Üzerinde en ufak yorgunluk ibaresi taşımayan Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı koltuğuna üçüncü kez oturarak AKP iktidarı için ne kadar vazgeçilmez bir siyasetçi olduğunu kanıtladı diye düşünüyorum. Bozdağ, Türkiye 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nü altıncı kez idrak ederken, günün anlam ve önemine dair bir demeç verdi. “15 Temmuz’da bu milletin verdiği mücadele, sadece FETÖ’cülere karşı değil onları destekleyen, yularını elinde tutan ülkeler ve güçler ile yedi düvele karşı verilmiş büyük bir mücadeledir” dedi. Sizin şimdi aklınıza Bekir Bozdağ’ın “Fetullah Gülen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir” diye başlayan Meclis konuşması gelmiştir. Gelmesin. Başbakanın kandırıldığı yerde bakan da bilemiyor haliyle. Sağın Master Chef’i Süleyman Demirel’in siyasete kazandırdığı ve Erdoğan’ın Madrid’de ABD Başkanı Biden’le düzelen aralarını tarif etmek için tekrarlayıp dünyaya duyurduğu o cümledir meselenin özeti: “Dün dündür, bugün bugündür” Batı medyası Google Translate ekranına bakıyor hâlâ: “Yesterday is yesterday, today is today.” What?? Whatever…

***

Peki 15 Temmuz’da, eski AKP milletvekili Mazhar Bağlı’nın söylediği gibi, alçaktan uçan F-16’lara kafa atarak şehit olan bu milletin verdiği mücadele FETÖ’cülerden başka kime karşıydı? Bakan Bozdağ destekçileri diyor, yularını elinde tutan diyor, yedi düvel diyor ve destanı yedi kıtaya yayıyor yaymasına ama adlarını anmıyor. O halde mecburen hafızamıza müracaat edeceğiz. Sakın bu ülkelerden biri, başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere pek çok AKP’li yöneticinin, Fethullahçı darbenin finansörü olarak işaret ettiği Birleşik Arap Emirlikleri olmasın? Hani şu, Erdoğan’ın yakın zaman önce gerçekleştirdiği ziyaret sonrası, aramızdaki diplomatik ilişkinin ‘kardeşlik’ seviyesine yükseldiği BAE? Zira Bozdağ’ın sözleri açık, “Bu millet aynı zamanda FETÖ ‘destekçilerine’ karşı da mücadele etmiştir.” Söylediği gibi bir de bunların yularını elinde tutan ülkeler ve güçler var. Hangileri acaba? Darbecilerin lideri olmakla suçlanan, dünün pek kıymetlisi, bügünün teröristi Fetullah Gülen’i topraklarında ağırlamaya devam eden ABD ilk sırayı alır herhalde. Ne demişti Soylu, “BAE, ABD ile birlikte 15 Temmuz darbesinin failidir.” Şimdi o ABD, Erdoğan’ın o çok istediği F-16’ları satmak için binbir koşul ve kısıtlama ortaya koyuyor. Bu millet bir anda kardeşe dönüşebilen ‘düşmanlara’ karşı mı mücadele etmiş, kafa atmış uçaklara yani? Yesterday is yesterday, today is today demekle oluyor mu, yürüyor mu bu işler?

***

Demokrasi ve Milli Birlik Günü kutlaması / anmasında iki şey eksikti. Demokrasi ve birlik. Türkiye, Osman Kavala ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ihlal kararına uymadığı gerekçesiyle sonu kurucusu ve üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nden çıkarılmak olan bir sürece girdi. Bakan Soylu 15 Temmuz için, “Allah şahittir, bunun hesabını sormayan namerttir, alçaktır, haindir…” odur, budur, şudur diye bağırıyor bağırmasına ama yüksek sesten ziyade hukuk lazım devletin güçlü kalabilmesi için. Ne yapıldı ne yapılmadı altı yıldır? Etkin bir soruşturma yürütülmedi. Önemli isimler elini kolunu sallaya sallaya yurt dışına kaçtı. Erdoğan’ın söylediği gibi, “Akıllı olanlar ülkeyi terk etti gitti.” İade talepleriyle ilgili ciddi adımlar atılmadığı gibi bazı talepler de Türkiye’nin bağımlı hukuk sistemi sebebiyle reddedildi. Mecliste kurulan darbe komisyonunda Hulusi Akar ve Hakan Fidan gibi iki kilit isim dinlenmedi. Erdoğan’ın “ne istedik de vermediler” dediği Fetullahçıların siyasi ayağı tartışmaya ve incelemeye açılmadı. Demokrasinin olmazsa olmazı hukuk sağlıklı işletilmedi. Milli birlik desek, o da yok. İstanbul Saraçhane Meydanı’nda, Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu dışlayan, Cumhur İttifakı mitinginden öteye geçmeyen bir toplaşmanın birlikle ilgisini kurmak imkansız. Dün dündür bugün bugündür derken dünün faturasının bugüne kalmadığını sanmak da pek akıllıca sayılmaz üstelik. Bayramlar ve anmalar sahici ve kapsayıcı olmaları sayesinde yaşar, siyasetin çizdiği çerçeveye göre değil. Son olarak, darbeyi Erdoğan’a haber veren eniştesinin destandaki önemli rolünün unutulmadığı 15 Temmuzlar dilerim.

*Dün dündür bugün bugündür.