Sonbahar, hüznü ve melankolisiyle beraber geldi. Zorlu PSM’nin yeni festivali Neue! Step de tam olarak buralardan ilhamını alıyor ve neo-Klasik müziğin en iyi temsilcilerini bir araya getirerek; minimal, ambient, deneysel, avangard türleri sanatseverlerle buluşturuyor.

Yeni müzik, yeni adımlar
Zorlu PSM’nin yarın başlayacak olan yeni festivali Neue! Step tarzlar arasındaki sınırları kaldırarak neo-klasik müziğin yıldızlarını minimal, ambient, deneysel, avangart türleriyle birleştirecek. 11-29 Eylül tarihleri arasında biz de bu yepyeni tarzla, bir sonbahar festivaliyle karşılaşacağız. Üstelik festivaldeki müzisyenler de, bu müzik türlerinin günümüz genç kuşaklarıyla bağ kurmasını, popülerleşmesini sağlayan kişiler.

Berlin Filarmoni’nin 12 Çellisti yabancımız değil. ‘Sad Techno’ konsepti altında Mabbas-Constant Sorrow Electronica’yı sunacak olan DJ Mabbas’ı da Stüdyo müdavimleri tanır. Festival şemsiyesi altındaki “Bırak İçeri Gireyim”i daha önce sahnede izlememiş olsak da, kitabını okuduk, filmini gördük. Yazar Ajvide Lindqvist, filmin senaryosunu da yazmıştı. Biz şimdi Murat Daltaban’ın yönettiği oyunu göreceğiz.

Diğerlerini İstanbul’da izlememiş olabiliriz ama konuk ettiğimiz ‘eküri’leri var. Ayrıca, birlikte çalışmışlıkları var, aynı yerde de çalışmışlar. Adı çağdaş elektronik müzikle birlikte anılan, Londra’yı kendine merkez edinmiş Erased Tapes plak şirketinde... Neue! Step’te Erased Tapes’in üç yıldızını dinleyeceğiz. Afişi mayıstaki caz festivalinden beri Zorlu’yu süsleyip bizi de heyecanlandıran Nils (Oliver) Frahm, mülti-enstrümentalist ve şarkıcı Peter Broderick ve şarkıcı, besteci ve piyanist Douglas Dare.

Eküriler de burada, zaten. Nils Frahm ve Peter Broderick Erased Tapes’de Zorlu PSM Caz Festivali’nde dinlediğimiz İzlandalı mülti-enstrümentalist Olafur Arnalds ile birlikte çalışmış, aynı şirketin elemanları, hatta Erased Tapes tanıtımlarında birlikte çok eğlenceli fotoğrafları var. Douglas Dare’in de turnelerde Frahm’la defalarca sahneye çıktı.

İzlandalı Arnalds, Neue! Step’te yok gerçi ama bir başka İzlandalı yıldızı bu tarzları birleştiren festivalde izleme şansına sahibiz. Piyanist Víkingur Ólafsson bence iyi müzisyenlerin yer aldığı bu listenin, Nils Frahm’la birlikte en büyük iki yıldızından biri. (Frahm için Taner Turna’nın BirGün Pazar ekindeki yazısına başvurabilirsiniz). Ólafsson’a gelince, bu Bach yorumcusu ana yapıya sadık kalsa da, Bach’ı renklendirme işini elektronik katkılara kadar vardırmış. “Kimileri Bach’la elektroniği bir arada düşünmek bile istemiyor, oysa kendisi en büyük deneysel müzisyenlerden biriydi,” diyor.

‘Eküri’ meselesi burada da ortaya çıkıyor. İlk kez Nagisa Oshima’nın yönettiği 1983 yapımı David Bowie’li “Merry Christmas Mr Lawrence”da, Japon esir kampının acımasız Yüzbaşı Yonoi’si olarak tanıdığımız, sonra da İKSV’nin Müzik Festivali’nde dinlediğimiz Ryuichi Sakamoto, Ólafsson’un bu yıl çıkan “Reworks” albümünün bazı parçalarından sihirli dokunuşunu esirgememiş. Oshima’nın filminin ve “Son İmparator”un (Oscar’lı) özgün müziklerini de o yapmıştı. Ne tuhaf! Vaktiyle Japonya’nın pop kralı, David Bowie’nin Doğu Asya’daki karşılığı olduğunu düşünüyorum da…

Erased Tapes’e dönecek olursak, Peter Broderick Portland’daki bağımsız folk çevresinde başladı, Danimarka’ya gelince beş yıl Efterklang grubuyla çalıştı. Berlin’e geçince de Nils Frahm’ı buldu. Douglas Dare, piyano hocası annesinin teşvikiyle çok genç yaşta enstrümental besteler yapmaya başladı. Sonra Erased Tapes kurucusu Robert Raths’in dikkatini çekti. İlk albümü “Whelm” 2014’te çıkınca dünyayı turlayıp Ólafur Arnalds, Nils Frahm konserlerini destekledi.

İstanbul Müzik Festivali’nde, sound’larının çok yakıştığı Aya İrini’de konuk ettiğimiz Berlin Filarmoni’nin 12 Çellisti ilk kez 1972’de, Julius Klengel’in 12 çello için “Hymnus”unun bir radyo yapımını gerçekleştirmek için bir araya geldi. Sonra da kurumlaşıp kaldılar. Başka kim var? Solo albümü “Diviner” ile (gerçekten çok iyi) kendine yepyeni bir yol çizen, Wild Beasts’in eski solisti İngiliz şarkıcı/besteci Hayden Thorpe var elbette. Fransız enstrümental ve elektronik müzik sanatçısı ve besteci Sylvain Chauveau da festivalin ilgi çekici bir adı. İlk solo CD’si “Le Livre Noir du Capitalisme” 2000’de çıkaran Chauveau, Fransız yönetmen Sébastien Betbeder’in bazı filmlerine de müzik yaptı. Roberto Cacciapaglia ise, dünyanın sayılı sahnelerinde biletleri birden tükeniveren şovlar yapıyor. 2015 yılında Expo Milano’da “Tree of Life” görsel işitsel şovu için yaptığı bestesi YouTube’da tıklanma rekorları kırmıştı. Yaylı çalgılar dörtlüsü Semplice Quartet eşliğinde Zorlu sahnesine çıkacak.

Londra ve Istanbul merkezli bağımsız plak şirketi Injazero Records’un sanatçıları Heinali, Matt Emery ve C. Diab da, Injazero Records Showcase gecesinde karşımızda. Hani, insan merak ediyor!