Usta tiyatrocu Yıldız Kenter, son yolculuğuna uğurlandı. Kenter'in cenazesi Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Yıldız Kenter'e veda

İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede pazar günü hayatını kaybeden Yıldız Kenter bugün son yolculuğuna uğurlandı. Kenter'in cenazesi ilk olarak Kenter Tiyatrosu'na getirildi.

Buradaki törene katılan sanatçılar hayatını kaybeden usta tiyatrocu Yıldız Kenter'i anlattı. Törenin ardından Kenter'in naaşı Levent Afet Yolal Cami'ne gönderildi.

Kenter'in kızı Leyla Tepedelen ile manevi kızı Esma Uzun'un taziyeleri kabul ettiği cenaze merasimine Kenter'in ailesinin yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, Berhan Şimşek, Orhan Gencebay, Mahsun Kırmızıgül, Nuri Alço, Erol Evgin, Bedri Baykam, Ali Poyrazoğlu, Ferhan Şensoy, Cengiz Bozkurt ve Fırat Tanış'ın da arasında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.

Yıldız Kenter'in cenazesi Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verildi.

yildiz-kenter-e-veda-651227-1.

Cenaze törenine katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu “İlelebet varolmak üzere Kenter Tiyatrosu’nu yenilemek boynumuzun borcudur! En kısa sürede alkışların dinmeyeceği bir salon haline getireceğiz!” ifadesini kullandı.

yildiz-kenter-e-veda-651179-1.

Törene katılan oyuncu Nevra Serezli, şunları söyledi:

"Tiyatronun temel taşlarından biri. Ben gözümü açtım, Yıldız ve Müşfik Kenter ile tanıştım. 1963 senesinden beri her oyununu izledim. Beraber İngiltere'de bir oyun oynama şerefine nail oldum. Her zaman çok hayranlıkla izlediğim bir sanatçıydı. İyi bir usta ve hocam da oldu bir sene. Bazı insanlar var ya hani 'onlar hiçbir zaman gitmezmiş' gibi düşünülür. Yıldız hocamın gidişi böyle çok şok etti beni. Çünkü o hep vardır. Hep bu tiyatroda şu perde açılacaktır. Biz de arkaya kulise gidip onu öpeceğiz ve kutlayacağız. O da bizi karşılayacak, gibi geliyor. Bu son yıllarda çok fazla değer kaybettik."

Oyuncu Melek Baykal, "Sanata, sanatına ve hayata çok değer verdiğini biliyorum. Benim için çok yüceydi. Yıldız Kenter bir cumhuriyet kadınıydı. Onun izinden gitmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Oyuncu Demet Akbağ, "Çok büyük bir kayıp Türk tiyatrosu için. Çok önemli bir tiyatro sanatçısını, hocayı kaybettik. Ben onun öğrencisi olabilme şansına sahip oldum. Onunla aynı sahneye çıkabilmiş biri olarak kendimi çok şanslı hissediyorum. Yeri dolmaz bir sanatçıydı. Türk tiyatrosu için çok büyük bir kayıp" dedi.

Oyuncu Yetkin Dikinciler, "Kendisi şahsen benim hayatıma dokunmuş hatta benim hayatıma yön vermiş kişi. Sadece ben değil, burada kimle konuşsanız Yıldız Kenter'in hayatına dokunduğunu göreceksiniz. Bir devir kapandı gibi sözler dolaşmaya başladı. Onlar aslında devirleri kapatan değil başlatan insanlar. İlham veren, örnek olan insanlar. Bunu da örnek olma çabasıyla değil, samimiyetle yaptıkları işlerle ispatlayan insanlar. İyi ki varlar çünkü onlar var olmaya devam edecekler" ifadelerini kullandı.

yildiz-kenter-e-veda-651228-1.

KENTER'İ ANLATIRKEN GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

yildiz-kenter-e-veda-651180-1.

Oyuncu Sumru Yavrucuk, Yıldız Kenter'i anlatırken gözyaşlarını tutamadı. "Türk tiyatrosunun başı sağ olsun" diyen Yavrucuk, "Kuşkusuz en önemli tiyatro insanımızı, hocaların hocasını, canımızı kaybettik. Bütün hayatı sevgi ve bu sevgiyi yaymakla geçti. Onu düşündüğüm zaman sevgisini ve sanata tutkusunu hatırlıyorum" diye konuştu.

Oyuncu Ali Poyrazoğlu da "Bazen sözün bittiği noktaya geliyoruz. Benim hayatımda çok önemli bir insandı. Benim hocamdı, Türk tiyatrosunun annesiydi. Ben de çok emeği var. Türk tiyatrosuna, Türk tiyatro seyircisine çok emek verdi. Tiyatrocular büyük bir özveriyle çalışırlar. Kenter ailesi Türk tiyatrosu ve Türk diline büyük emek verdi. Bütün imkansızlıklara rağmen aylarca Anadolu'da turnelerde dolaştılar. Bu güzel binayı yaptılar Türk seyircisi için" dedi.

Yıldız Kenter kimdir?

yildiz-kenter-e-veda-651096-1.

İstanbul’da doğdu. Ankara Devlet Konservatuvarı Yüksek Bölümünü sınıf atlayarak bitirdi. On bir yıl Ankara Devlet Tiyatrosu’nda çalıştı. Rockefeller bursu kazanarak American Theatre Winng, Neighbourhood Play House ve Actor’s Studio’da oyunculuk ve oyunculuk öğretiminde yeni teknikler üzerine çalışmalar yaptı. Ankara Devlet Konservatuvarı'na hoca olarak atandı. 1959'da Devlet Tiyatrosu'ndan ayrıldı. Muhsin Ertuğrul ile bir yıl çalıştı. Kardeşi Müşfik Kenter ve eşi Şükran Güngör ile Kent Oyuncuları topluluğunu kurdu. Daha sonraki yıllarda sürekli olarak Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’de “Değişen Eğitim Metotları” ve “Oyunculuk Metotları” üzerine çalışmalar yaptı.

1956 yılından itibaren Ankara Devlet Konservatuvarı, İstanbul Belediye Konservatuvarı ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde bölüm başkanlığı ve hocalık yaptı. 1962’de tiyatroya hizmetlerinden ötürü “Yılın Kadını” seçildi. 1968’de, İstanbul’da, Kenter Tiyatrosu'nun binasının inşaatını tamamladı. Sinema oyuncusu olarak üç kez Altın Portakal ödülüne layık görüldü. Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, Hollanda, Danimarka, Kanada, Yugoslavya ve Kıbrıs’ta İngilizce ve Türkçe oyunlar sergiledi.

100’ün üstünde oyun oynadı, 100’e yakın oyun sergiledi. Shakespeare, Çehov, Brecht, Inoesco, Pinter, Albee, Tenessee Williams, Alan Ayckbourn, Arthur Miller, Brian Freil, Neil Simon, Athol Fugard, Sergey Kokovkin gibi uluslararası yazarların yanı sıra Melih Cevdet Anday, Necati Cumalı, Güner Sümer, Adalet Ağaoğlu, Zeki Özturanlı, Güngör Dilmen, Muzaffer İzgü gibi pek çok Türk yazarının oyunlarını da sahneye koydu, oynadı.
1981’de "Devlet Sanatçısı" olarak ödüllendirildi. 1984 de Roma’daki İtalyan Kültür Birliğince “Adalaide Ristori” ödülüne layık görüldü. 1989 yılında, Korsika - Bastia Film Festivali'nde, Hanım filmindeki rolüyle “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü aldı. 1991 yılında tiyatro sanatına hizmetlerinden ötürü Uluslararası Lions Kulübü'nün “The Melvin Jones”uyla ödüllendirildi. İki kez Ulvi Uraz “En İyi Kadın Oyuncu”, üç kez de aynı dalda "Avni Dilligil" ödülüne layık görüldü.

1994’de Konken Partisi oyunundaki Fonsia rolü ile “Olağanüstü Yorum” ödülünü aldı. Finlandiya Dünya Kadın Kuruluşu tarafından yüz yılın en başarılı yüz kadınından biri olarak onurlandırıldı. 1995’de Kültür Bakanlığı, tiyatro sanatına katkılarından ötürü Onur Ödülü'ne layık gördü. Profesör Kenter’e aynı yıl tiyatro sanatına katkılarından dolayı “Mevlana Kardeşlik ve Barış” ödülü ve 1996’da Magazin Gazetecileri Derneği tarafından Ramiz ile Jülide’deki Jülide rolü için “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü verildi. 19 Mayıs 1997'de Uluslararası İstanbul Festivali tarafından verilen Onur Ödülü, Yıldız Kenter’e Dame Diana Rigg tarafından takdim edildi.

Maria Callas rolüyle, 1998’de Ankara Sanat Kurumu “Yılın Kadın Sanatçısı”, 1998 Muhsin Ertuğrul Yaşam Boyu Başarı Ödülü, 1998 Cumhurbaşkanlığı Büyük Kültür ve Sanat Ödülü, MARTI adlı oyunda Madam Arcadina rolüyle 1999 Afife En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne laik görüldü. Aynı ödülü 2000 yılında, Nükte adlı oyundaki rolüyle yeniden kazandı. 2005–2006 sezonundan bu yana sahnelenen Gece Mevsimi adlı oyundaki Lily rolüyle, Sanat Kurumu En İyi Kadın Oyuncu ödülünün de sahibi oldu.

Kent Oyuncuları’nın kuruluşunun 45. yılında yeniden Ben Anadolu'yu seyirciyle buluşturan Yıldız Kenter, oyunculuk kadar önemsediği oyuncu yetiştirme görevini Koç Üniversitesi’nde verdiği derslerle sürdürdü. 2008–2009 sezonunda başrollerini Defne Halman ve Engin Hepileri'nin paylaştığı Victoria (Zafer)’i sahneye koyarak 60. sanat yılını kutladı. 2009-2010 sezonunda Eugene Stickland’ın Kraliçe Lear adlı oyununu yönetti ve baş rolünü oynadı. Bu oyunla 2010 yılı Sadri Alışık En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı.