Yüce Divan gerekçeli kararında, Türkbank i

Yüce Divan gerekçeli kararında, Türkbank ihalesine fesat karıştırmaktan yargılanan ve yeni TCK'ya dayanılarak cezaları ertelenen eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in cezai sorumluluk gerektiren suç işlediğini açıkladı. Yüce Divan Heyeti, Mesut Yılmaz ve Güneş Taner'in, "Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları" iddiasıyla yargılandığı davada gerekçeli kararı tamamladı. Kararda, "Başbakan ve bakanların görev ve yetkileri incelendiğinde, Hazine Müsteşarlığının, TMSF'nin işlemlerini denetleme yetkisine sahip olduğu açıktır," denildi.

BAŞBAKAN SORUMLUDUR
Türkbank ihalesinden sanıkların sorumlu olduklarının anlaşıldığı vurgulanan gerekçeli kararda, şöyle denildi: "Devlet idareciliği, siyasi kişiliğin önünde tutulması gereken bir niteliktir. Bir Başbakan veya bakanının herhangi bir ihalenin aşamalarındaki ilişkilerinde ölçü, özel sektörün pazar ekonomisine bakışı, yaklaşımı dışında kaynağını hukuktan alan organlar aracılığıyla yapılmasını ve kabul edilebilir sınırların aşınmasına özel sohbet ya da yakınlaşmalar, devleti birey ilişkisi bazına indiren değerlendirmelerden uzak tutacak ciddiyet ve mesafenin korunmasına özen gösterilmesini gerekli kılar." Gerekçeli kararda, buna göre, "Yılmaz'ın Türkbank ihalesiyle ilgili ihale öncesinden sürecin sonuçlanmasına kadar gerçekleştirdiği eylem ve davranışların cezai sorumluluğu gerektiren nitelikte olduğu" kaydedildi.

Yüce Divan, eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner hakkında, "Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları" iddiasıyla açılan davadaki suçu "görevi kötüye kullanma" olarak kabul etmiş ve Şarda Salıverilme Yasası uyarınca kamu davasının kesin hükme bağlanmasını ertelemişti.

Yüce Divan'ın, eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner hakkındaki gerekçeli kararında, "Bir başbakanın hukuksal yolları kullanması gerekirken, ihaleye katılacak kişilerle ihaleye saader kala, gece yarısı başbakanlık konutunda görüşmesi ya da bilgilendirilmesinin istenmesi şeklindeki eylemi, devlet görevinde kastı aşan bir yaklaşımdır" denildi. Kararda, bakanların da milletvekillerinin tabi olduğu kurallara bağlı olduğundan ve TBMM üyelikleri süresince zaman aşımı işlemeyeceğinden talebin reddine karar verildiği anlatıldı.

SUÇ ERTELEME KAPSAMINA GİRDİ
Görevi kötüye kullanma suçu irdelendikten ve yeni ve eski ceza kanunları karşılaştırıldıktan sonra, 765 sayılı eski Türk Ceza Kanununun (TCK) Yılmaz ve Taner'in lehlerine olduğu belirtildi. Kararda, eski TCK'nın 240. maddesinde tanımlanan "görevi kötüye kullanma" suçunun, 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun kapsamına girdiği kaydedildi.

Yüce Divan heyeti, 4616 sayılı yasanın 1. maddesinin 4. bendi uyarınca, Yılmaz ve Taner hakkındaki davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verdi.