Diyarbakır’da konuşan AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, “İstiklal mücadelesini başlatırken Ankara’da Büyük Millet Meclisi’ni toplayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün davet ettiği millet temsilcileri arasında Kürdistan mebusu da Lazistan mebusu da vardı. Kardeşliğimizi bozmak isteyenlere asla prim vermeyeceğiz” dedi. Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır’a giden Yıldırım, AKP İl Başkanlığı’nda partililerle bayramlaştı, il binası önünde […]

Yıldırım: Kürdistan mebusu da Lazistan mebusu da vardı

Diyarbakır’da konuşan AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, “İstiklal mücadelesini başlatırken Ankara’da Büyük Millet Meclisi’ni toplayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün davet ettiği millet temsilcileri arasında Kürdistan mebusu da Lazistan mebusu da vardı. Kardeşliğimizi bozmak isteyenlere asla prim vermeyeceğiz” dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır’a giden Yıldırım, AKP İl Başkanlığı’nda partililerle bayramlaştı, il binası önünde vatandaşlara hitap etti.

Yıldırım konuşmasına Kürtçe, “Nasılsınız? İyi günler. Bayramınız kutlu olsun. Günümüz mübarek, geleceğimiz aydınlık olsun” diyerek başladı.

‘İSTANBUL TÜRKİYE’NİN ÖZETİDİR’

Yıldırım konuşmasında “İstanbul denilince Türkiye, Diyarbakır, Van, Siirt, Elazığ, Malatya, Batman, Mardin, Adıyaman, Şırnak, Hakkari akla gelir. Velhasıl Diyarbakır denilince Edirne, Hatay, Antalya, Sinop, Kastamonu, Zonguldak, 80 vilayet akla gelir. İstanbul Türkiye’nin özetidir. 250 bin civarında Diyarbakır doğumlu kardeşimiz İstanbul’da yaşıyor, dünya şehri İstanbul’da oturuyor” dedi.

Yıldırım’ın konuşmasının satır başları şu şekilde:

“Ama arada bir bayramımız daha var. 2 bayram arasında İstanbul bayramı var değil mi? İstanbul bayramına hazır mısınız? Diyarbakırlı hemşehrilerim İstanbul’da 23 Haziranda yeni bir zafere imza atayacak mıyız? Diyarbakır’a size geldim, desteğinizi istemeye geldim. Diyarbakır her zaman bizim yanımızda oldu, inşallah bu sefer de yanımızda olacak. Aramızı hiç kimse açamaz. Ezelden beri kardeşiz. Hiçbirimiz hangi etnik kimlikten doğduğumuza karar veremiyoruz. Bu bizim irademizde, elimizde değil. Kimimiz Kürt, kimimiz Arap, kimimiz Türkmen, kimimiz Türk, kimimiz Laz, Çerkez, Abaza…Ne olursak olalım, kitabımız bir Kur’an-ı Kerim, kıblemiz bir Kabe-i Muazzama, Peygamberimiz bir Hz. Muhammed, dinimiz bir İslam. Hepimiz Müslüman ve kardeşiz. Kardeşliğimize zarar veren kim PKK, değil mi? Türklere de Kürtlere de zarar veren, her tarafı yakıp yıkan, buraların kalkınmasını geciktiren kim, terör örgütü. Terör örgütünün, bölücülerin, PKK’nın Kürtler diye bir sorunu yok. Türklerin de Kürtlerin de bu ülkede yaşayan 82 milyon vatan evladının da sorunu terör örgütüdür, PKK, DEAŞ ve FETÖ’dür.”

“Paylaşacak o kadar şeyimiz var ki”

“İbn-i Haldun ne diyor, ‘Coğrafya kaderdir.’ Bizim coğrafyamız Anadolu coğrafyası da bizim kaderimizdir” diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

“Topraklarımıza gözümüz gibi bakacak mıyız Diyarbakır? Bu topraklarda biz et ve kemik gibiyiz. Asırlardır bir ve beraber yaşadık. Sevinçte de tasada da bir olduk. Ama hiçbir zaman bu ülke ve topraklar üzerinde operasyon yapanlara kalkanlara prim ve yol vermedik. Bunu da en güzel şekilde Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Batman, Doğu ve Güneydoğu illeri yaptı. İstiklal mücadelesini başlatırken, Ankara’da Büyük Millet Meclisi’ni toplayan Gazi Mustafa Atatürk’ün davet ettiği millet temsilcileri arasında Kürdistan mebusu da Lazistan mebusu da vardı. Anadolu’nun her tarafından temsilci vardı. Onun için bizi birbirimizden ayırmaya çalışanlara, kardeşliğimizi bozmak isteyenlere asla prim vermeyeceğiz. İnadına bir, beraber, iri, diri kardeş olacağız, birlikte Türkiye olacağız inşallah. Bu topraklar hepimize yeter. Bu güzel ülke hepimize yeter. Paylaşacak o kadar şeyimiz var ki ayrışacak hiçbir şeyimiz yok.”