Tüm okurlarıma selamlar. Yıllık izne çıkıp şu karanlık karantina günlerini geride bırakmak için uğraşıyorum. Dolayısıyla bu hafta köşemi iki konuk yazara bırakıyorum. Bildiğiniz üzere her yazımda bir konuk yazar yazısına yer vermeye çalışıyorum. Siz de 750 vuruşu geçmeyecek şekilde yazdığınız yazılarınızı yayınlatmak isterseniz bana mail atabilirsiniz.


Konuk Yazar: Bülent Kurtcan

Paul Banks, Muzz ile birlikte yeniden karşımızda!

yillik-izin-769304-1.

Son olarak 2018’de Interpol ile yayınladığı ‘Marauder’ albümüyle müzik severlerle buluşan Paul Banks, bu kez yan projesi Muzz ile karşımızda. Banks’in uzun süredir arkadaş olduğu ikili Josh Kaufman (Bonny Light Horseman) ve Matt Barrick’i (The Walkmen) yanına alarak kurduğu çiçeği burnunda grup ‘Muzz’, kendi ismini taşıyan ilk albümünü haziranım başında yayınladı.

Philadelphia’da grubun kendi stüdyosunda kaydedilen albüm 12 şarkıdan oluşuyor. Duygusal ve içe dönük havasıyla dikkat çeken şarkılar, aynı zamanda Banks’in sakin vokaliyle rahatlatıcı bir etkiye de sahip. Üçlünün her bir parça için çok özendiği ve olgunluklarını bu projeye yansıttıkları her açıdan belli oluyor. Evde kendimize ayırdığımız güzel bir günün kalitesini artıracağını ve alternatif müzik sevenleri hayal kırıklığına uğratmayacağına eminim.

Muzz son ayların heyecan verici gelişmelerinden biri olmayı başardı ve gelecekteki işleri şimdiden merak uyandırıyor.


Konuk Yazar: Mert Turunç

Catecea

yillik-izin-769305-1.

İsmini balinanın Latince anlamından alan Cetacea, Özgür Özgen Fişek’in Aralık 2018’den beri devam eden bir müzik projesi. Fişek, bu tek kişilik projesini ev stüdyosunda kendi imkanlarıyla gerçekleştiriyor.

Sabit bir türe bağlı olmayan Cetacea, darkwave, elektronic, dark pop ve lo-fi gibi türler arasında dolaşıyor. Dimensional Comprehension albümü bizlere Özgür’ün Bir Baba İndie’ye verdiği röportajda belirttiği üzere üzgün bir insanın mutlu bir robota dönüşmesini anlatıyor ve bunun yanında kimsenin anlamayacağı şekilde iç mevzularını gizlemiş durumda.

33 dakikalık bu albüm 8 parçadan oluşuyor, his bütünlüğü için baştan başlayıp sırayla dinlemenizi tavsiye ediyorum.
Açılış şarkısı Deep Down güzel bir giriş sağlayıp mutsuz kişiyle tanışmamız için aracı oluyor. Devamında gelen Happily Ever After ve Someone You Know parçalarında Julian Casablancas (The Strokes) havalarını kolayca hissedebiliyorsunuz, bu tarzın Özgür’e yakıştığını söyleyebilirim.

His üzerine kurulu bu albümde QTR gibi güzel bir şarkıyı da geçtikten sonra son olarak 3 ile robotumuzu mutluluğa ulaştırıyoruz. Tek kişilik bir proje olduğunu belli ettirse de albüm vermek istediği ruh halini çok rahat hissettiriyor.