Yeni yılın kopan yaprağı Lale Plak

BERFİN ŞENGİL

İstanbul biraz da Beyoğlu’dur, Beyoğlu’nun zaman makinesine girmiş hissi yaratan dükkânlarıdır. Ve bu dükkânlardan biri daha yeni yılı göremeyecek. Beyoğlu Tünel Meydanı’nın 65 yıllık sakini Lale Plak’ın sahipleri, dükkânlarını 31 Aralık’ta kapatacaklarını duyurdu.

1954’ün 13 Mayıs’ında amcası ve babasının kırtasiye olarak açtığı dükkânı, 80’lerde babasına çaktırmadan yaptığı dekorasyonlarla tam olarak Beyoğlulu yaptığı Lale Plak’ı ile yeni yılda vedalaşacak olan Hakan Atala ile kapatma kararlarını konuştuk.

Atala, Lale Plak’ın hikâyesini anlatmaya kapatma nedenlerini açıklayarak başladı. ‘’Öncelikle burası iki hisseli bir dükkân. Anlaşmazlık sonucu satmak zorunda kaldık. Satıldı’’ cümlelerini duygusal bir şekilde ifade ediyor.

Atala, dükkânı yıllardır bir şekilde ayakta tutmaya çalışmış ancak artık son noktaya gelinmiş.

Kapatma kararının duyulmasının ardından çok fazla arayan, soran, ziyaret eden olmuş. ‘’İnanılmaz şekilde tepkiler var. Bizim dostlarımız, tabiri caizse ağlayarak sızlayarak geliyor. Ben de öyleyim. Benim için de çok zor. Bakmayın böyle konuştuğuma. Biraz rahatladım iki gündür ben de, öyle röportaj filan yaparken. Sinirim bozuluyor, asabım bozuluyor ama işte maalesef bunun artık sonuna geldik’’ diyor Atala.

Mecmua, plak, kaset, kartuş gibi birçok şey satılan bir kırtasiye dükkânı olarak devralmış babasından Lale Plak’ı.

Butik bir yer oluşturmaya çalıştığını ifade eden Atala, ‘’Biraz da kendi beğeni tarzımı yansıtmaya çalıştım. Dinlediğim klasik, caz müzik tarzımı… Daha seçili ürünler satmaya çalıştım. Burada eskiden Beyoğlu’nda kaset furyaları zamanı bangır bangır sesler verilirdi dışarı. Ben onu hiç tercih etmedim’’ ifadelerini kullanıyor.
Bu karardan dönme gibi bir düşüncesinin şu an için olmadığını söyleyen Atala, sonrasını bilemediğini belirtiyor.

‘YAŞANMIŞLIĞIN GERİ GELMESİ ÇOK ZOR'

‘’Buradaki değişim, Türkiye’nin değişmesi, İstanbul’un kalbi olan Beyoğlu’nun çok feci bir şekilde değişmesi, gelişmemesi diyelim artık. Ana unsurlardan bir tanesi bu’’ diyerek kapatma nedenleri arasında kültürün değişmesi olduğunu da söylüyor.

Bu değişimi de ‘’Buraya yüzlerce kişi gelirdi. Ben bu yüzlercesinden doksanlarcasını tanırdım. Şimdi yüzlerce kişinin girdiği dükkânda doksanlarcasını tanımıyorum. O zaman benim de bir esprim kalmamış oluyor’’ şeklinde biraz da sitemle ifade ediyor.

Beyoğlu için eskiye dönüşün çok zor olduğunu ifade eden Atala, ‘’Yaşanmışlığın geri gelmesi çok zor. Çok anormal, sürpriz bir çıkıştı 90’lar çıkışı da. Bir anda da tepetaklak oldu’’ diyor.

Dükkânlarının bu kadar sevilmesinin ve bunca yıl ayakta kalmasının nedeninin içerisindeki ürünler olduğunu söyleyerek ‘’Buranın en büyük özelliklerinden birisi de seçili ürünler. Türk musikisini de çok önemsiyordum. En iyilerinden örnekleri yabancı turistlere satmaya çalışıyordum. Turistlerin yüzde 80’ine satardım ‘’ diyor ve ekliyor: ‘’Artık o turistler de gelmemeye başladı. Dijitalleşme gibi global bir sorun da var.’’

Kalabalığın satış noktasında bir şey ifade etmediğini de vurgulayarak “İşin doğrusu son zamanlarda ben de İstiklal Caddesi’nde yürümemek için elimden geleni yapıyorum. Hep öyleydi aslında da. Arka sokaklardan kaçmaya çalışıyordum. Bayramlarda, özel zamanlarda… Dükkânınız burada, size katkısı oluyor diyebilirsiniz ama simsiyah bir insan bulutu geçiyor. Diğer dükkânlara, mağazalara da bakıyordum boş. Çünkü hitap edeceği kitle başka. Yiyecek içecek, bir an önce tüketim” diyor.

Özel sebep olmasaydı yine de direnir miydiniz sorusuna “Tabii ki direnirdim” diye oldukça içten bir cevap veriyor. “Ben başka bir şey yapamam ki” diye de ekliyor.

Beyoğlu için üç dört sene öncesinde baktığınızda geri dönüş olduğunu ama artık olamayacağını ifade ediyor. “Tabii kim güzellikleri de söylemeli. Garibaldi Tiyatro Sahnesi açıldı. Meryem Ana Kilisesi onarılmış açılmış. Narmanlı açıldı. Sözde bir hareketlilik getirdi.” diyerek sözde kısmını vurguluyor.

“Duygusal şeyler çok daha kuvvetli. Duygusal olarak da kalacak biliyorum ama biraz ben oyalıyor iyi geliyor” diyerek desteklerin önemi üzerinde duruyor Atala.