Yenidoğan çetesi bir sistem virüsü: Bebekler ölürken devlet kör ve sağır
Bebekler hastaneden alınmış bakımsız kaldıkları anlaşmalı merkezlerde ölmeye bırakılmış. Durumları kötüleşsin diye ilaç verilmiş. Günlerce yok yere kuvözde kalmış. Peş peşe ölmüş. Sağır sultan duymuş devlet 'duymamış'.
İlayda Kaya
ilaydakaya@birgun.netEn az 12 bebeğin ölümünden sorumlu yenidoğan çetesi sanıkları ikinci kez hakim karşısına çıktı.
47 sanık içinde bir tane kamu görevlisinin olmaması mağdur aileleri de isyan ettirdi.
Sanıklar savunmalarında telefon kayıtlarını dahi yalanlayıp, özel hastanelerde hastalar üzerinden ‘para kazanmanın’ gayet sıradan bir şey olduğunu söyledi.
Bakırköy Adliyesi’ndeki duruşmada ifade veren tutuklu hemşire Hasan Basri Gök’ün ifadesinde şu cümleler öne çıktı…
***
BAKSALAR BEBEK YAŞAYACAKTI
Bebeğin (6 aylık Opara) öldüğünü fark etmemişler. Zamanında baksalar bebek yaşıyor olurdu. Reyap, Silivri, Duygu hastanelerinde çalıştım. 2019-2021 yıllarında çalıştım. Bebek sevkleri tıp merkezinden, tanıdık doktordan ya da 112’den alınıyordu. Aileye ‘112’ye haber vermeyelim uzağa atarlar, yakında hastane var’ deniyordu.
***
"MEHTAP ÇOCUĞU ÖLDÜR"
Mahkeme Başkanı’nın “Telefonda ‘Mehtap çocuğu öldür. 50 satürasyonlu bebek mi olur?’ diyorsun. Mehtap da ‘Öldüreceğim de öldürsem de dert’ diyor. Bu konuşma nedir?’ diye sordu.
Sanık Gök ise skandal bir yanıt vererek, “Evet, çirkin bir cümle” dedi. Gök, "50 satürasyonlu demek bebeğin sürekli kalbinin durup yeniden canlanması demek. Böbrekler ve ciğerler iflas edince bebek bırakılır” diye konuştu.
Savcının “Tapelerde ‘bu ilacı bebeklere az az ver’ diyorsun. Verildiğinde entübe edilmesi gereken bir ilaç diye biliyorum” ifadeleri üzerine Gök, “Böyle bir durum söz konusu değil. Saçma sapan bir sohbetti” yanıtını verdi.
Gök, ayrıca 40-50 kutu ilaç sattıklarını söyledi.
***
BÜTÜN ÖZEL HASTANELERDE DÖNER BU
Bir bebek tıp merkezinde doğdu. Hastaneye sevki yapıldı. Aileden 38 bin ya da 40 bin lira aldık. 25 bin lira hastaneye verdik. Geri kalan parayı Fırat Sarı aldı. Doğukan ve bana yemek parası verdi. Bu bütün özel hastanelerde dönen bir şey. SGK’den para almak için normalden uzun yatırıyorlardı hastayı.
***
YOĞUN BAKIMDA CİRO BASKISI
Sanık Hemşire Deniz Korkmaz da suçlamaları reddederek 7 senedir hastanede çalıştığını söyleyerek “Bebek yoğun bakımında çalışıyorum. Hakkımda yapılan suçlamalar somut delil yoktur. Bu davada CİMER şikayetini ben yapmıştım, tutuklanan da ben oldum” dedi.
Mahkeme başkanının “Hasan Basri Gök ile yaptığın konuşmada 'Devleti soymak milleti sormaktan şereflidir' dedin mi?” sorusuna Korkmaz, “Dedim ama bu Kurtlar Vadisi dizisindeki sözdü. Kendi aramızda bu diziyi konuştuğunuz için bu sözü söyledim” yanıtını verdi.
Korkmaz, “Fırat Sarı, Gmz şirketini kuracaktı. Bana da 'Sen de şirket sahibi olursun' dedi. Sağlık ve turizm şirketi. Reyap Hastanesi'nde 1 hemşireye 5 tane baktırılıyordu. Yoğunluk oluyordu. Yoğun bakımlara ciro artsın diye baskı yapılıyordu. Buradaki hata; hastanenin hastayı alınan satılan eşya gibi görmesi. Bunların olması kaçınılmaz” diye konuştu.
***
BATAKLIĞI KURUTMADAN DÜZELMEZ
Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası yenidoğan çetesi davasına ilişkin yaptığı ortak basın toplantısı düzenledi. Cağaloğlu’ndaki toplantıda konuşan TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Dr. Pınar Saip “Can kaybına neden olan niteliksiz sağlık hizmetinin bir sistem sorunu olduğunu ve bu türlü bir sağlıkta dönüşüm programından bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini defalarca belirtmiştik. Maalesef bir bataklık var ve bu bataklığı kurutmadan yani sağlık sisteminde değişiklik yapmadan bundan kurtulamayacağız. Mesleğimizin onurunu kirletenlere izin vermeyeceğiz” dedi.
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu ise şu açıklamayı yaptı: “Vatandaşa ‘küçük bir fark ödeyerek özel hastanelere de gidebileceksiniz’ propagandasıyla başlayan bu sistem çinden çıkılmaz bir duruma gelmiştir ve ağır bir yük olmuştur vatandaşın sırtına. Buna neden olan şey de SGK’nın özel hastanelerden satın aldığı hizmettir. Yenidoğan yoğun bakım yataklarının da yarısından fazlası özel sektörün elinde. İddianamede de çok açıkça belirtiliyor; kamu hastanelerinde yer olmadığı için bu kişilerin özel hastanelere sevkleri yapılıyor. Bu çetenin belli özel hastanelerde yoğunlaştığı basına anlatıldı ama bu da yasa dışı bir durum. Özel hastanelerin bir kısmının başka bir şirket tarafından işletilmesi yönetmeliklere aykırı. "