Sayıştay, YÖK’ün denetimindeki bazı üniversitelerin, öğrenci olmayan fakültelerde akademisyen ve idari personel istihdam ettiğini saptadı. Sayıştay’ın diğer tespiti ise yasaya aykırı fakülte, yüksekokul ve enstitüler açılması

YÖK, denetimde de sınıfta kaldı: Öğrencisiz fakültede akademisyen istihdamı

MUSTAFA MERT BİLDİRCİN

Sayıştay denetimlerinde, kaybettiği davalar nedeniyle çok sayıda vekâlet ücreti ödediği ve davaları belirli avukatlara verdiği ortaya çıkan Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) üniversiteleri denetleme görevini de ihmal ettiği belirlendi. Bazı üniversite yönetimlerinin, öğrencisi bulunmayan veya az sayıda öğrencisi olan eğitim birimlerinde öğretim üyesi ve idari personel istihdam ettiğini saptayan Sayıştay, üniversitelere tahsis edilen kaynakları denetlemekle görevli olan YÖK’ün, bu görevini yerine getirmediğini de bildirdi.

Fakülteler atıl durumda
Sayıştay’ın 2016 yılı Denetim Raporu’nda, YÖK’ün, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kurulu Kanunu’nun 7’nci maddesinde ifade edilen, “Eğitim öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kısa ve uzun vadeli planların hazırlanacağı ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların, bu plan ve programlar çerçevesinde etkili bir biçimde kullanılmasının gözetim ve denetimi Yükseköğretim Kurulunca yapılacaktır” hükmünü yerine getirmediğine işaret edildi. Sayıştay, bazı üniversitelerin öğrenci dahi bulunmayan fakülteleri için öğretim üyesi ve idari personel görevlendirildiğini tespit etti. Raporda, istihdam sağlanan fakültelerin bazılarının fiilen atıl durumda olduğu bulgusuna yer verildi.

Yasaya aykırı açıldı
Sayıştay’ın, YÖK’ün “denetimi” altında bulunan üniversitelerle ilgili diğer bir tespiti ise yasaya aykırı fakülte, yüksekokul ve enstitüler açıldığı oldu. Sayıştay, bazı üniversitelerin YÖK Kanunu’nun 13’üncü maddesinde belirtilen ilkeleri ihlal ettiği bilgisine yer verdiği raporunda, “Bazı üniversitelerde belirtilen hükümlerde yer alan ilke ve esaslara riayet edilmeden fakülte, yüksekokul ve enstitü açıldığı” saptamasında bulundu. Uygulamanın, “Üniversitenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde, eğitim öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetlerinin devlet kalkınma plan, ilke ve hedefleri doğrultusunda planlanıp yürütülmesinde rektörlerin birinci derecede yetkili ve sorumlu olduğu hükme bağlanmıştır” hükmüne ters düştüğü vurgulandı.