Mutsuz, gergin ya da dalgın ifadelerle dolaşan insanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Ezici enflasyon emeği hiç etmiş durumda. Değişen gündemlerin figüranı olmaktan başka bir şey yapamamanın sıkıntısı sardı toplumu. Öfkede, acıda ve yasta örgütlü olamadığımız için kendilerini umutsuz bir geleceğin ortasında bıraktığımızı düşünen gençlerin sitemleriyle karşı karşıyayız. Bir kısmının gündelik yaşamda saygısızlık, vurdum duymazlık, küstahlık gibi dışa vurdukları davranışlarının ardındaki nedenleri anlamaktan uzağız. Gençleri ve çocukları yaşadıkları ülkeden soğutan, başka toprakların medeni sömürü sistemine gönüllü bir biçimde geçmeye heveslendiren şey ne? Geleceğimiz olan gençliğe geçmiş sevinçlerimizi anlatabilecek, kendi sevinçlerini yaratma ve yaşama imkânı sunabilecek miyiz?

Kuşak araştırmacıları ve toplum bilimciler uyarı niteliğindeki istatistiklerden yeni vizyonlar oluşturuyorlar. Hayatın ortasında bir yerde, Anadolu’nun herhangi bir köyünde, metropolün dezavantajlı bir mahallesinde ya da güvenlikli bir sitenin lüks dairesinde, çocuklar ne yapıyor, ne yaşıyor, ne hissediyorlar? Ortak hayalleri var mı? Ortak ideallerin neler? Yolları rastgele bir ortamda kesişse hangi ortak değerde buluşur, oynayıp sohbet ederler? Her koyun kendi bacağından asılır atasözünü sevmem, bu atasözünü kanıksamış bir toplumu türlü hasarların beklediğine inanırım. Kendi seçtiği mezbahada bedenini, aklını, duygularını bir kancaya asıp kesilmeyi bekleyen bir nesil hepimizin kalp ağrısı olmalı diye düşünürüm.

Zor süreçlerin güçlü insanlar yarattığı gerçeği tesellimiz olsun. Değiştirebiliriz. Çocuk merakını ve algı gücünü işleyen, yaşamın bir bütün olarak kavranabileceğine dikkat çeken kitaplar, yaratıcı ve mutlu çocuklar yetiştirmek isteyenlere destek olmaya hazır. Her yaşta keşfedebiliriz.

Dört Kafadar Güneşi Yerine Asıyor, aile içinde, eğitim süreçlerinde, pratik yaşamda alışılmış sınırların dışında düşünmeyi destekleyen ve bu yönde egzersiz fırsatı sunan bir kitap. “Özgüvenli Mutlu Çocuk” kitap serisinin bir parçası. Renkli çizgileri ve öyküsüyle çocukları eğlendirirken öykünün kritik noktalarındaki yönerge ve tavsiyelerle yetişkinlere rehber olma niteliği taşıyor. Dört kafadar; fil, tilki, kirpi ve tavşan top oynarken rekabet kızışıyor. Topu en uzağa kim atabilir sorusunun cevabı aranıyor. Filin var gücüyle topa vurmasıyla çok uzaklardan ‘küüüt’ diye bir ses geliyor. Sayfaların siyaha bürünmesiyle sesin kimden gelebileceğini tahmin etmeye başlıyoruz. Karanlığa gömülen ve hızla soğuyan dünya nasıl kurtulacak? Dört kafadarın duygularını ve ortaya koydukları çözüm önerilerini okurken kuğunun gagasındaki aynaya bakıyor, bulutun tuttuğu fenere takılıyoruz. Kolektif süreçlere bireysel katkıların payını görüyoruz. Çözüm sorunun kaynağında olabilir mi? Güneş nerede? Küçük kirpinin ayak tabanında hissettiği sıcaklıkla sayfalara yeniden renk geliyor. Dört kafadarın güneş ile karşılaşmasında güneşin serzenişi ve filin mahcubiyeti sorunu çözecek mi? Bebek bulutlar, hikâyede kendilerine düşen görevi yerine getirebilecek mi? Dört kafadarın bundan sonraki oyunlarında güneşin rolü ne olacak? Hikâye sona erdiğinde, dilimize uyarlanan bu metnin misyonunu dile getiren bir yazı ile karşılaşacaksınız. Sorunu dile getirmek güzel fakat yaratıcı fikirler olmadan çözüme ulaşmak mümkün mü? Eğitim uzmanı Ömer Uzun ve Nurgül Şenefe’nin konuya dair gerçek yaşamdan verdiği iki örnek kendi deneyimlerinize ve farkındalık anlarınıza ayna tutacak. Son sayfada çocuklar serbest bir paylaşım alanı ile karşılaşacak; hikâyenin yarattığı çağrışımları kâğıt üzerine dökme fırsatı bulacaklar.

Sokaklarda, bahçelerde top sektiren kafadarların sayısı azalmasın yeter. Neşeyle oynayan her çocuk önce parçası olduğu oyunu, sonra hayatı kontrol eder.

yolunda-gitmeyen-seyler-1020921-1.

Dört Kafadar Güneşi Yerine Asıyor

ARPA KİTAP
Yazan: Bai Bing
Resimleyen: Li Rong
Çeviren: Nurgül Şenefe

yolunda-gitmeyen-seyler-1020922-1.

Dört Kafadar Güneşi Yerine Asıyor

Resimleyen: Li Rong

Büyük Yılan adlı kitap illüstrasyon, kurgu ve en iyi resimli kitap kategorilerinde prestijli edebiyat ödüllerinin sahibi. Her yaştan okurun kitaplığına yakışacak nitelikli bir resimli çocuk kitabı. Hayattaki seçimler ve bağ kurmak ihtiyacı üzerine kafa yormuş sıra dışı bir hikâye. Dikkat ve duyarlılığın tasarım aklıyla birleştiği kitapta Fransız yazar, ilk sayfada okuru küçük bir çocuğun odasına davet ediyor. Yastığının altında dev bir yılanın kuyruğunu gören çocuk önce yatağından kalkıyor, kıvrımları evinin koridorlarında uzanan yılanın kıpırtısız gövdesini görüyor. Onu çimdikliyor ve şehrin dışından hatta belki başka bir ülkeden geliyormuş gibi bir çığlık duyuyor. Çocuğun sesin peşine düşmesiyle hikâyenin akışı başlıyor. Yılanın kıvrımlarını takip eden çocuk bahçe duvarını aşıp şehrin kaldırımlarında ilerliyor. Kıvrımların sardığı insanları, yapıları ve nesneleri görüyoruz. Kitabı, küçük çocuğun yerine kendinizi koyarak da okuyabilirsiniz, yılanın kıvrımlarına takılmış biri olarak da. Hatta, devasa bedenine kimlerin temas ettiğini bilmeyen fakat sadece hisseden yılan da olabilirsiniz bir anda. Çocuğu şehrin dışına çıkaran kıvrımlar nerede son bulacak? Çocuk yılanla karşılaşabilecek mi? Görselleri dikkatle inceleyerek sayfalarda ilerlemek, kitabın sonunda okura sürprizli bir avantaj sunuyor. Hikâyedeki detayların sözcüklerden oluşan resmi muzip bir tasarımla karşınıza çıkıyor. Bunu gerçekten sevdim. Okurlar için, çocuğun hikâyesinde yılanın rolünü öğrenmek, yılanın hikâyesinde çocuğun rolünü üstlenmek, yalnızlığın sınırlarını yorumlamak mümkün oluyor. ‘x’ bilinmeyeni imliyor. Çocuk varlığını yılana hissettirmek üzere çok basit bir ‘şey’ buluyor. Yalın düşünüp yorumlandığında karmaşık yaşam birden gülümsüyor.

yolunda-gitmeyen-seyler-1020931-1.
Büyük Yılan
KÜ ÇOCUK
Yazan ve Resimleyen: Adrien Parlange
Çeviren: Göyçen Gülce Karagöz
Editör: Rana Alpöz

yolunda-gitmeyen-seyler-1020923-1.

Akademisyen yazar Roger-Pol Droit’un “Yalnızca 1 Saatim Kalsaydı” aldı kitabında “bugünün muammaları gelecekte çözülmüş olacaktır” ifadesi yer alır. Buna rağmen insanlığın, “bilinmesi gereken her şeyi bildiğini iddia edeceği o günün” gelmeyeceğini belirtir. Her nesil sorduğu yeni sorular, merak ettiği yeni konularla bu görüşü desteklemektedir. Yolunda gitmeyen şeyler için sızlanmak ve öfkelenmek yerine her zaman “bir ufku muhafaza etmek” gerekir.



yolunda-gitmeyen-seyler-1020924-1.