Gazetecilerin Basın Kartlarını hiçbir sebep sunmadan yenilemeyen ve “inceleme sürüyor” gerekçesiyle başvuruları sürüncemede bırakan İletişim Başkanlığı bir davayı daha kaybetti. Basın Kartı 3 yıldır yenilenmeyen birgun.net Yayın Koordinatörü Berkant Gültekin’in açtığı davada mahkeme, uzun “inceleme” süresinin zımni ret anlamına geldiğini vurgulayarak, oybirliğiyle söz konusu işlemde hukuki isabet bulunmadığına hükmetti.

Yenilenmeyen Basın Kartı davası: İletişim Başkanlığı oybirliğiyle haksız bulundu

HABER MERKEZİ

Gazeteci Berkant Gültekin, Basın Kartı’nın 3 yıldır yenilenmemesi nedeniyle İletişim Başkanlığı’na karşı açtığı davayı kazandı.

Ankara 3. İdare Mahkemesi’nde görülen davada birgun.net Yayın Koordinatörü Berkant Gültekin’in avukatı Gizemsu Kiracı Gültekin, 1 Haziran 2019’da geçerlilik süresi dolan Basın Kartı için gerekli başvurunun İletişim Başkanlığı’na yapıldığını ancak Başkanlığın keyfi bir şekilde kartı yenilemediğini ve basın hürriyetini ihlal ettiğini belirtti. Gültekin, herhangi bir tatmin edici açıklama yapmayarak yasal hakların kullanımını engelleyen İletişim Başkanlığı’nın işleminin iptaline karar verilmesini talep etti.

İletişim Başkanlığı ise yaptığı savunmada, Basın Kartı yenilemelerine ilişkin takdirin idarede (İletişim Başkanlığı’nda) olduğunu ve bu konuda bir süre sınırlamasının bulunmadığını ileri sürdü. “İncelemenin sürdüğünü” iddia eden Başkanlık, buna rağmen savunmasında, “… davacının suç aracı olarak istismar ettiği basın kartına ilişkin idari işlemlerin değerlendirme sürecinin; basın kartlarını istismar etmeyen basın mensuplarına kıyasla daha uzun sürmesinin olağan olduğu” gibi kanaat içeren ve herhangi bir yargı kararına dayandırılmayan ifadeler kullandı.

“EYLEMSİZ KALINARAK BİR HAKKIN KULLANILMASI ENGELLENDİ”

Davayı karara bağlayan mahkeme, “gazeteci olarak görev yapan davacının basın kartının yenilenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuki isabet görülmemiştir” diyerek İletişim Başkanlığı’nı haksız buldu. Kararda “inceleme sürüyor” gerekçesinin “zımni (gizli) ret” olarak tanımlanması dikkat çekti.

Mahkeme, davaya konu olan 3 yıllık sürenin uzun olduğunu, İletişim Başkanlığı’nın gerekli araştırma ve değerlendirmeyi yapmayarak eylemsiz kaldığını, böylece Gültekin’in başvurusunun sürüncemede bırakıldığını ve bir hakkın kullandırılmadığının anlaşıldığını belirtti.

Kararda istinaf yolu açık bırakılarak dava konusu işlemin iptaline hükmedildi.

BASIN KARTI VERME YETKİSİ, CEZALANDIRMA ARACINA DÖNÜŞTÜ

Basın Kartlarının keyfi şekilde verilmemesi ya da yenilenmemesi durumu, 'cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ne geçilmesiyle birlikte Basın Kartı düzenleme yetkisinin İletişim Başkanlığı’na verilmesinden sonra zirveye çıktı.

2018'de Basın Kartı Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle gazetecilere yönelik hak gasplarının sayısında artış yaşandı. Yönetmelik Danıştay'ın iptal kararı sonrası 20 Mayıs 2021'de bir kez daha değiştirildi. İptal edilen yönetmeliğin bir benzeri olan bu yönetmelik de gazetecilik meslek örgütlerinin çabasıyla Danıştay tarafından iptal edildi.

4 yıllık süre zarfında İletişim Başkanlığı yüzlerce gazetecinin Basın Kartı'nı yenilemedi ya da iptal etti. Gazetecilerin açtığı davalarda da mahkemeler İletişim Başkanlığı’nı haksız buldu.

Öte yandan Türkiye’de gazeteciler, gazetecilik mesleğinin doğası gereği basın kartlarının devlet tarafından verilmesini doğru bulmuyor. İngiltere, Hollanda, Norveç, İsveç, Finlandiya ve İtalya gibi ülkelerde basın kartlarını sendikalar ya da meslek örgütleri veriyor.