Geçen hafta, ihalesi yapılan Bilkent-İncek Yolu benzeri yollarda kullanılan yakıtın geleceğimizi de yaktığını vurguladım. Uzmanların uyarısı açık; ya bu yollardan ya da yaşamdan vazgeçeceğiz! Ancak geldiğimiz kavşak noktasında başka ayrım ve tercihlere de işaret eden tabelalar var. O tercihlerden biri de mevcut Ankara ile spekülasyonun Ankara’sı arasındadır.

Ankara kentinin geçtiğimiz uzun dönemdeki en önemli sorunlarından biri, merkezi ve yerel düzeyde el ele veren iktidar odaklarının mevcut Ankara’yı spekülatif Ankara uğruna feda etmesiydi. Daha somut olarak ifade etmek gerekirse Ankara’yı yönetenler, kaynaklarının önemli bir bölümünü henüz olmayan ama adım adım inşa edilen bir Ankara için kullandı! Alacaatlı, İncek gibi semtler böyle yapılaştı.

Bu stratejinin bedelini Ulus’tan Kızılay’a, Ayrancı’dan Cebeci’ye, Altındağ’dan Mamak’a var olan Ankara ödedi! Buralarda yaşayan vatandaşlar için kullanılması gereken kaynaklar spekülasyonun yarattığı semtlerin yolları ve altyapısı için kullanıldı. Mevcut Ankara’nın altyapısı çökerken spekülasyonun Ankara’sı ihya edildi. Bu dönüşüm, söz konusu yerleşmelerin sadece altyapısını değil orta sınıfını da çalıp, açılan geniş bulvarlardan spekülasyonun Ankara’sına taşıdı!

Ankara’nın büyükşehir yönetimi 2019’da el değiştirdiğinde en büyük beklentim sözünü ettiğim bu adil olmayan yeğlemenin de değişmesiydi. Bu nedenle de uzun yıllardır planlarda yer almış olmasına rağmen yapılmayan Dikimevi-Mamak hafif raylı hattının programa alınmasını heyecanla karşılayıp katkı verdim. Mevcut Ankara’ya vurgu yapan başka çalışmalar için de görüş bildirmekten geri durmadım.

Ne var ki Bilkent-İncek bağlantı yolu ihalesi, bir kez daha spekülasyonun Ankara’sını öne çıkardı. Yolun en önemli gerekçesi olarak Bilkent Şehir Hastanesi’ne erişim sağlamak olarak konuluyor. Bütün açıklığıyla ifade edeyim ki bu gerekçelendirme doğruyu söylemiyor! Dahası bunu ben değil, Bilkent Şehir hastanesinin kendi yaptırdığı Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Raporu söylüyor. Entegre Sağlık Kampüsü olarak adlandırılan alana yönelik hazırlanan Rapor’un değerlendirmesine kulak verelim;

“Ticari bölgenin ne tür işletmelere ev sahipliği yapacağı şu anda bilinmediği halde, Bilkent ESK’ye gelen kişilere hitap edeceklerdir, yani büyük ihtimalle birçok düşük ile orta seviye fiyatlarda lokantalar, eczaneler, tıbbi malzeme satan dükkânlar ve ziyaretçilerin ihtiyaçlarına hitap eden dükkânlar içerecektir. Bilkent ESK’ye gelecek olan kişilerin ekonomik yapısı, Bilkent ESK’nin bir devlet hastanesi, geniş kapsamlı sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyanların gelmeye eğilimli olduğu bir yer olacağı gerçeği ile belirlenebilir. Sıklıkla, genel sosyal güvencenin yanı sıra özel sigortası olan kişiler özel hastanelerde tıbbi yardım aramaktadırlar.”

Özetlemek gerekirse Rapor, özü itibariyle, “bu hastaneye üst gelir grupları gelmeyecek, onlar özel hastanelere gitmeye devam edecek, burası kamu orta ve düşük gelir gruplarına hizmet edecek” diyor. Böyle olunca da soru kendiliğinden geliyor; üste gelir gruplarının yaşadığı İncek bölgesini hedefleyen bu yol, onları hastaneye getirmeyecekse niçin milyonlar harcanarak inşa ediliyor?

Ağaçlar kesilerek açılan yol güzergahının üzerine durup yukarı baktığınız da hali hazırda yükselmekte olan çok katlı lüks konut alanlardan gelen, “bize hizmet edecek” yanıtını duymamak mümkün değil! Dolayısıyla ihale edilen yolun en azından birinci amacı şehir hastanesine erişim değildir. Bu yol mevcut ve potansiyel rant adalarına hizmet etmektedir.

Eğer amaç gerçekten hastaneye erişimi artırmaksa, ilgililerin bakması gereken yer mevcut kent ve onun zayıf ulaşım ağlarıyla hastane bölgesine bağlanmış semtleridir. Somutlaştırmak için hiç uzağa gitmeden örnek vereyim; Etimesgut ve Sincan, iki görece çeper ilçe olarak bu aksa ulaşım açısından son derece sıkıntılı biçimde bağlanmaktadır. Aynı biçimde Batıkent ile de Eskişehir Yolu bağlantısı son derece dolaylıdır. Bu yol için harcanacak kaynağın sadece bir bölümüyle bu semtlerin Eskişehir Yolu ve dolayısıyla da Şehir Hastanesi ile bağlantısı güçlendirilebilir.

Dolayısıyla kavşak noktasındaki yol ayrımı, sınıfsal açıdan da bir tercih yapmak gerektiğine işaret ediyor! İncek tarafında işaret eden güzergahın üzerinde güçlü ve her dönem iktidar olmayı bilen rant çevreleri ve onların talepleri duruyor. Mevcut kente işaret eden yolun/yolların üzerinde uzun zamandır ihmal edilen ve o nedenle de ömrü yollarda geçen geniş halk kesimleri var. İhale tercihin yönünü gösterdi, şimdi talep bir kez daha düşünülmesi!

Yıllardır ihmal edilenler, verilen sözlerin tutulmasını bekliyor…