Bu köşede Freelonya’dan çok bahsettim. Muhteşem, özgür ve yalnız ülkem bazen içimi acıtır. Aranızda empati yapanlar olacaktır mutlaka. Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2016 yolsuzluk indeksi raporunu yayımlayınca dayanamadım. Bir tür mazoşist güdüyle baktım İngiltere ne durumda diye. Derin merak yüzünden listenin taa dibine kadar bakınca bir sürü tanıdık yüz gördüm. İntihaller cenneti ülkeler gördüm. Kimini siz de tanırsınız.

Şimdilerde özgür ve yalnız olmak için canla başla çalışan İngiltere fena görünmüyor. 2002’de 10. sırada yer aldığı yolsuzluk indeksinde 2010’da 20. sıraya dek düşmüş ancak sonradan toparlamış ve son dört beş yılda önce 14, sonra 10. sıraya yükselmiş. Yani rüşvet vermenin en az görüldüğü ülkeler arasında yerini almış.

Listenin başında hemen hemen istisnasız hep Danimarka, Yeni Zelanda, Finlandiya ve Kanada gibi ülkeler yer almış. Bir de Hollanda hep ilk onda yer almış ve çoğunlukla da 7. veya 8. sırada. Bu ülkede yaşayan Türk vatandaşlarının sevaplarıyla o noktaya geldikleri kesin. Bizim Freelonya maalesef

ilk 10’da yok,
ilk 20, yine yok
ilk 30, yine yok
ilk 40, yine yok
ilk 50, yine yok.

Bundan ötesine bakmaya gerek yok tabii. Türkiye, mesela, 2002’de 64. sırada ve 2004’te 77. sıradaymış ve sonra 2013’te 53. sıraya kadar çıkmış. 180’e yakın ülkenin olduğu listede görece büyük sıçrama. 2013’ten sonra her ne olduysa artık, birden aşağılara doğru hareketlenmiş ve 2016 raporunda 75. sırada yer almış. Sıralamadaki yer bazılarının hoşuna gidebilir ama işin aslı skorun ne olduğu. İndeksi hazırlayan kuruluşlar yüzde 50’nin altında skor alan ülkeleri sınıfta kalmış addediyor. Yani dünyanın çoğunluğu sınıfta kalıyor bu dersten. Bir nevi Matematik dersi yani.

Türkiye’nin skoru da son 5 yılda 50’den 41’e gerilemiş. Yani kıl payı geçecekken öğretmen bırakmış. Ama durum tamamen umutsuz değil. Burkina Faso, Namibia, Ruanda, Botswana gibi çağımızın önde gelen demokratik ve gelişmiş ülkeleri hepsi sadece Türkiye’nin değil İtalya’nın Kıbrıs’ın falan önünde yer almış ve sınıflarını geçmişler. Azmedersen olabiliyor belki de.

Bu indekste sınıfta kalan ülkeler için manzara iç karartıcı. Bu ülkelerde eşitsizlik var, adaletsizlik var, adaletin yerini bulması yok. Kamu kurumları pek çalışmıyor. Polise, mahkemelere güvenemiyor insanlar. Bu ülkelerde yolsuzluğa karşı kanunlar var ama uygulayan yok. Bir de bu ülkelerde büyük yolsuzluk ve hırsızlık vakaları görülüyormuş. Yok, öyle baklava veya ekmek çalmak gibi değil. Bayağı bildiğiniz ‘deveyi hamuduyla götürme’ cinsinden; ‘onlarca gemicik aldım’ cinsinden.

Örneğin Brezilya’daki Petrobras davası gibi ya da eski Ukrayna cumhurbaşkanı Yanukovich’in milyarlarca doları hortumlaması gibi. Normal şartlarda sıkı denetlenen cumhurbaşkanları böyle şeyler yapmazlar tabii ki ama işte Ukrayna gibi yerlerde olabiliyormuş demek ki.

Bu yolsuzluk sınavından kalmış ülkelerde bir de geniş kitleler yoksullaşıyormuş. Eşitsizlikler artıyormuş. Tabii bu ecnebilerin aklına gelmiyordur MKM* yoluyla eşitsizlik, yoksulluk ve bilumum günahtan arınma yöntemleri.

İktidar birden fazla abidik gubidik adamın eline geçerse zaten böyle sorunlar ortaya çıkar ister istemez. O yüzden siz siz olun demokratlarınıza sahip çıkın. Örneğin geçen yılın kurumsal şeffaflık ödülünü Kurumsal alanda Ovacık Belediyesi adına Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu almış. Öyle 3 bin kişinin yaşadığı küçük bir köy, denizde kum demeden kendisini tebrik ediyoruz. Belki de buradan başlar arınma.

Hayırlı haftalar ve bol şanslar.

*MKM: makarna-kömür-metodu