Yeni Şafak yazarlarından Yusuf Kaplan, bugünkü köşe yazısında kul olmanın özgürleşmenin garantisi olduğunu savunarak ilginç bir görüşe imza attı. Kaplan yazısında, “Bu nedenle, “kul” olmak, ister mü’min, isterse münkir olsun, insan için özgürleşmenin hem yegâne kaynağı, hem de tek garantisidir” ifadelerini kullandı.

Yeni Şafak yazarı Kaplan: Kul olmak, özgürleşmenin yegâne garantisidir


MEDYA SERVİSİ

Yeni Şafak gazetesinin yazarlarından Yusuf Kaplan, yazdığı ‘felsefi’ yazıda kul olmak ve özgürleşme arasında oldukça ilginç bir bağ kurmaya çalıştı.

Kul olmanın, özgürleşmenin garantisi olduğunu öne süren Kaplan, kullaşmayı, ‘köleleşmek, iradeyi yok etmek’ olarak yorumlayanlara da tepki gösterdi.

Kaplan ayrıca, Allah’ın iradesini inkâr edenlerin de bu eylemleriyle “Allah’ın iradesine teslim olduğunu” ileri sürdü.

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan’ın “İman neresi, inkâr nereye düşer? Ya da özgürlük nedir, kölelik nasıl bir şeydir?” başlıklı yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

‘SEKÜLER ÇEVRELERİ’ ELEŞTİRDİ

“Bu nedenle, “kul” olmak, ister mü’min, isterse münkir olsun, insan için özgürleşmenin hem yegâne kaynağı, hem de tek garantisidir. Türkiye’’de seküler çevrelerin “kul” kavramını “köleleşmek, iradeyi yok etmek” olarak algılamaları, onların ne kadar sığ ve pejoratif bir zihin ve algılama yapısına sahip olduklarının çarpıcı bir göstergesi olarak görülebilir yalnızca.

Kul, ister inansın, ister inkâr etsin Allah’ın kendisine lutfettiği insan olma kabiliyetlerini hatırladığı, unutmadığı, kuvveden fiile, fiilden hâle dönüştürebildiği oranda özgürleşir. Ama bu eylem, Allah’ın iradesine tam teslim olan mümin kişide, Allah’ın dışındaki her tür varlığa, nesneye, fikre teslim olmak biçiminde değil, kul olduğu bilinciyle, onların yaratılış özelliklerine sonuna kadar riayet ederek eşyayı “teslim almak” biçiminde tezahür ederken; Allah’’ın iradesini inkâr ederek aslında bu eylemiyle bile Allah’ın iradesine teslim olan ama bunu inkâr etmeye kalkışan, Allah’ın iradesini kendi iradesiyle inkâr ettiği ölçüde kendi iradesine teslim olan münkir kişide ise eşyaya, nesnelere, arzularına, zihninin ürünlerine şu ya da bu şekilde de olsa (ama kesinkes Allah’ın iradesinin dışındaki -başta kendi iradesi olmak üzere- diğer iradelere veya nesnelere) “teslim olmak” şeklinde tezahür eder.”