Yeni yıl öncesi enflasyonun nabzını tutmak için pazar yerlerini dolaştık. İzmir’de pazar esnafı ve tüketiciler, kurdaki dalgalanmaların ardından gelen zamlarla birlikte semt pazarlarındaki fiyatları BirGün’e anlattı.

Yeni yıl öncesi sepetler yine boş

Geysu MALAY

Artan maliyetler, üst üste gelen zamlar ve kurdaki dalgalanmanın ateş düşürdüğü halk pazarında esnaf zararına satış yaparken, halk kilo ile değil tane ile alıma geçti. Alışveriş arabalarını dolduramayan halk ve zararına bile satış yapamayan esnaf bunun sürdürülemez olduğunu ifade etti.


TABLO OLACAK BURAYA

Marketlerin raflarındaki pahalı fiyatlar semt pazarlarında da sürüyor. Patatesin 7 TL’den satıldığı tezgâhlarda yarım kilo biber 10 TL’ye, soğan 3 TL’ye, patlıcan ise 5 TL’den satılıyor. Meyvelerde ise en ucuz portakal. Portakal’ın kilosu 5 TL’ye satılırken, ayva ve nar 8 TL’den, en ucuz muz 10 TL.
İzmir’in Karşıyaka ilçesinde pazar esnafı olan Serhat Turhan, “Tüm sebzelerde fiyatlar el yakıyor. Patlıcanı 7 liradan aldım ama 5 TL’den satmaya çalışıyorum. Çünkü o fiyattan kimse alamıyor ve biz de çürüsün gitsin istemiyoruz. Tezgâha iki üç kişi uğruyor ve bakıp gidiyor. Şu an pazar esnafından kimse çok iyi satış yaptığını söyleyemez” dedi.

YARIM KİLO ETİKETLERİ

Turhan sözlerine şöyle devam etti: “Biberin kilosu 20 TL olduktan sonra asgari ücret 4 bin 250 TL olsa ne olur? Fiyatları kâğıtlara yarım kilo şeklinde yazıyoruz çünkü elimiz gitmiyor artık bir kilo fiyatını yazmaya. Zaten herhangi bir sebzeyi halden alıp yola koyulduğumuz anda mazota gelen zamlar dolayısıyla daha tezgâha düşemeden fiyatı fırlıyor. Ben bu malları tek başıma sırtlanmıyorum iki kişi ile birlikte çalışıyoruz. Satışlar böyle giderse bizler evimize ekmek götüremeyiz. Ateş mutfağa düşmüşken bir de istihdam da sorunlar çıkarsa bu oyundan kim sağ çıkacak? Biz bittik, halk bitti daha ne diyebilirim bilmiyorum.”

MEYVE LÜKS OLDU

Pazardaki meyve durumunun sebzenin halinden çok daha kötü olduğunu dile getiren meyve satıcısı Ferhat Gün şunları söyledi: “Meyveler tane ile alınmaya başlandı. Neden derseniz; halk, geliri pazara yetemediği zamanlarda ilk meyveden vazgeçer. Çünkü lüks gelir. Elindeki paraya bakar ve ‘Sebzemi alır yemeğimi yaparım, bu haftalık meyveye yetemeyeceğim’ der. Satışlarımız durma noktasında. Bir iki kişi geliyor ve onlar da iki üç tane alıp gidiyorlar. Bakın kilo demiyorum ya da yarım kilo demiyorum. Tane ile alıyorlar. Bugün hayatımda ilk kez bir adet ayva ve bir adet nar sattım. O koca poşette tek ayva ve nar öylece gitti. İnsanlar haklı, gelin poşet poşet alın diyemeyiz. Hepimiz giderlerimize anca yetişiyoruz. Bazen yetişemeyip borçlanıyoruz. Biz de halkız.”
Satışların özellikle son 3 haftadır durduğunu söyleyen pazar esnafı Beytullah Dağ, “Halden aldığımız ürünlerin fiyatına mazot, tezgâh, poşet ve vergi gibi sabit giderlerimizi eklediğimizde çok uçuk bir rakam ortaya çıkıyor. Neredeyse hiç kâr edemediğimiz bu sistem tıkanmak üzere. Poşete bile zam geldi. Bu malı buraya getirmek ayrı masraf, satılmayınca toplayıp depoya geri götürmek ayrı masraf. Maliyetler azalsa nefes alacağız ve halk da alışveriş arabasını doldurabilecek” ifadelerini kullandı.

Her hafta pazara uğradığı için fiyat artışlarını çok net görebildiğini söyleyen Bircan Kaya ise, isyanını şöyle dile getirdi: “Şu yaşlı halimle benim bu arabayı zar zor çekip eve götürmem gerekirdi. Şimdi zorlanmıyorum, neden? Çünkü bakın, alışveriş arabam bomboş. Havuç, turp ve marul aldım yarımşar kilo olmasına rağmen 25 TL tuttu. Emekli maaşım eskiden bu arabayı doldurmaya yetiyordu. Şu an pazara çıkan herkes durumu kendi gözleriyle görüyor. Benim arabayı eskisi kadar doldurabilmem için cebimde en az 250 TL olması gerekir. Nereye kadar böyle gidecek? Burada satan da mutsuz, satın almaya çalışan halk da mutsuz.”