‘Normalleşme’ dönemiyle birlikte yoğun bakımdaki hasta sayıları neredeyse iki katına çıktı, vakalar arttı. Prof. Dr. Kayıhan Pala “Sıkıntının yoğun bakımlarla sınırlı olmadığını duyuyoruz” dedi

Yoğun bakımdaki hasta sayıları ikiye katlandı: Ölümler de artabilir

Meral Danyıldız

UZMANLARIN salgına karşı yaptıkları tüm uyarılara rağmen iktidarın ekonomik kaygılarla 1 Haziran’da yaşama geçirdiği ‘normalleşme’ planları etkisini hızla gösterdi. 1 Haziran’da 651’e kadar düşen yoğun bakımda yatan hasta sayısı cumartesi günü 984’e kadar yükseldi. Anadolu’da vaka sayısındaki hızlı artış dikkatleri çekerken buralardaki yoğun bakım altyapısının ne derece hazır olduğu ise bilinmiyor.

Konuyu BirGün’e değerlendiren Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, şöyle dedi: “Covid-19 hastalığından ölenlerin büyük çoğunluğunu yoğun bakımda yatanlar ve entübe edilen hastalar oluşturuyor. Dolayısıyla buralardaki artışla beraber ölümlerde de bir artış eğilimi karşımıza gelebilir”


YOĞUN BAKIM SIKINTISI YAŞANIYOR

Diyarbakır ve Cizre başta olmak üzere Anadolu’nun farklı yerlerinden aldıkları bilgilere göre yoğun bakımlarda sıkıntı yaşandığının altını çizen Pala sözlerini şöyle sürdürdü: “Sıkıntının yoğun bakımlarla sınırlı olmadığını, yine bazı küçük yerlerde PCR sonuçlarını alma süresinin uzadığını, hasta ve yakınlarının tedirgin olduğunu duyuyoruz. Türkiye başından beri test yapma konusunda Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği yaklaşıma sahip değil.”

Kayıhan Pala sözlerini şöyle noktaladı “Ekonomik, siyasi, turistik bir karar alındığı zaman bunun pandemi yönetiminde bir zaafa yol açması mümkün. Bu zaaf da kendini yoğun bakımda ve entübe edilen sayısındaki artış, hem de ölümlerle ortaya çıkarabilir.”

İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk ise, “Özellikle 11 Mayıs’ta AVM’lerin açılması ve 1 Haziran’dan itibaren bütün önlemlerin kaldırılmasıyla vaka sayılarında da yoğun bakım sayısında da tekrar artışa geçildi. Eğer bu şekilde devam ederse tablo kötü. Burada bütün dünyada var olan bir salgından bahsediyoruz ve dünyada tehlike azalmıyor, artıyor. Burada da artmasından endişe duyuyoruz.”