Ardı arkası kesilmeyen zamların yaşama vurduğu darbeyi, liranın durmadan değer kaybetmesini, 60 milyon kişinin açlık ve yoklukla boğuşmasını, yaklaşık 15 milyon işsizin yaşamla ölüm arasına sıkışmasını, çiftçinin üretimden vazgeçirilmesini yani, toplumsal “öfkenin” doruğa tırmanmasının nedenlerini saymaya artık gerek yok!

Bu vahim tabloyu zaten yurttaş yaşıyor!

Akşamları havuz medyasında AKP tarafından paye verilmiş akademisyenlerin can hıraş savunmaları da gerçekleri örtmeye yetmiyor…
Artık açıkça görülüyor ki, ülke kaynakları, toprakları, denizi, suyu, ormanı yurttaşların elinden alınıyor ve devlet bizzat iktidar mensupları tarafından yandaşlar adına yağmalanıyor!


Yani Türkiye sadece kötü yönetilmiyor!

Türkiye kasıtlı olarak tüm değerleriyle yok ediliyor!

***

En büyük ihanet köylüye yapıldı!

Mazot, gübre, ilaç ve tohum gibi girdilerin maliyeti durmadan yükseldi.

Devlet üretme çiftlikleri, Zirai donatım, tohum ıslah kurumları, yani hayvancılık ve tarımla ilgili çiftçiye destek ve önderlik yapan tüm devlet kuruluşları yok edildi...

Düşünün, yabancılar zengin olsun diye bu ülkede “yerli tohumu kullanmak” bile yasaklandı!

Üreticiye anayasal hakkı olan bütçe payı verilmedi…

2 Trakya büyüklüğünde arazi tarım dışına çıktı

AKP iktidara geldiğinde toprakla uğraşan 2 milyon çiftçi varken şimdi, üreticilik yapmaya çalışan 450 bin kişi kaldı.

Gerisi kentlerde işsiz ya da ucuz iş gücü olarak amelelik(!) ediyor…

***

16 220 köy ve 1053 belde 2012’de AKP’nin çıkardığı Büyükşehir Yasası ile mahalleye dönüştü.

Artık köyün adı bile yok!

Yeni düzenleme, tarım ve hayvancılıkla uğraşan kesimlerde mağduriyet oluşturdu. Mahalleye dönüşen köylerin ve beldelerin ortak kullanılan tüm malları, meraları, taşınmazları bağlandıkları belediyelere geçti.

Köylerin sahip olduğu meralar, mahalle olduktan sonra belediyeler tarafından satıldı. Tarım için yapılan kanal, gölet, ahır vb. alt yapı tarumar edildi!
Yapılan imar değişiklikleri, toprağı işleyen ve hayvancılıkla uğraşan üreticilerin, o yöreyi zorunlu olarak terk etmelerine neden oldu!
Meralar, tarım arazileri beton yığınına döndü.

Tarım yok edildi.

Sonuç, şimdi Halkımız açlıkla karşı karşıya!

Türkiye’de tarımı yok eden AKP, Sudan’da milyonlarca dönüm arazi kiraladı!

Kiraladığı topraklarda Sudanlıların ürettiği ürünleri de fahiş fiyatla Türkiye’ye getirdi!

İnanılması zor ama İktidar, 129 ülkeden 159 çeşit tarım ürünü ithal ediyor…

Bunları kim getiriyor? Ne kadar kazanıyor? Bilinmiyor! Ama yandaşlıkları biliniyor!

Şunu iyi anlamalıyız ki; doymak için alacağımız tarım ürünleri döviz arttıkça hep zamlanacak! “İktidar sevicileri de” daha çok kazanacak!

***

AKP, epey uzun zamandır Zeytin ve zeytinliklere kafayı takmış durumda.

2009’dan beri 6 kez zeytinliklerin imara açılmasıyla ilgili yasa çıkarmaya çalıştı!

Neden? yandaşlara yine rant sağlamak için!

***

Oysa 1939 yılında çıkarılmış 3573 Sayılı Zeytinlikleri Koruma Kanunu var.

Bu yasayla “zeytin ve zeytinliklerin kesinlikle devlet tarafından korunacak” çok değerli bir bitki olduğu belirtiliyor!

AKP bu yasayı bir türlü değiştiremiyor.

Son çare olarak zeytinlikleri imara açmak için yasadışı ve usulsüz bir genelge çıkardı…

Bu genelgenin yargıdan döneceğini umuyorum.

Yoksa ülkemiz, önemli bir değerini daha kaybedecek!

Zeytin insanlık tarihinde önemli bir yer tutar...

Savaşın düşmanı, barışın, iyiliğin, ahlakın, sevginin, dinin ve de aşkın sembolüdür!

Güzel sözler, zarif duygular ve toplumsal başarılar zeytinle güç kazanır.

Zeytin sanki doğanın insanlığa, soyunu yaşatması için verilmiş bir hediyedir.

Zeytin öyle bir bitkidir ki, insanın sofrasında doymasını sağlar, karanlıkta ışığı olur, ölümündeyse mezarı başında usul usul sallanarak adını sonsuzluğa ulaştırır!

Homeros’a göre “Tanrı Zeus, savaşı kazanacak atı getiren Poseidon’a değil, barış için zeytin ağacını getiren Athena’ya şehrin anahtarını vermiştir.”

***
Zeytin varoluşun, dayanıklılığın ve uzun ömrün simgesidir…

Zeytin, doğanın tacıdır!

Zeytin, insanlığın bereketidir!

Zeytin, geçmişi geleceğe taşıyan bilgidir!

Zeytin, emsalsiz bir değerdir!

Anadolu’da hüküm süren 36 uygarlığın ekonomisi, zeytin, zeytin yağı, üzüm ve şaraba dayanmaktadır!

Bu nedenle Krallar ve kraliçeler başlarındaki tacı, zeytin ve asma yapraklarıyla süslerler!

***

Yalan dolan hırs, kin ve cehalet ülkemize açlık ve yok oluşu getirdi!!.

Antik çağdan beri insanlık tarafından bu kadar önem verilen zeytine bile rant adına düşmanlık yapan bir anlayışın, bizi yönetmesine artık yeter demeliyiz!