Dünya çok çeşitli potansiyel çatışma, kriz ve savaşlarla karşı karşıya. Ukrayna, Yemen, Libya ve hatta Suriye… Hâlihazırda büyük çaplı savaşların, çatışmaların sahnelendiği ülkeler. Tümü de çok aktörlü çatışma merkezleri. Önümüzdeki günlerde mevcut çatışma alanlarına yenilerinin katılması işten bile değil. Küresel güç odaklarının artan etkinlik ve nüfuz rekabeti özellikle Kafkasya, Balkanlar ve Pasifik’te büyük bir enerji birikimine yol açarken yeni cephe hatları örülüyor.

Uluslararası Kriz Grubu, International Rescue Committee, BM gibi uluslararası yapılar yeni yılda patlamaya hazır gerilim bölgelerini sıralarken, Ukrayna savaşının ortaya çıkardığı yeni jeopolitik denklemde en tehlikeli patlama noktaları şöyle sıralanabilir.

Tayvan: En önemli gerilim bölgelerinden. ABD ile Pasifik ve Avrupalı müttefikleriyle Çin arasında yaşanan en büyük gerilim noktalarından. Tıpkı Ukrayna savaşı öncesinde olduğu gibi büyük bir askeri yığınak söz konusu. Olası bir çatışma Ukrayna savaşı gibi büyük bir jeopolitik kırılmaya yol açabilir.

Kosova: İki milyonluk Kosova’da gerilim her an kıvılcım alabilir. 2008’de tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Kosova ile bu ülkedeki Sırp azınlık ve Sırbistan arasında yaşanan gerilim uluslararası aktörlerin devreye girmesiyle ötelense de yeni yılda da devam edecek. Bulunan geçici formüller sorunu çözmekten uzak.

Gürcistan: Gürcistan yeni yılda en riskli bölgelerden bir tanesi. Üç milyonluk ülkeyi Rusya’ya karşı yeni cephe hattı yapma arayışlarının tetiklediği gelişmeler tüm Güney Kafkasya’yı germiş durumda. Geride bıraktığımız yılda emarelerini gösteren gerilimin yeni yılda daha da kaşınması uzak ihtimal değil.

Bosna Hersek: Bosna Hersek’teki çok aktörlü siyasi kriz yeni yılda da devam edecek. ABD liderliğindeki Batı ittifakının Dayton Anlaşması’yla dizayn ettiği ülkede sorunun hem içsel hem de dışsal etkenleri var. Boşnaklar ve Hırvatlar ile Sırplar arasındaki yetki ve yönetim anlaşmazlığı derin. İçerideki etnik, dinsel, siyasal sorunlar yaşanırken, aynı zamanda uluslararası bir kapışmanın da adresi durumunda.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti: Yıllardır süren çatışmalar tırmanıyor. 100’den fazla silahlı grup Doğu Kongo’da savaşıyor ve onlarca yıldır süren bir krizi körüklüyor. M23 örgütünün ön plana çıktığı ülkede, komşu ülkeler de asker göndererek çatışmalara dahil olmuş vaziyette.

Burkina Faso/Mali: Her iki Batı Afrika ülkesinde kriz devam edecek. Ordu içindeki kliklerin yalnızca 2022’de iki kez darbe yaptığı Burkina Faso ile Mali’de şiddet sarmalı durmayacak. Çeşitli cihatçı örgütün ve yerel silahlı grupların cirit attığı ülkeler aynı zamanda iktidar kavgasına da sahne oluyor.

Güney Sudan: Dünyanın en kırılgan ülkelerinden biri. 2011’de bağımsızlığına kavuşan ülkede iç savaş 2018’de sona erse de yerel çatışmalar yaygın şekilde sürüyor. İklim krizi, yoksulluk ve şiddetin esir aldığı ülke aynı zamanda Sudan ile de büyük sorunlar yaşıyor. Ülke çapındaki çatışmalar büyük bir iç çatışmaya ve Sudan ile yeni bir savaşa evirilebilir

Somali/Etiyopya: Benzeri görülmemiş bir felaketin eşiğindeki Somali’de sorunlar iç içe geçmiş halde. Eş Şebap örgütü başta olmak üzere cihatçı grupların hüküm sürdüğü Somali’de 1990’ların başından bu yana üç parçalı yapısını koruyor. Komşu Etiyopya ise Tigraylar’la yaşanan savaş sonrası inşa edilen barış oldukça kırılgan.

Filistin: İsrail’de Benjamin Netanyahu liderliğinde kurulan ülke tarihinin en aşırı sağcı hükümeti Filistin’e saldırmak için en ufak bir fırsatı dahi kaçırmayacaktır. Bu durum tüm Ortadoğu’da yeni bir kriz dalgasına yol açacaktır.

Haiti: On yıllardır siyasi istikrarsızlık, yoksulluk ve çete şiddetinin yarattığı girdapta debelenen Karayip ülkesinde durum yeni yılda da düzelmeyecek. Başkan Jovenel Moise’nin 2021’de öldürülmesinin ardından istikrarsızlığın daha da derinleştiği ülkede silahlı çeteler ülkeyi ele geçirmiş durumda. İç çatışmaların, organize suç örgütü şiddetinin artmaya devam edecektir.