Yerel seçimin ardından Tayyip Erdoğan iki kez konuştu. İkisinde de benzer içerikler vardı. Birincisinde Ankara’da balkondan seslendi. İkincisi ise cuma namazı çıkışı basına verdiği kısa demeç. Erdoğan’ın iki konuşmasının ortak noktası belediye başkanlıklarında yenilgiyi kabul etse de büyük fotoğrafta kazandığını iddia etmesi. Çünkü o fotoğrafta kendisi var ve onun yenilmemesi lazım. TABANI İKNA ETMEYE ÇALIŞIYOR […]

Yerel seçimin kaybedeni Erdoğan

Yerel seçimin ardından Tayyip Erdoğan iki kez konuştu. İkisinde de benzer içerikler vardı. Birincisinde Ankara’da balkondan seslendi. İkincisi ise cuma namazı çıkışı basına verdiği kısa demeç.

Erdoğan’ın iki konuşmasının ortak noktası belediye başkanlıklarında yenilgiyi kabul etse de büyük fotoğrafta kazandığını iddia etmesi. Çünkü o fotoğrafta kendisi var ve onun yenilmemesi lazım.

TABANI İKNA ETMEYE ÇALIŞIYOR

Erdoğan son 25 yıldır girdiği her seçimden başarıyla çıktı. AKP’liler için Erdoğan’ı süper kahraman mertebesine çıkaran da bu özelliği. Bu anlamı ile yaşananlar taban için tam bir hayal kırıklığı oldu. Reislerinin de yenilmez olmadığı gerçeğiyle yüzleşti.

Erdoğan, tabanın ruh halini hızla kavradı. O yüzden yeniden oy sayım işlerine çok girmeden tabanının ruh halini değiştirmeye dönük hamleler yapmaya çalışıyor. Seçmenini galibiyete ikna etmeye çalışıyor. Ankara, Antalya, Mersin, Adana ve hele de İstanbul kaybedildikten sonra bu, o kadar kolay değil.

ADAYLARI KİM SEÇTİ?

Yandaş medya neredeyse ağız birliği etmişçesine Erdoğan’ın çok başarılı bir kampanya yürüttüğünü söylüyor, yazıyor. Tek bir Erdoğan eleştirisi yok.

Gazetemizin Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın, seçim gecesine dair bir anekdot anlattı. Aydın, sandık başında oy sayılmaya başlayınca moralleri bozulan iki AKP müşahidinin konuşmasına tanık olmuş. İkisinden biri durumu “Reis çok iyi çalıştı ama adaylarda iş yok” diye açıklamaya çalışırken diğeri yanıtı patlatmış: “Adayları kim seçti?” Şu anda hâlâ oylar sayılıyor ve gelişmeler henüz çok sıcak. Kısa süre sonra mazbatalar teker teker alınmaya başlandığında, belediyelerde bir devir sona erdiğinde, AKP tabanı yenilgi ile birebir yüzleştiğinde sorumlu aramaya başlayacak. AKP tabanı, bu durumda da ortada belediye başkanlarını görevden alan, yerine atamalar yapan, tüm adayları ve seçim siyasetini belirleyen, seçim sürecini tek başına götüren Erdoğan’dan başka birini görmeyecektir. Tayyip Erdoğan belki de ilk kez tabanı ile yüzleşmek zorunda kalacak.

ŞİMDİLİK SADECE SEÇİM KAYBETTİ

Kuşkusuz yaşanan sadece yerel seçim ve 16 Nisan ile 24 Haziran’da kurulan rejim hâlâ ayakta. Bu rejimin de başkanı Tayyip Erdoğan. Bu anlamı ile kaybedilenin sadece bir seçim olduğunu söylemek mümkün. Türkiye siyasal diziliminde kısa sürede büyük değişiklikler beklemek biraz fazla iyimserlik olur. Ama şu da unutulmamalı ki seçim sonuçları inşa edilen rejime karşı ciddi bir karşı koyuşu ifade ediliyor. Üstelik itiraz edenler sadece moral değil aynı zamanda güç de kazandı.

Bir de bunun Cumhur İttifakı tarafı var. Toz bulutu kalkınca önce AKP içerisinden kendilerine dair eleştiriler başlarken sonrasında da seçim sonuçlarına bakarak MHP ile girilen yoldan kimin kârlı çıktığı sorusu daha yüksek sesle sorulmaya başlanacaktır.

MHP SORUN OLACAK

Erdoğan ve Bahçeli, seçim sonrası yaptığı ilk konuşmalarda Cumhur İttifakı’na toz kondurmayan bir yaklaşım sergilediler. Ama AKP kulislerinde ruh hali çok da öyle değil. Özellikle AKP adaylarının tek girdiği veya rakip oldukları illerdeki MHP tutumunu yüksek sesle eleştiren çok sayıda AKP’liye rastlamak mümkün.

AKP yöneticilerinde, kısa süre sonra Erdoğan’ın da bu durumu gündemine alması beklentisi çok yaygın. Nisanın ikinci yarısında Cumhur İttifakı bünyesinde peşi sıra başlayacak toplantı dizilerine tanık olacak gibi.

Belli olan bir şey var ki 31 Mart seçimleri hem AKP’de hem ittifakta hem de Erdoğan’ın karizmasında derin bir yara açtı.