Filmden çıkarabileceğimiz sonuç, Grahame’ın kendisini her zaman bir çocuk gibi hissetmiş olması diyebiliriz

Yıldızlar Asla Ölmez: Ergen bir ruh

Gloria Grahame adını pek hatırlamıyoruz ama bir dönem “A Lonely Place-Tehlike İşareti”, “The Big Heat-Ölüm Korkusu”, “Human Desire-Şeytan Ruhlu Kadın”, “Crossfire”, “Man on a Tightrope” gibi filmlerde oynamışlığı, 1953’de Minnelli’nin “The Bad and the Beautiful-Çıplak Ruhlar”ındaki rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ı almışlığı bile var. Hollywood’da yıldızı sönünce İngiltere’ye gidip, tiyatroda sahne alan Grahame’ın son 3 yılını konu alıyor Yıldızlar Asla Ölmez.

Grahame (Annette Benning) İngiltere’de kendisinden neredeyse 30 yaş küçük Peter Turner’la (Jamie Bell) tanışıyor. Peter oyuncu olmaya çalışan, ailesiyle yaşamaya devam eden genç bir adam. Grahame, derhal Peter’ı baştan çıkarıyor ve ikili bir aşk yaşamaya başlıyorlar. Grahame’ın kendinden küçük biriyle ilişki yaşaması ilk kez olmuyor. Hatta bir skandalı da var geçmişte. Yönetmen Nicholas Ray’le evliyken, Ray’in o dönemde henüz ergen olan oğluyla aşk yaşadığı söyleniyor. Bunun doğru olup olmadığı kesin değilse de, Grahame yıllar sonra Ray’in oğluyla evleniyor. Eski üvey oğluyla evlenmesi, Grahame’ın Hollywood’da derhal itibar yitirmesine yol açıyor. Oysa Woody Allen da üvey kızıyla evlenmesine rağmen, kariyerini bugünlere kadar başarıyla sürdürdü. Allen’ın suçlandığı çok daha ciddi olaylar da var ama erkeklerle kadınlar arasında da büyük bir eşitsizlik var.

Filmden çıkarabileceğimiz bir sonuç, Grahame’ın kendisini her zaman bir çocuk gibi hissetmiş olması diyebiliriz belki de. Grahame, Turner’la ilişkisinin son yıllarında sağlığını kaybediyor. Daha önce meme kanseri tedavisi görmüş ama saçları dökülmesin diye kemoterapiyi reddetmiş Grahame. Ölümüne neden olan da bu ihmal. Grahame hayatının son günlerini Peter Turner’ın evinde, Peter’ın annesinin bakımında geçirmek istiyor. Sanki o ailenin küçük kızı olmayı istiyor. Gloria Grahame’ın Romeo ve Jülyet’te Jülyet’i oynamak istediğini de biliyoruz. Elli küsur yaşında ergen bir kızı oynayabileceğine gerçekten inanıyor Grahame. Muhtemelen büyüdüğünü gerçekten de anlayamıyor. Grahame’ın yaşı küçük erkeklerle ilişkisinin ardında bu algı sorunu var sanki. Grahame’ın gerçek hayatta kendisine son derece güvensiz olduğu da bilinen şeylerden biri. Yetişkinlerin dünyasına ait hissetmiyor kendisini muhtemelen. Oscar’ını alırken sahneden adeta kaçıyor, o kadar utangaç biri.

Filme dönecek olursak, iki kırık insanın birbirlerine tutunmaya çalışmalarını duyarlı bir biçimde anlatıyor film. Jamie Bell de, Annette Benning de rollerinde iyiler. Film keşke Grahame’ın nasıl öldüğünden çok nasıl yaşamış olduğuyla ilgilenseymiş.