YTÜ öğrencilerinden mektup: Cesaret bulaşıcıdır

Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri
Değerli BirGün okurları
Sizleri Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri adına selamlıyoruz. Diğer üniversitelerdeki sıra arkadaşlarımız gibi günlerdir ayaktayız. Üniversitemizde hukuksuzluğa karşı direnişi büyütüyoruz. ODTÜ’nün çağrısıyla başlayan boykot çağrısını ise yaygınlaştırıyoruz.
Sadece kampüslerimizde değil kentin dört bir yanında “yeni bir hayat için, özgürlük için, eşitlik için” meydanlara dolduk taştık. Bir gün Beşiktaş sokakları öğrencilerin sesiyle yankılandı. Bir gün binlerce kişi Beyazıt’a gittik. Şişli’de kol kola yürüdük. Cumhuriyet tarihinin en kitlesel öğrenci protestolarında oradaydık! Sıra arkadaşlarımız gözaltına alındı, 3’ü tutuklandı. Ama bizde artık korkunun esamesi yok. Arkadaşlarımız hukuksuzca gözaltında. Biz burada hala mücadele ediyoruz. Yıldız Teknik yıllardır iktidarın da göz koyduğu bir üniversite. Beşiktaş’da bulunan Yıldız kampüsümüz senelerdir AKP’ye peşkeş çekiliyor. Biz de yıllardır söylemekten bıkmıyoruz: Yıldız’dan külliye olmaz! Bu memleket de size köle olmaz!
Kampüslerimizi, tüm yaşam alanlarımızı, hayatlarımızı, geleceğimizi gasbeden bu iktidar gitmedikçe biliyoruz bize huzur yok. Biz sokağa çıktığımızdan beri şaşkınlıklarını gizleyemeyenler oldu. “Z kuşağından beklemiyorduk” dediler. Biz ömrü AKP iktidarıyla geçmiş bir nesiliz. Baskıyla büyümüş, yandaşların çocukları özel okullarda okurken makarnaya, çiğköfte dürüme mahkum edilmiş bir nesiliz biz. Üniversite kazanıp büyük şehirlere büyük hayallerle gelip hayalleri yere çakılanlarız biz. Yurt bulamayan, burs bulamayanlarız. Okurken çalışmak zorunda kalanlarız. Bu öfke ve çaresizlik senelerdir bizim içimizde birikti durdu. Ve şimdi taşıyor.
20 Mart’da Beyazıt’ta arkadaşlarımızın yıktığı barikat bize de cesaret verdi. Çünkü biz biliyoruz, ‘cesaret bulaşıcıdır.’ Kampüsleri AKP’nin arka bahçesine çeviren iktidar gördü ki o kampüslerin asıl sahibi biziz. Kampüs içinde yaptığımız yürüyüşler engellenmeye çalışıldı. Kayyum Rektör Eyüp Debik tehditler savurdu. Ama durur muyuz, durmadık!
Sadece eylemlerle, yürüyüşlerle değil forumlarda da biraraya geldik. Tarih yeni bit eşikte, görüyoruz. Şimdi ihtiyacımız bu eşiği hep beraber anlamak, yorumlamak. Diktatörlerin tarihleri hep olduğu gibi son bulacaktır. Şimdi gençlerin, direnenlerin tarihini yazmak için yola çıkıyoruz. Tutuklanan arkadaşlarımız için kimse umutsuzluğa kapılmasın, çünkü biz kapılmıyoruz. Biliyoruz, milyonlarız. Çok haklıyız. Hepimizi sığdırabilecekleri bir hapishane yok. O halde dışarıda, içerideki arkadaşlarımız için de mücadele edeceğiz ve onları alacağız.
Şimdi gençleri durdurmak için bayram tatilini dokuz güne çıkaran iktidar hiç sevinmesin. Arkadaşlarımız yoksa bize bayram yok, özgürlük yoksa, hukuk yoksa bize de bayram yok.