YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Üniversitelerin farklılaşması adına 'öncelikli alanlarda uzmanlaşan üniversiteler' biçiminde rekabet gücü yüksek, bilimsel çalışmalarda temayüz eden üniversiteleri, ayrı bir grup altında YÖK olarak desteklemeye karar verdik" dedi.

YÖK Başkanı açıkladı: 'Öncelikli alanlarda' uzmanlaşan üniversiteler desteklenecek
Fotoğraf: DHA

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, 20'si devlet 3'ü vakıf olmak üzere 23 üniversitenin 'araştırma üniversitesi' olarak ilan edildiğini ve bu üniversiteler için 'Araştırma Üniversiteleri Destek Programı' adı altında özel bir mali destek programı başlatıldığını söyledi.

Özvar, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sunum yaptı. Burada yaptığı açıklamalarda, üniversitelerin, güçlü ve rekabetçi taraflarını öne çıkararak, rekabet edebilmelerini sağlamanın ‘en önemli’ stratejilerinden biri olduğunu kaydeden Özvar, "Üniversitelerin farklılaşması adına 3'üncü bir kategori olarak 'öncelikli alanlarda uzmanlaşan üniversiteler' biçiminde rekabet gücü yüksek, bilimsel çalışmalarda temayüz eden üniversiteleri, ayrı bir grup altında YÖK olarak desteklemeye karar verdik. Bu sene itibarıyla bu çalışmamız da hayata geçecek" dedi.

YÜKSEKÖĞRETİME ERİŞİM: OECD ÜLKELERİNİN ORTALAMASINI YAKALAMAYI HEDEFLİYORUZ

Yükseköğretime erişime ilişkin de değerlendirmelerde bulunana Özvar, şunları söyledi:

"2002 yılında erkeklerde yüzde 15,7, kadınlarda yüzde 13,5 ve toplamda yüzde 14,7 olan net okullaşma oranı, 2021 yılında erkeklerde yüzde 40,3, kadınlarda yüzde 49,2 ve toplamda yüzde 44,7 olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılında 3 milyon 830 olan yükseköğretim mezunlarının, 2022 yılı itibarıyla 13 milyon 266 bine ulaştığı görülmektedir. Geçen ay OECD tarafından yayımlanan Bir Bakışta Eğitim 2022 raporuna göre, Türkiye, 2000 ile 2021 yılları arasında 25-34 yaş arası yükseköğretim mezun oranını, yüzde 9'dan yüzde 40'a çıkararak OECD ülkeleri içinde yüzdelik puanını en çok artıran beşinci ülke olmuştur. Dahası, Türkiye tam yüzde 348’lik bir artışla OECD ülkeleri içindeki artış oranı itibarıyla birinci ülke olmuştur. Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen, 25-34 yaş arası yükseköğretim mezunu oranının nüfus içindeki payına göre Türkiye yüzde 40'lık bir oran ile OECD ülkeleri ortalaması olan yüzde 48'in altında kalmaktadır. Bu nedenle yükseköğretimdeki genişlemeyi gelecek yıllarda sürdürmeyi ve çok kısa süre içerisinde OECD ülkelerinin ortalamasını yakalamayı hedefliyoruz."

"İŞSİZLİK, ÜNİVERSİTE MEZUNLARI İÇİN YÜZDE 11.9"

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2021 yılı verilerine göre, lise ve dengi okul mezunlarının yıllık geliri 47 bin lirayken; yükseköğretim mezunlarının yıllık ortalama gelirinin 68 bin lira olduğunu belirten Özvar, "Üniversite mezunlarının istihdam oranları, lise mezunlarına göre daha yüksek olmaya devam etmektedir. 2021 yılının son çeyreği itibarıyla lise mezunları için yüzde 53,5 düzeyinde olan iş gücüne katılım oranı, yükseköğretim mezunlarında yüzde 77,3'tür. Yükseköğretim mezunlarının istihdam oranı yüzde 68,1 iken; genel lise mezunlarının istihdam oranı yüzde 46,5'tir. Türkiye'de yükseköğretim mezunlarının genel lise mezunlarına göre, istihdam oranı da yaklaşık 20 puan daha fazladır. Yükseköğretim mezunlarının işsizlik oranları, genel lise mezunlarına göre daha düşüktür. İşsizlik, lise mezunları için yüzde 13 iken; yükseköğretim mezunları için yüzde 11,9'dur" şeklinde konuştu.

DHA