Google Play Store
App Store

2025’in aile yılı ilan edilmesine tepki yağıyor. Aile Bakanı bu konuda “13 Ocak’ta müjdeler açıklayacağız” derken kadınları ‘kutsal aile’ içinde şiddet dolu bir yaşama mahkûm ediliyor. İktidar, ülkeyi de adım adım bu yolla daha fazla muhafazakarlaştırma planlarını yapıyor.

Yeni yılın ‘müjdesi’ muhafazakâr aile
Fotoğraf: BirGün
Sarya Toprak
Sarya Toprak
saryatoprak@birgun.net

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün kabine toplantısının ardından 2025’i ‘aile yılı’ ilan etmesine tepki yağdı.  Kadınlar, “Biz en çok o kutsal dediğiniz ailelerin içinde öldürülüyoruz. 2024 kadınların en çok öldürüldüğü sene oldu. Aileyi değil, kadınları güçlendirin” dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "2025’i Cumhurbaşkanımızın yüksek takdirleriyle ‘Aile Yılı’ olarak ilan ediyoruz. ‘Aile Yılı’nda vatandaşlarımızın hayatına doğrudan dokunacak müjdelerimiz olacak. Ailenin, aile olmanın, bir aile içinde güvenle yaşamanın mutluluğunu hissedecekleri bir yıl olması için devletimizin tüm kurumlarıyla vatandaşlarımızın yanında olacağız" diye konuştu.

Kendini muhafazakar ve ataerkil kodlar üzerine inşa eden AKP, iktidara geldiği ilk günden itibaren kadını geri plana iten ve ‘aileyi’ önceleyen politikalar üretti. Son bir yılda ise bu politikaları hayata geçirmek için vites arttıran saray rejimi 25 Aralık’ta da Nüfus Politikaları Kurulu ve Aile Enstitüsü’nü kurduğunu açıkladı.

Ekim 2024’te ise Demografik Nüfus Yüksek Kurulu’nun oluşturulacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Kadınların iş gücüne girişi doğum hızını etkiliyor. Çünkü bakım hizmetleri gerekiyor” diyerek kadınları toplumsal yaşamın dışına itmek istediklerini beyan etti.

İktidar yetkililerinin attıkları tüm adımların ortak noktası doğurganlık hızını arttırarak kadınları evin içine hapsetmek. Kadınları sadece aile ve annelik üzerinden tanımlayarak o ‘kutsal ailelerin’ içerisinde kadına yönelik şiddetin artmasına sebep oluyor. Aynı zamanda tüm bakım yükünü kadınların omzuna yükleyen rejim kırıntısı kalan kamusal bakım hizmetlerini tasfiye etmeyi amaçlıyor.

∗∗

ADIM ADIM GELİNEN SÜREÇ

• Üç çocuk dayatması

AKP senelerdir kadınlara ‘üç çocuk dayatması’ yapıyor. Fakat 3 çocuk için yaptıkları maddi yardım birinci çocuk için 300 TL, ikinci çocuk için 400 TL, üçüncü ve sonraki çocukları içinse 600 TL.

• Bakım yükü kadına

Doğum izninin 4 aydan 1 yıla çıkarılmasını gündemine alan iktidar bakım yükünü her iki ebeveyne bölüştürmek yerine sadece kadının üzerine yıkan politikalar üretiyor.

• Medyada artan propaganda

"Güçlü aile, güçlü toplum" gibi kampanyalarla makbul aile yapısını teşvik eden AKP kadınların ve LGBTİ+’ların yaşam tarzını hedef alarak şiddeti besliyor.

• Kürtaj ve doğum kontrolüne engel

Kadınların kürtaj hakkına fiili engeller yaratılıyor. Kadınlar merdiven altı yerlere mahkum ediyor. Aynı zamanda doğum kontrolünü azaltmaya yönelik politikalar izleniyor.

• İstanbul Sözleşmesi şeytanlaştırıldı

İstanbul Sözleşmesi sözleşme feshedildi. 6284 etkin uygulanmayarak kadına yönelik şiddeti engelleyen mekanizmaları zayıflatıldı.

• Kadına bütçe yok

“Ailenin korunması ve güçlendirilmesi” için 16,6 milyar lira ayrılırken “kadının güçlendirilmesi” için 5,9 milyar lira ayrıldı.

• Kreşlere engel

Kamuya ait kreşlerin çok sınırlı olması kadınları işgücünün dışına itiyor. İktidar kreş açan belediyeleri de hedef alıyor.

∗∗

AİLELER DİYANET’E TESLİM

Diyanet İşleri Başkanlığı gerici politikalarını pekiştiren iktidar birçok alanda olduğu gibi aile konusunda da Diyanet’i üst akıl ilan etti. Diyanet’in bazı icraatları şöyle:

• Aile ve Rehberlik Büroları

Diyanet, ülke genelinde "Aile ve Dini Rehberlik Büroları" aracılığıyla ev içinde sorun yaşayan ailelere dini rehberlik hizmeti veriyor. Bu şekilde ‘kutsal aile’ güçlendiriliyor.

• Evlilik Öncesi Eğitim Programları

Diyanet, evlenecek kişilere yönelik "evlilik öncesi eğitim" adı altında programlar düzenliyor. İslam’a göre hak ve sorumlulukların anlatılmasının yanı sıra şiddete ‘sabretmek’ öğütleniyor.

• Aile Huzuru ve Mutluluğu Konferansları

"Aile Huzuru ve Mutluluğu" temalı konferanslar ve seminerler düzenleniyor. Bu etkinlikler, aile içi huzurun sadece dini değerlerle sağlanabileceği mesajını veriyor.

• Evlilik ve boşanma konularında gerici fetvalar

Diyanet, evlilik ve boşanma konularında sürekli gerici fetvalar veriyor. Bu fetvalarla boşanmaları engellemeyi amaçlıyor ve kadınların nafaka hakkını hedef alıyor.

• Aile eğitim dergisi ve yayınları

Diyanet, aile konusundaki gerici söylemlerini yaygınlaştırmak için dergi ve kitap yayınları çıkarıyor. Bu yayınlarda, kutsal aile övülerek kadınların tek rolünün annelik olduğunun altı çiziliyor.

∗∗

EŞİTLİK FİKRİNİ GÜÇLENDİREN POLİTİKALARA İHTİYAÇ VAR

Uzun zamandır doğurganlık oranları düşüyor diyerek tehlike çanları çaldığını belirten iktidar son zamanlarda attığı adımların sinyallerini vermişti. Bu ülkede ne zaman ‘aile’ odaklı politikalar üretilmeye başlandıysa işte o gün kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri artmaya başladı. Kadını birey olarak görmeyen ve sadece aile üzerinden tanımlayan akıl kadınları en çok şiddet gördüğü yer olan evlere hapsetmeyi amaçlıyor. 2024 yılının verilerine göre de kadınlar en çok hastalıklı olarak tanımlanabilecek kutsal aileler içinde katledildi. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılan süreçte de benzer aile tartışmalarının gördük. Peki ne oldu? Failler dedi ki devlet zaten kadınları korumuyor. 6284 tartışmaya açılınca ne oluyor? Failler daha da cesaret buluyor. Aile aile dedikçe de kadının eşit olma fikrini kabullenemeyen erkek aklı kadınların şiddet sarmalından çıkmasına müsaade etmiyor. AKP iktidarı aile odaklı politikaları sürdürmeye devam ettikçe kadına yönelik şiddetin de kadın cinayetlerinin de azalma şansı yok. Bu politikaları yıllardır dayatan siyasal iktidarın cinayetler neden düşmüyor diye bir oturup düşünmesi lazım. Artık kadınları ötekileştiren değil eşitlik fikrini güçlendiren politikalara ihtiyaç var.

Avukat Sema Yurtbilir
EŞİK Gönüllüsü

∗∗

2024 SÖZDE EMEKLİ YILIYDI

2025’in aile yılı ilan edilmesi 2024’ün de emekli yılı ilan edildiğini hatırlattı. 2024’ü emekli yılı ilan eden AKP, emeklilere sefalet ücretini layık gördü. 12 bin 500 TL ile yoksullukla baş başa bırakılan birçok emekli yaşamak için çalışmaya mahkûm edildi.