YÖK, son dönemlerde üniversitelerde akademisyenlerin maruz kaldığı ve çoğu ölümle sonuçlanan şiddet olaylarına karşı eylem planı hazırlayacak. Eylem planı daha çok güvenlik odaklı olacak. YÖK Başkanı Yekta Saraç konuyu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü. Soylu ve Saraç ortak çalışma grubu kurma kararı aldı. Bu ortak çalışma grubu, üniversite yerleşkeleri içerisinde yaşanan şiddet olaylarının artmasının […]

YÖK’ün şiddeti güvenliği artırarak çözmeye çalışmasına tepki: Sorun akademi ile birlikte çözülmeli

YÖK, son dönemlerde üniversitelerde akademisyenlerin maruz kaldığı ve çoğu ölümle sonuçlanan şiddet olaylarına karşı eylem planı hazırlayacak. Eylem planı daha çok güvenlik odaklı olacak.

YÖK Başkanı Yekta Saraç konuyu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü. Soylu ve Saraç ortak çalışma grubu kurma kararı aldı. Bu ortak çalışma grubu, üniversite yerleşkeleri içerisinde yaşanan şiddet olaylarının artmasının nedenlerini araştırarak bu olaylara zemin oluşturan hususların ortadan kaldırılması ile kampüslerde ve kapalı eğitim alanlarındaki emniyetin artırılması dahil önleyici tedbirleri müzakere edip alınan kararları hayata geçirecek.

Bilim insanları ile çözülmeli

Eğitim Sen Yükseköğretim Sekreteri Özgür Bozdoğan YÖK’ün sadece sorunu güvenlik konusuymuş gibi algıladığını ifade etti. Bozdoğan “Şiddetin nereden beslendiği ve nasıl bu kadar yaygınlaştığına dair bir çalışma yapmak yerine, İçişleri Bakanlığı ile güvenlik odaklı çalışma yapma kararı alıyor. YÖK akademi ile beraber bilimsel bir çalışma yapmak yerine sadece güvenlik ile ilgili tedbirler almayı yeterli görmüştür. Bu yaklaşımın soruna çözüm üretmesi mümkün değildir” dedi.

Şiddeti ortaya çıkaran nedenlere odaklanılması gerektiğini ifade eden Bozdoğan şunları söyledi: “Önemli olan nokta, sorunun çözümü için sonucu üreten nedenlerin ortadan kaldırılması zorunluluğudur. YÖK gerçekten sorunu çözmek istiyorsa önce bilim insanları ile, kitle örgütleri ile, sendikalarla yan yana gelmeli ve sorunun nasıl engelleneceğine dair bilimsel çalışmalar yapmalıdır. Sadece İçişleri Bakanlığı ile kurulacak çalışma grubunun üretecekleri daha fazla kontrol, daha fazla sınırlama olacaktır.”

Bu yaklaşım isabetsiz

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir ise iktidarın krizi fırsata çevirdiğini ifade etti. Emir iktidarın üniversiteleri baskı altına almaya yönelik bir çabası olduğunu söyledi. Emir şu ifadeleri kullandı: “Üniversite özgür düşüncenin yuvasıdır. Bunun en temel koşulu da üniversitenin içinin özgür olmasıdır. Tabii ki güvenlik tedbirleri alınmalı ama bu sorunun sadece güvenlik düzeyine indirgenmesi yanlış. Zaten siyasi iktidar bütün konuları basitçe güvenlik meselesi olarak ele alıyor. Güvenlik tedbirleriyle sorunları çözebileceğini zannediyor. Oysa burada asıl bakılması gereken toplumdaki artan şiddet eğilimi. Üniversitelerde dahi bu eğilim artıyor. Dolayısıyla potansiyel katilleri üreten, şiddet eğilimi üreten, bu eğilimleri toplumsal yaşamın dışına itemeyen ve bunu sadece güvenlikle çözmeye yaklaşım isabetsiz. Ayrıca siyasi iktidarın üniversiteleri baskılamaya yönelik bir çabası var. Dolayısıyla bu krizi fırsata çevirmeye yönelik bir çalışma da olabilir. Silahla ve benzeri şeylerle üniversiteye giriş tabii ki önlenmeli fakat sorunu yalnızca bu bakış açısıyla çözmek mümkün değil.”