Yeniden Refahlı Suat Kılıç'tan AKP'ye zam tepkisi: 30 maddelik protokolü uygulama çağrısı
Yeniden Refah Partisi Siyasi İşler Başkanı Suat Kılıç, seçimler nedeniyle ittifak kurduğu AKP ile imzaladığı protokolü anımsatarak zamlara ve vergi artışlarına tepki gösterdi. AKP'nin protokole uymadığını belirten Kılıç, "Yirmi yılın hatalarıyla ekonomiyi finanse etmeye çalışıyorlar. Ekonomi adına bildikleri bu" dedi.
Cumhur ittifakının ortağı Yeniden Refah Partisi'nin Siyasi İşler Başkanı Suat Kılıç, seçimlerden önce AKP ile imzaladığı 30 maddelik protokolü anımsatarak zamlara tepki gösterdi.
Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre, yerel seçimde alacakları tutumla ilgili soruları yanıtlayan Kılıç İstanbul’da CHP’li bir ismin kazanmasını istemediklerini kaydetti, ittifak koşuluyla ilgili, “Belli yerlerde, Yeniden Refah'ın adayları desteklenirse, belli yerlerde AKP'nin adayları desteklenebilir" dedi.
Kılıç, seçimlerin ardından yapılan zamlara karşı olduklarını fakat “pişmanlığın” başka bir kavram olduğunu ifade eden Kılıç, bugün de “Kılıçdaroğlu- Erdoğan” tercihinde Erdoğan’ı destekleyeceklerini söyledi.
AKP ile seçim sürecinde imzaladıkları protokollere uyulmadığını ifade eden Kılıç, "Yirmi yılın hatalarıyla ekonomiyi finanse etmeye çalışıyorlar. Ekonomi adına bildikleri bu. Bilinenleri yapmaya devam ettikleri için bugüne kadar can sıkıcı, toplumu bunaltan, enflasyonu yükselten, faizleri şişiren yanlışlar da aynıyla devam ediyor. Bu finansman modeli doğru bir model değil" diye konuştu.
AKP'de uzun yıllar siyaset yaptıktan sonra Yeniden Refah Partisi’ne katılan eski Bakan Suat Kılıç’ın sorulara verdiği yantılar şöyle:
"Seçimlerden önce Cumhur İttifakı’na katılım protokolünüzde dikkat çeken başlıklardan birisi ekonomiydi. Siz Cumhur İttifakı'nda yer alma koşuluyla çeşitli sözlerin tutulmasını talep ettiniz. Bugün yapılan açıklamalara baktığımızda sizin kanadınızdan bu sözlerin tam anlamıyla hayata geçmediğini görüyoruz. Cumhur İttifakı'nda çatlak olduğu yorumları yapılıyor. Siz hâlâ Cumhur İttifakı'nda mısınız?
Biz hâlâ Cumhur İttifakı'ndayız. 30 madde önümüzde ve bu protokolden vazgeçmiş değiliz. Bu protokolü sadece iki parti arasında imzalamadık. Bu protokol aynı zamanda iki partinin tabanları arasında imzalanmış bir toplumsal sözleşmedir. Bu protokolün maddeleri bizim için hâlâ önemli ve geçerliliğini korumaya devam ediyor.
"PROTOKOLDEKİ MADDELERE UYAMIYORLAR"
Ne diyor protokol? Yeni vergiler koymayın, ekonomiyi zamlarla finanse etmeyin. Ödenmiş vergileri tekrar almayın. Var olan vergilerin oranını artırmayın. Dolaylı vergilerle ekonomiyi finanse etmekten vazgeçin. Ekonomik anlamda orada söylediklerimiz bunlar. Peki protokoldeki bu maddelere uyabiliyorlar mı? Maalesef uyamıyorlar. Çünkü yirmi yılın hatalarıyla ekonomiyi finanse etmeye çalışıyorlar. Ekonomi adına bildikleri bu. Bilinenleri yapmaya devam ettikleri için bugüne kadar can sıkıcı, toplumu bunaltan, enflasyonu yükselten, faizleri şişiren yanlışlar da aynıyla devam ediyor. Bu finansman modeli doğru bir model değil. Türkiye'nin kaynağı dışarıdan bulması lazım ama yüksek faizle borçlanarak değil. Doğrudan sıcak sermayeyi yatırımlarla ülkeye çekmek gerekiyor. Bunun için de hukuk güvenliğinin, vergi güvenliğinin tesis edilmesi, Türkiye'nin iyi bir yatırım cennetine yeniden dönüştürülmesi lazım.
Peki bu “ittifakta çatlak” yorumlarına nasıl bakıyorsunuz? Cumhur İttifakı’ndaki siyasi partilerden ayrı sesler duymaya alışmamış bir kamuoyu varken bugün aynı ittifakta yer alıp itiraz eden siyasi parti olarak sizi görüyoruz. Çatlak var mı?
Biz Cumhur İttifakı'na katılmakla aynılaşmadık. İttifaka girmemiz o günün koşullarında siyasal ve toplumsal bir zaruret halini aldı. Türkiye, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu seçenekleri arasında sıkışınca biz doğal olarak milli, manevi değerler konusundaki beklentilerimize daha olumlu cevaplar vereceğine, terörle mücadele ve terör örgütlerinin susturulması konusunda daha kararlı adımlar atacağına inandığımız Erdoğan’dan yana tavrımızı belirledik. Ama bunu yaparken doğruya doğru yanlışa yanlış deme ısrarımızı ifade ettik. Dün olduğu gibi bugün de yarın da doğru gördüklerimize doğru, yanlış gördüklerimize yanlış demeye devam edeceğiz.
"AK PARTİ’YE SESLENİYORUZ"
Yarın yeni bir ittifak görüşmesi yapma gereği olsa o gün öne sürülecek şartlarla ilgili beklentilerin bir ciddiyet uyandırması, geçmişte öne sürülen şartlarla ilgili gerekliliklerin yerine getirilmesine bağlıdır. Dolayısıyla bir kez daha AK Parti'ye sesleniyoruz: 14 ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı birinci ve ikinci tur seçimlerinden önce vermiş olduğumuz 30 maddelik protokolün gereklerini yerine getirme sorumluluğunu üstlendiniz. O gün öne sürdüğümüz şartların takipçisiyiz. Biz görevimizin gereğini yaptık. Ödevimizi yerine getirdik. Bundan sonra ödev AK Parti'nin üzerindedir. AK Parti de sorumluluklarının gereğini yerine getirmekle mükelleftir.
"ZAMLARDAN RAHATSIZIZ, PİŞMANLIK BAŞKA BİR KAVRAM"
Seçimlerin ardından ekonomik tabloyla birlikte çok sayıda kişinin oy tercihine dair duyduğu pişmanlığı ifade ettiği videolar sosyal medyada paylaşılıyor. Siz uzun süre iktidarı eleştiren çalışmalar yaptınız fakat seçime az süre kala ittifakta yer aldınız. Seçmeninizde son ekonomik tabloyla birlikte pişmanlık var mı?
Ek vergilerden, KDV'nin arttırılmasından, ödenmiş motorlu taşıtlar vergisini tekrar ödeyecek olmaktan dolayı rahatsızız. Arka arkaya gelen zamlardan rahatsızız. Temel tüketim maddelerine gelen zamlardan, temel gıda maddelerine gelen zamlardan rahatsızız. Raflardaki enflasyonun TÜİK enflasyonuyla örtüşmemesinden rahatsızız. Bir litre mazotu 39 liraya alıyor olmaktan, tarımda mazot, gübre, tohum, ilaç ve diğer girdilerin ortalama enflasyonun çok üzerinde artışlarla çiftçinin belini büküyor olmasından rahatsızız. Ama şunu ifade etmek lazım. Pişmanlık başka bir kavram."