyon üyesi, inşaat teknikeri Mustafa Durgun’a, 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yine ‘iyi hal indirimi’ yapan mahkeme, cezayı önce 2 yıl 1 aya düşürdü, daha sonra da 24 ay taksit ile 15 bin 200 TL adli para cezasına çevirdi.

Sanıklardan ihale kabul komisyonu üyesi Ayten Can, okul müdürü Uğur Ekin, okul müdür yardımcısı Velet Akdoğan, olayın yaşandığı gün nöbetçi öğretmen olan Tülin Aktaş ve kapıyı yapan usta Mehmet Yıldız hakkında ‘beraat’ kararı verildi.

Ayrıca mahkeme, 22 Şubat tarihinde dosyaya giren bilirkişi raporunda ‘asli kusurlu’ olduğu belirtilen şirketin şantiye şefi Ercan Koç hakkında ‘taksirle öldürme’ suçundan Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

CEZA DEĞİL ÖDÜL

İşler ailesinin avukatlarından Şehmus Keleş, ‘kararın kabul edilemez olduğunu’ söyledi. Av. Keleş, “Sanıklara ödül mahiyetinde olan bu kararın, üst mahkemeden döneceğine olan kanaatim tam” dedi ve ekledi: “Dosyada mevcut ilk bilirkişi raporu, sanıkların işlemiş olduğu suçu açık bir şekilde ortaya koymuşken, aksi yönde karar kurulması düşündürücü. Uzun yıllar sonra sahip oldukları çocuğu kaybeden aile, hiçe sayılmış, acıları görmezlikten gelinmiş ve yaraları bir kez daha dağlanmıştır. Adalet mücadelemiz sürecek.”

Ailenin avukatlarından Hüseyin Keleş, “Okul müdürü ve nöbetçi öğretmenin ceza almaması bizi hayal kırıklığına uğrattı. Okul araç giriş-çıkış kapısının kapalı tutulması gerekirken, bilirkişi raporu ve kamera görüntüleri ortadayken, görevini yapmayan nöbetçi öğretmen ve okul müdürü adeta ödüllendirildi” diye konuştu.

ADALETE NASIL GÜVENİRİZ?

Mehmet Ali’nin babası Selahattin İşler ise şu ifadeleri kullandı: “Kararı yeterli bulmadım, suçlulara resmen ödül verildi. Oysa biz adalete güveniyorduk, bu saatten sonra nasıl güveneceğiz? İhmal çok, bizim oğlumuz öldü. Hâlâ psikolojik tedavi alıyoruz, yaşadıklarımızı atlatamadık ama suçlular işlerine, güçlerine devam ediyor. Sanıklar, yetkililer bizden bir özür bile dilemedi. Biz yıkıldık, suçlu elini kolunu sallayarak geziyor.”

***

Bilirkişi: Hâlâ aynı kapı kullanılıyor

Minik Mehmet Ali’nin ölümüne dair dava kapsamında hazırlanan ilk bilirkişi raporunda, okul müdürü ile nöbetçi öğretmen dahil tam 6 kişi kusurlu bulunmuştu. Raporda, kapının projeye uygun yapılmadığının altı çizilmiş ve "Bunu anlamak için mühendis olmak gerekmez" ifadelerine yer verilmişti.

Dosya kapsamında yapılan ‘keşif’ ile ikinci kez hazırlanan 22 Şubat tarihli bilirkişi raporunda ise Mehmet Ali’nin yaşamını yitirmesine neden olan kapı ile şu an kullanılan kapının aynı olduğu tespit edilmişti: “Kapının kanat kısmını durduracak mekanizma hiçbir zaman yapılmadı. Kapının daha ilk andan montajı güvenli yapılmadı, kapının kanat kısmına hiçbir şekilde durdurucu ve yıkılmayı önleyici bir engel takılmadı. Eğer bunlar yapılsaydı bu kaza olmayacaktı. Yapılan keşifte bu kapının hâlâ dengesiz bir şekilde çalışmaya devam ettiği görüldü.”

Raporda; Yücesan, Er, Koç ve Dursun ‘kusurlu’ bulunmuştu.

500 okula kapı yapmışlar

BirGün, Mehmet Ali’nin yaşamını yitirmesine sebep olan okul kapısını yapan firmanın, yaşanan olaydan sonra da Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğünden ihale almaya devam ettiğini ortaya çıkarmıştı. Sanıklardan Mehmet Yıldız, ‘yaklaşık 400-500 okula kapı yaptığını’ söylemişti.