İkramlıklarla donatılmış sofralarda kontrolü kaybetmek ve normalden fazla miktarda yenen et, bayramı size zehir edebilir. Metabolizmanızı korumak elinizde.İşte yapılması gerekenler

Yemeğe dikkat edin ağız tadınız kaçmasın

Bugün Kurban Bayramı’nın 1. Günü. 4 gün sürecek olan bayram boyunca akrabalar ziyaret edilecek, hediyeler verilecek, iyi dileklerde bulunulacak. Tabii bu sıcak buluşmalar güzel sofralarla donatılacak. Ancak ikramlıklara dikkat etmemek bayramı size zehir edebilir. Dikkatli olmak ve metabolizmayı korumak ise elimizde.

Uzm. Diyetisyen Seba Sarıtepe, Kurban Bayramı’nda doğru beslenmek isteyenlere önerilerde bulunuyor. Kurban Bayramı’nda et tüketiminin ciddi miktarda arttığını hatırlatan Sarıtepe, özellikle diyabet, tansiyon ve kalp-damar hastalıkları gibi kronik hastalıklara sahip kişilerin et tüketimini sınırlandırması gerektiğinin altını çiziyor.

Eti kontrollü tüketin

Porsiyon kontrolünün de önemine dikkat çeken Sarıtepe, “Eti az miktarda ve kontrollü tükettiğiniz sürece bir problem yaşamayacaksınız. Fakat uzun süren katı diyetler sonucunda ne yazık ki porsiyon kontrolü çok daha zor olabiliyor. Bu nedenle beslenme düzeninde dengeyi sağlamaya odaklanın. Canınız istediğinde ufak porsiyonlarla, istediğinizi tükettiğiniz zaman zaten özel günlerde abartmayacağınızı kendiniz gözlemleyeceksiniz” diyor.

Seba Sarıtepe, bütün bunların yanı sıra bayramda beslenmemizde dikkat etmemiz gereken diğer noktaları şöyle sıralıyor:

»Uygun koşullarda kesilmeyen hayvanlardan hastalık bulaşma riski çok fazladır. Bu nedenle kesimin uygun koşullarda yapıldığından emin olun.

»Kesimden hemen sonra pişirilen etler henüz sert olduğu için midede hazımsızlık yaratır. Bu nedenle eti en az bir gün beklettikten sonra tüketmeye özen gösterin. »Etleri kızartmak yerine ızgara, fırın gibi sağlıklı pişirme yöntemlerini tercih edin.

»Yemeğinizi hazırlarken et ve sebzeleri aynı kesme tahtasında kesmeyin.

»Et ile yapılan yemekleri gündüz tüketmeye özen gösterin. Akşam ise mide problemleri yaşamamak için sebze ağırlıklı beslenin.

»Et yemeklerinin yanında pilav, makarna gibi karbonhidrat tüketiminden kaçının. Onun yerine demir emilimini arttıracak C vitamini kaynağı sebzeleri ilave edin.

»Tatlı olarak şerbetli tatlılar yerine mümkünse sütlü tatlılar tercih edin.

»Her zamanki gibi su tüketimini ihmal etmeyin.

»Akşam serinliğinde yapacağınız hafif tempolu yürüyüşlerin ruhunuza ve bedeninize ne kadar iyi geldiğini hemen fark edeceksiniz.

***

Sanatçılardan BirGün’e özel bayram mesajları: Bayram dayanışmadır

Kimi için bayram ‘çocuklar’ demekken kimi için ise sadece ‘geçmişte kalan anılar’ oluyor.

Oyuncu, yönetmen Rutkay Aziz, bayramı bayram yapanın birliktelik ve dayanışma duygusu olduğunu söylerken sözlerine şöyle devam etti: “Çocukluğumun dünyasıyla Tükiye’siyle bugünün dünyası ve Türkiye’si arasında o kadar büyük fark var ki, ister istemez o günleri özlüyoruz. Umudumuzu yitiremeyiz her şeye rağmen. Düşmana inat. Şairin dediği gibi ‘Biz umudumuzu hep diri tutacağız’. Ama soyut bir biçimde de umuda sarılmanın bir anlamı yok. Umudu eyleme dönüştürmek gerek. Onun için de onurlu ve ilkeli bir biçimde, inançlarımız doğrultusunda savaşımız sürecek. ” Oyuncu Bihter Dinçel ise “Benim için bayramın olmazsa olmazı ‘çocuklar’. Kendi çocukluğumda çok severek, eğlenerek, çok mutlu bir şekilde kutluyordum. Şimdi bayramın gelip gittiğinin çok da farkında değilim. Toplum için umut görmek istiyorum. Çok görünen bir şey yok ama umut görmek istiyorum ben de herkes gibi” dedi.

Piyanist Dengin Ceyhan ise şöyle konuştu: Çocukken saftık, kötülük nedir bilmeden tüm sevinçlerimizi içimizde en coşkulu şekilde yaşardık. Seneler geçtikçe dünyanın ne kadar kirli ve can yakıcı bir yer olduğunu gördük. Yakın zaman için ihtimal vermesem de umarım gelecek zaman içerisinde insanların içindeki çocuğun ölmediği, bayramların ve diğer özel günlerin coşkuyla kutlandığı, çocukların şeker yiyebildiği bayramları yaşarız.