30 bine yakın yoğun bakım hemşiresinin olduğu, bu sayının 50 binlere çıkarılması gerektiği vurgulanıyor. Çalışma koşullarının ağırlığı, ekonomik zorluklar gibi nedenlerden hemşireler ya istifa ediyor ya da yurtdışına gidiyor.

Yoğun bakım hemşireleri seslerinin duyulmasını istiyor: Sayıları yetersiz, şartları ağır
Fotoğraf: Depo Photos

Sibel BAHÇETEPE

Ülkede Sağlık Bakanlığı, üniversite ve özel hastaneler olmak üzere 48 bine yakın yoğun bakım yatağı bulunuyor. Ancak bu servislerde çalışan yoğun bakım hemşire sayılarının 30 binlerde kaldığı tahmin ediliyor. Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı Ebru Kıraner, ihtiyacın 50 binlerde olduğunu belirterek "Yoğun bakım hemşirelerinin çok ciddi sorunları var, gün aşırı nöbetlerle açığı kapatmaya çalışıyorlar. 24 saat çalışmak, hasta güvenliği açısından çok büyük risktir" dedi. Kıraner, açığı kapatmak için acil tıp teknisyeni, paramedik gibi alanlarda çalışan kişilerin, özellikle özel hastanelerde yoğun bakım servislerinde kayıt dışı çalıştırıldığını iddia etti.

Kıraner, yoğun bakım hemşirelerinin durumuna ilişkin BirGün'e değerlendirmelerde bulundu. Sağlık Bakanlığı’nın 2016'dan beri yoğun bakım hemşire istatistiklerini paylaşmadığını anımsatan Kıraner "En son yayınladıkları verilerde, yoğun bakım hemşire sayısı 18 bin civarındaydı. Bu rakamın 30 binlere çıktığını tahmin ediyoruz" dedi.

FAZLA NÖBET TUTULUYOR

Lisans mezunu yoğun bakım hemşirelerinin olmasını hedeflediklerini anlatan Kıraner "Lisans eğitiminin üzerine Sağlık Bakanlığı'nın açtığı sertifika programları var. Bu sertifika programlarıyla da yetişmiş, ilerleyen zamanlarda resertifikasyon programlarından geçmiş yoğun bakım hemşireleri olsun istiyoruz" diye konuştu. Sayı yetersizliği nedeniyle yoğun bakımlarda çalışan hemşirelerin fazla nöbet, ağır çalışma koşulları gibi durumlarla karşı karşıya kaldıklarını anlatan Kıraner, şöyle devam etti:

"Bu servislerde çalışan yoğun bakım hemşilereni normalde haftada 40 saat üzerinden çalıştırması gerekiyorsa, 52-60 saat çalıştırıyor. Ne yazık ki şuan da özellikle Sağlık Bakanlığı ve özel hastanelerden bu konuda bize çok sayıda şikayet geliyor. Gün aşırı 24 saat nöbet tutmaktan bahsediyoruz. Şöyle düşünün; ben yoğun bakımda çalışıyorum, örneğin pazartesi günü 24 saat nöbetçiyim, salı sabahı nöbetten çıkıyorum eve gidip uyuyorum, bir sonraki gün yine nöbete geliyorum. Gene ertesi gün eve gidip uyuyorum, bir sonraki gün yine gelip 24 saat nöbete geliyorum. Bu ciddi sıkıntılara yol açar. Hasta güvenliği açısından 24 saat çalışmak çok büyük risk içerir. Yoğun bakımın temelinde hastayı dikkatle ve özenle takip etmek var. Sürekli ve kesintisiz bir izlemden bahsediyoruz. Açığı fazla mesai yaptırarak kapatıyorlar. Çalışma düzeni anlamında da ciddi sıkıntı var."

Ebru Kıraner, Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği BaşkanıEbru Kıraner, Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği BaşkanıEbru Kıraner, Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı

KAYIT DIŞI ÇALIŞMALAR

Hemşirelerin ekonomik sıkıntılarına da dikkat çeken Kıraner, son dönemde istifaların da arttığını söyledi. Kıraner, "4-5 ay kadar önce yaklaşık 580 yoğun bakım hemşiresi ile görüşme yaptık. Yüzde 83'ü artık yoğun bakımlarda çalışmayaçağını söyledi. Bunların içinde, 35 yaş altı olanlar ise yurtdışına gitmek için girişimlerde bulunuyor. Sağlık Bakanlığı en son 11 bin hemşire alacağını söyledi ama pek çoğu atanamadı. Çünkü bazı özel hastaneler, 2 ya da 5 yıllık gibi sözleşmeler imzalatıyor. Böyle olunca hemşireler sınavı kazansa bile o kadrolara yerleşemedi. Hemşire açığı bu kadar yüksekken, açığı kapatmak için hiç olmaması gereken işlere girişiliyor. Ya acil tıp teknisyeni (ATT), ya paramedik mezunu olan kişiler ki, bunlar hemşirelik bakım eğitimi almamış kişiler, özel hastanelerde kayıt dışı şekilde nöbetlere konuyorlar. Bir ATT, yoğun bakım hemşireliğini yapamaz, bunun için gerekli eğitimi almamıştır, onlar acil tıp için yetiştirilmiştir, aynı şekilde paramediklerde böyle."

yogun-bakim-hemsireleri-seslerinin-duyulmasini-istiyor-sayilari-yetersiz-sartlari-agir-1046043-1.

KRİTİK BAKIM İHTİYACI DAHA DA ARTACAK

OECD rakamlarına bakıldığında Türkiye'nin yoğun bakım hemşire sayısı bakımından sondan ikinci sırada yer aldığını anımsatan Kıraner "Dünya Hemşirelik Federasyonu'nun en son yayınladığı raporlarda, en çok dile getirilen ve üzerinde ısrarla durulan konu yoğun bakım hemşiresi sayısında çok ciddi açık olduğu. Çünkü yaşlanan nüfuslar, artan kronik hastalıklar ve bu tarz pandemilerin bundan sonraki süreçlerde de yaşanılabileceği gibi benzer endişeler var. Dünya Sağlık Örgütü de bütün ülkelerin kritik bakım verecek hekim ve hemşire eksiklerini güçlendirmesi gerektiğini vurguluyor. Hemşire atamalarının uzun yıllardır yapılmadığını görüyoruz" değerlendirmesini yaptı.