Bu yılın ‘En’ler listesini hazırlarken üzücü bir gerçek kendini bir kez daha gösterdi...

Yılın en iyisinden tatsızına

TUĞÇE MADAYANTİ - tugcemadayanti@gmail.com

2014’ün bitmesine birkaç hafta kalınca doğal olarak yılın en iyi-en kötü film listeleri de sıralanmaya başlandı. Ben de şimdiye kadar izlediklerimden oluşan ‘İyiler’ ve ‘Tatsızlar’ listesi hazırladım. Ancak ülkemizin üzücü bir gerçeği, bu listeyi hazırlarken bir kez daha kendini gösterdi. Pek çok başarılı yapım ülkemizde biraz geç vizyon şansı yakalıyor. Örneğin dünyada pek çok film eleştirmeni bu listeleri ‘Foxcathcher’, ‘Birdman’ gibi filmleri izlemiş olarak hazırlıyorlar. En azından bazı filmlerin vizyonlarına daha aylar olsa da, basın gösterimlerinin önceden yapılması gerektiğini düşünüyorum.

EN İYİ 10 FİLM

1) Whiplash (Damien Chazelle)
2) Fehér Isten - Beyaz Tanrı (Kornel Mundruczó)
3) Interstellar - Yıldızlararası (Christopher Nolan)
4) Leviathan (Andrey Zviaguintsev)
5) Force Majeure - Turist (Ruben Östlund)
6) The Captive - Kayıp Çocuk (Atom Egoyan)
7) The Grand Budapest Hotel - Büyük Budapeşte Oteli (Wes Anderson)
8)  Sils Maria - Ve Perde (Olivier Assayas)
9) The Rover - Takip (David Michôd)
10) A Most Wanted Man - İnsan Avı (Anton Corbijn)

Sıralamada yer alan ‘The Grand Budapest Hotel’, ‘The Rover’, ‘A Most Wanted Man’ filmlerini vizyona girdikleri haftalarda kaleme almıştım ve hepsinden de büyük övgü ile bahsetmiştim. Listenin ilk iki sırasına yerleştirdiğim ‘Whiplash’ ve ‘Fehér Isten’, ocakta Türkiye’de vizyona girecek.

KESKİN KARAKTERLER

Listede ilk sırada yer alan ‘Whiplash’ filmi yapı olarak spor-yarış filmlerini andırmakta, ancak yol aldığı alan caz müziği. Damien Chazelle’in Sundance ödüllü bu son filmi insanın  bir konuda iyi olmasıyla, o konuda en iyi olması arasındaki büyük farkı son derece çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Manhattan’da bir konservatuarda öğrenci olan genç ve hırslı Andrew Neiman (Miles Teller) ve caz alanında efsane olmuş hocası Fletcher (J. K. Simmons) arasında başlayan ilişki adım adım gerilime dönüşüyor ve tırmanıyor. Kelimenin tam anlamıyla gerilim türünden faydalanan film, karakterlerin keskin ve sert yön değiştirmeleriyle seyirciyi elektrik çarpmışa çevirebiliyor. Bireyin kusursuzluğa ulaşmak için neleri göze alabileceğini gösteren filmin kurgusundaki dakiklik, titizlik ve kurgunun caz müziğinin aksak ritmine uyumu, yönetmenin anlatmak istediği hikâye ile mükemmel bir seviyede örtüşüyor. Başroldeki Miles Teller,  genç yaşına rağmen filmdeki karakterine dönüşmüş. Sadist caz hocası rolündeki J. K. Simmons’ın, yardımcı erkek oyuncu dalında da kesinlikle Oscar adaylığını hak ettiğini düşünüyorum. Ayrıca filmi izlerken yanınızda stres topu bulundurmanızı tavsiye ederim.

KÖPEKLER VE İNSANLAR

Listede ikinci sırada yer alan ‘White God-Beyaz Tanrı’ Macar yönetmen Kornel Mundruczo’nun 6. filmi. Konservatuvar öğrencisi 13 yaşındaki Lili’nin annesi uzaklara gidince, safkan olmayan köpeği Hagen ile babasında kalması gerekir. Yeni çıkan yasaya göre de safkan olmayan köpeklerin apartmanlarda yaşaması imkânsızlaşmıştır. Devletçi baba (Sandor Zsoter) Lili’nin can dostu Hagen’ı yolun ortasında bırakır. Hagen’in Lili’ye ulaşma çabası ve Lili’nin köpeğini araması filmin üst katman hikâyesi olarak özetlenebilir. Kan dondurucu bir film olan ‘Beyaz Tanrı’ insanın bünyesinde barındırdığı tüm duygulara dokunuyor. Film muhteşem bir açılış ve unutulması zor bir final sahnesine sahip. Sınıf farklılığı ve saf-ırk meselelerine karşı alegorik bir fantezi üreten film,  bu fanteziyi ise ilginç bir şekilde, ayaklanan saf kan olmayan köpekler üzerinden anlatıyor. Günümüzde şiddetle devam eden ırkçılık ve baskı rejimleri ile alakalı ise ağır bir ders veriyor. Sokak ve barınak köpeklerinin birleşerek gerçekleştirdikleri bu intikam ve nihayetinde devrim ise izleyende bir rahatlama yaratıyor.

***

TATSIZ FİLMLER

Bir şeye iyi demek kötü demekten daha kolay, içimden de en kötü film demek gelmiyor açıkçası ve hazırlaması en tatsız listelerden olduğu için de başlığını da ‘En Tatsız 10 Film’ koydum. Bu “En”leri, bende daha çok hayal kırıklığı yaratan filmleri baz alarak seçtim. Önemli isimlerin, önemli paralarla, önemli ekiplerle filmler çekip bu denli başarısız sonuçlara ulaşmaları her sene illa ki birilerinin başına geliyor.

EN TATSIZ 10 FİLM

1) The Prince - Prens (Brian A. Miller)
2) 3 Days To Kill - Son 3 Gün (McG)
3) The Monuments Men - Hazine Avcıları (George Clooney)
4) Serena (Susanne Bier)
5) Noah - Nuh:Büyük Tufan (Darren Aronofsky)
6) The November Man - Hedefteki Adam (Roger Donaldson)
7) Sin City - Günah Şehri (Frank Miller, Robert Rodriguez)
8) Blended - Karışık Aile (Frank Coraci)
9) Divergent - Uyumsuz (Neil Burger)
10) Transcendence - Evrim (Wally Pfister)