YPG’ye silah verilmesi Şam’ın da işine yaradı

BURAK ABATAY
@abatayburak

ABD’nin IŞİD’e karşı verilen mücadelede Halk Savunma Birlikleri’ni (YPG) ağır silahlarla donatma kararı almasının yarattığı kriz devam ediyor. Ankara’nın tepkisini dindirme arayışındaki Washington, “Türkiye’nin endişelerini anlıyoruz, bu endişeleri giderecek adımlar atacağız” dese de Saray ve hükümetten tepkiler gelmeye devam ediyor.

Dış politika uzmanlarından gazeteci-yazar Semih İdiz ve bölgeyi yakından bilen gazeteci Musa Özuğurlu ABD’nin Suriye’de YPG’yi silahlandırmasını değerlendirdi.

Bu hamle gelecek ittifakların habercisi

ABD’nin, YPG hamlesiyle IŞİD’e karşı sürdürülen mücadeleyi ve planlanan Rakka operasyonunu, yerel müttefikleriyle yapmak istediğini gösteren bir işaret olarak değerlendiren İdiz, Türkiye’nin YPG ile ilişkilerin kesilmesi yönündeki taleplerini de dikkate almadığını söyledi.

Gazeteci - Yazar Semih İdiz

İdiz, YPG’ye gerçekleştirilen silah yardımı hakkında, “Türkiye’nin endişelerini artıran bir gelişme oldu. Türkiye de yaptığı açıklamalarla kendisini tehdit ediliyor olarak görüyor. Tehdit algısının ön plana çıktığı bu dönemde ise ABD, Rakka operasyonunu yerel müttefikleriyle gerçekleştirmek istiyor. Ama bu da Türkiye’yi hiçbir koşulda memnun eden bir durum değil. Askeri sürecin yaşandığı bu dönem sonrasında ABD’nin YPG ile sürdüreceği ilişkiler kalıcı olacaktır. Ama asıl önemli olan YPG’nin istediklerini kalıcı olarak yapıp yapmayacağı.” yorumunda bulundu.

Masada Türkiye’nin dedikleri de önemli

İdiz, şöyle devam etti: “Siyasi çözüm süreci henüz oluşmadı. Hâlâ askeri aşamadayız. Siyasi sürecin oluşmasıyla beraber Türkiye’nin söyleyecekleri de daha önemli olacaktır. YPG’nin kendisine verilen silahları kendi çıkarları için kullanacağı bir durumda ise Suriye açısından da vahim bir tablonun ortaya çıkaracaktır.”

İdiz’e göre, siyasi sürecin olumlu sonuçlanmasıyla beraber Suriye’de yönetim, merkezi hükümet tarafından sürdürülecek bir yönetimle devam edecek.

Gazeteci Musa Özuğurlu

Silahlandırmadan Suriye de kârlı çıktı

Suriye konusundaki yazılarıyla tanınan gazeteci Musa Özuğurlu ise, YPG’ye ABD tarafından silah verilmesinin ABD ile Rusya’nın zımni anlaşması olduğunu belirtti. Özuğurlu, hem Rusya’nın hem de ABD’nin bölgede siyasi olarak alan kapma mücadelesi içerisinde olduğunu belirterek, “Rusya, ABD’nin varlığını kabul etmese de bir şekilde Kürtler vasıtasıyla, Kürtlerin hassasiyetleri sebebiyle mevcut duruma göz yumacak gibi görünüyor. ABD Kürt kartını ortaya sürdü. Tabiri caizse iki güç de birbirlerine zarar vermeyecek şekilde jestleşmiş oldu. Türkiye burada en zararlı çıkan ülke oldu. Türkiye en başından beri Kürtlerin silahlandırılmasına itiraz ediyordu. Rusya, Türkiye’ye karşı sesini çıkarmadı çünkü ekonomik açıdan çok sıkı ilişkiler içerisindeydi ve bir şekilde göz yumdu. Ama ABD’nin böyle bir derdi yok. Rusya ve ABD ile yapılan bu anlaşma sonrasında Türkiye’nin bölgedeki kanalı tıkanmış oldu” dedi.

YPG’nin silahlandırılmasıyla beraber Suriye’nin de kârlı çıktığını belirten Özuğurlu, Şam yönetiminin ülke içerisinde Kürtler’le problem yaşamasına rağmen, Türkiye’nin bölgedeki varlığını daha büyük bir problem olarak gördüğünü ve yaşananların kendi lehine evrilebilecek bir zemini hazırladığını ifade etti.

Sürdürülen operasyonun yalnızca IŞİD’e karşı olmadığı görüşünü savunan Özuğurlu’ya göre ABD ‘yi asıl ilgilendiren mesele, bölgede yakalamamış olduğu bu büyük fırsatı kaçırmak istememesi. Özuğurlu Suriye denklemine dair, “ABD, Ortadoğu’da Kürtler haricinde kimseyle ittifak içerisine giremezdi. Aşiretler orada çok sıkı fıkı. Ve aşiretler de devlete karşı değil. Fakat şimdi ABD Kürtlerle yaptıkları işbirliği ile Türkiye’ye ve İncirlik’e alternatif bir dinamik yaratmış oldu. Amerikan askerlerinin kalacağı anlamında söylemiyorum. Suriye hiçbir zaman ABD’nin fiziki varlığını kabul etmeyecek. ABD oraya bir vekil bırakmak istiyor. Ve bunun ilk adımını da böylelikle atmış oldu” yorumunda bulundu.

Asıl belirleyici ABD ve Rusya

Rusya ve ABD tarafından belirlenecek bir çözümün olacağını işaret eden İdiz, “Amerika ve Rusya isteseler tüm sorunları çok kısa sürede çözebilir, ama kendi rekabetlerinden dolayı çözemiyorlar. İki taraf birbirlerini anlama çabası içerisindeler. Bazı konularda anlaştılar. Mesela IŞİD ve Kürtlerle işbirliği için anlaşmış durumdalar. Anlaşamadıkları konu Esad ve rejimin rolü” dedi.