Gündüz Vassaf, Yol Arkadaşım - Havaalanı Yazıları’nda okuru değişik kültürlerle tanıştırmanın yanında bugünün ve geleceğin dünyası hakkında kafa yormaya davet ediyor. Var mısınız?

‘Yol Arkadaşım’la geleceğe yolculuğa var mısınız?

MUSTAFA ASLAN

Gündüz Vassaf son yapıtı Yol Arkadaşım - Havaalanı Yazıları’nda (Karakarga Yayınları) gezilerinden hareketle havaalanlarında yaşanılanlar üzerinden günümüz sorunlarını masaya yatırıyor. Yazarın paylaşımları kuramdan çok yaşadıkları üzerinden oluyor. Yaşanılanları sunuyor, ardından da gerekli saptamaları yapıyor, okura da söyleyecek söz ve düşünecek alan bırakarak.

Amerika’nın kötü karnesi
Gündüz Vassaf dünya üzerindeki birçok ülkeyi gezen ve düşünce üreten bir kişi olarak, gezip gördüğü yerlerin doğal güzelliklerini değil elbette, insanın yaşayabileceği ortam açısından değerlendiriyor. Ticareti folklörü olarak nitelendirdiği Amerika için ilginç gözlemleri bulunuyor, kitapta. Çünkü dünyanın en korku dolu insanları olan Amerikalıların başkalarını korkutarak para kazandığı ilaç sanayinden sigorta şirketlerine kadar örneklerle sergileniyor.

Dünyayı Hollywood gücüyle de yönettiğini (s.154) belirttiği ABD’ye özgü vahşi kapitalizmde her şeyin mübah olduğu açıklıyor, Vassaf.

Amerikan yönetiminin insan hakları konusundaki karnesinin kırklarla dolu olduğundan söz ediliyor, yapıtın genelinde. Bir örnek verirsek daha iyi anlaşılacağını sanıyorum: “Şimdiki Amerikan Va­tansever Yasası’na göre seni bilmem kaç gün avukatınla bile gö­rüştürmeden, nedenini bile söylemeden tutabiliyorlar.” (s. 176)

Beşiktaş Stadyumu’nun adı değişir mi?
Gündüz Vassaf gezip gördüğü ülkeler ve insanlarla ilgili paylaşımda bulunmanın yanı sıra ülkemizdeki kimi gelişmelere ilişkin kimi görüşlerini de paylaşıyor. Kitapta dikkat çeken konulardan birisi de ülkemizde ve dünyada değişen kimi yer adları konusu olduğu görülüyor. Boğaz Köprüsü’nden Beşiktaş Stadyumu’nun adının birkaç kez değişmesini eleştiriyor. Örneğin, Beşiktaş Stadının ilk adının Mithatpaşa Stadyumu olduğunu biliyor muydunuz? Peki daha sonra neden İsmet İnönü nedeniyle İnönü adını aldıktan sonra Dolmabahçe oldu ve… sonrasını ilgiyle okuyoruz.

yol-arkadasim-la-gelecege-yolculuga-var-misiniz-232495-1.

Gündüz Vassaf ilginç bir ad değiştirme olayını da büyük acılar yaşayan Balkanlar’dan aktarıyor. Ma­kedonyalı Osmanlı tarihçisi arkadaşı Aleksandr Sopov’un an­neannesi Dana Hanım doğduğu yıl 1912’den öldüğü 1997’ye kadar ömrü boyunca aynı adreste, aynı sokakta, aynı evde yaşarken ülkesi yedi kez ad değiştiriyor. Büyükanne Dana Hanım ise zorunlu olarak üç kez soyadını değiştirmeye mecbur bırakılıyor.
Yazarın adlar konusunda öğrenmek istediği bir soruyu yanıtsız bırakarak aktaralım:” Boşnakların Sarayova dediği yere Türklerin neden Saraybos­na dediği” (s.180)

Geleceğin dünyası ve korku
Korku Çağı olarak nitelendirdiği yaşadığımız günlerdeki durumumuzu belirtmek için “Korkmakta özgürüz” diyor, Gündüz Vassaf. İki açıdan dikkat çekiyor yazdıkları, ilki; Toplusal olarak güvenlik önlemleri yaşamı çekilmez duruma getiriyor. İkincisi ise; kişi farklı kimlik ve kişilik arayışlarında “ölümsüzlük üniforması” giymek peşinde koşuyor, yani kişilik bozuklukları baş gösterdiği imleniyor.

Çok gezen bir kişi olarak bu yapıtındaki amaçlarından birisinin geleceğin dünyasının nasıl olacağına ilişkin görüşlerini paylaşmak olduğu görülüyor. Yapıtı okuyanların yanıtlaması gereken bir soru olarak “İletişim ve ulaşım araçlarının hızla gelişeceği bir dünyada bugünkünden daha rahat bir gezi olanaklı mı ya da örülen duvarlar yüzünden herkes istediği yere gidemeyecek mi?” karşılarına dikiliyor.

Havaalanları nasıl olmalı?
Gündüz Vassaf Yol Arkadaşı Havaalanı Yazıları sonradan kurgulanmış bir yapıt olmadığı her halinden belli olmasına karşın, sağlam bir iç dizgesi olduğunu belirtmek gerekiyor. Havaalanlarına ilişkin gözlem ve düşüncelerini dizinde de belirtildiği gibi elliye yakın havaalanından defalarca yapılan yolculuklardan kalan süzülerek okura sunulduğu her halinden belli oluyor.

Güvenlik nedeniyle birkaç saat önce gelinen, bazen de uçuşların ertelenmesi ya da transit geçişlerde beklemelerde zamanımızın önemli bir bölümünü geçirmek zorunda olduğumuz, bu yerlerin nasıl olması gerektiği konusunda dünyanın değişik kentlerindeki havaalanlarında unutamadıklarını yazıyor. Örneğin, Tiran Havaalanı’nın yazarın unutulmazlar listesinin başında yer alıyor

Havaalanlarında merkeze insan ve sanatın yerleşmesi gerekiyor, yazara göre. Ülkenin ya da havaalanının olduğu kentin kültürünü belirten müze, kültürel kurumların eklenmesi, satranç köşesi olması gerektiği konusunu sürekli gündemde tutuyor.

Atatürk Havaalanı yetkililerinin de, İstanbul’la ilgili yapılması gerekenler konusunda dikkatle okuması gereken önerileri olduğunu anımsatmalıyım, yazarın.

Ayrıca havaalanları adlarının da önemli olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Ona göre, bir “…ülkenin özgünlüğü havaalanlarına verdiği adlardan da belli. Liderlerini, savaşlarını değil; sanatı, sanatkarları yüceltmelerine” bakıyor.

Gündüz Vassaf, Yol Arkadaşım Havaalanı Yazıları’nda okuru değişik kültürlerle tanıştırmanın yanında bugünün ve geleceğin dünyası hakkında kafa yormaya davet ediyor. Var mısınız?