Gazeteci Barış Terkoğlu, İstanbul Film Festivali’nde yarışmaya kabul edilen 'Yeni Bir Dünya Doğuyor' belgeselinin yönetmeni Serhat Yüksekbağ’ın şiddet uyguladığı belirtilen Gamze K.’ya ulaştı. Gamze K’nin anlattıkları, “Suçlamaları kabul etmiyorum” diyen Yüksekbağ’ı yalanladı.

Yüksekbağ tarafından şiddete maruz kaldığını ifade eden Gamze K.: Boğazıma bıçak dayadı, ölümle tehdit etti

Gazeteci Barış Terkoğlu, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve İstanbul Film Festivali'nin 'Yeni Bir Dünya Doğuyor' belgeselinin yönetmeni Serhat Yüksekbağ hakkındaki kadına şiddet iddilarının takipçisi oldu. Yüksekbağ tarafından şiddete maruz kaldığı söylenen Gamze K.'ye ulaşan Terkoğlu, Yüksekbağ'ın Hürriyet'e verdiği röportajda reddettiği şiddet iddialarını doğruladı.

Terkoğlu'na konuşan Gamze K., "Gazete manşetindeki suskun kadın" başlıklı yazıda Yüksekbağ tarafından uğradığı sistematik ve psikolojik şiddeti anlattı. Yüksekbağ'ın taşıdığı bıçağı boğazına dayadığını ve ölümle tehdit ettiğini söyleyen Gamze K., 2019 yılının aralık ayında Yüksekbağ'ı ifşa etmesinin ardından uzaklaştırma kararı almak için savcılığa başvurdu.

YÜKSEKBAĞ ŞİDDETİ KABUL EDİP 'BİR DAHA YAPMAMAM' SÖZÜ VERMİŞ!

Terkoğlu, Gamze K.’nin yakın çevresinin K.’nin vücudunda ciddi darp izleri olduğunu yazdı. Gamze K., Terkoğlu'na Yüksekbağ'ın şiddeti kabul ettiğini ve 'bir daha yapmama' sözü verdiğini aktardı. Şiddeti kabul eden Yüksekbağ ise üç yıl önce paylaştığı 'özür' mesajlarını sildi.

Terkoğlu'nun yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

Gamze K’nin anlattıklarıyla eksik olan tamamlanmaya başladı:

"2017 yılının eylül ayında tanıştık. 2018 yılının haziran ayında ondan ayrılmaya çalışıyordum. Telefonlarına çıkmıyor, mesajlarına cevap vermiyordum. Şiddetin yaşandığı gün izinliydim. Habersizce evime geldi. Evde başka bir arkadaşımı gördü. Gitmesini istedi. Ben de olay büyümesin diye arkadaşım E’ye ‘git’ dedim. Onun ardından pencereleri kapattı. Telefonuma el koydu. Tekmeler ve yumruklarla beni dövmeye başladı. O kadar vurdu ki kusmaya başladım. Kafamdan su döktü. Kendime geldiğimde yeniden vurdu.

Üstünde bıçak vardı. Boğazıma dayadı, ölümle tehdit etti. ‘Babanı arayıp senin o... olduğunu söyleyeceğim’ diyordu. Evdeki eşyaları parçaladı. Üç saate yakın sürdü."

Karşımdaki Gamze K., o gün o evde, basit darbın ötesinde, işkence gördüğünü anlatıyordu. Yaşananların ardından, evden giden arkadaşını arayan Gamze K.’yi ilk gören de olaydan sonra geri dönen arkadaşı E. olmuş.

BİR HATA: ‘ŞANS VERMEK’

Gamze K’nin kendisinin de kabul ettiği iki hatası var. Birincisi, o gün darp raporu alıp hemen şikâyetçi olmaması. İkincisi ise daha kötü. Pişmanlık ve özürden sonra Serhat Yüksekbağ ile barışması ve ona “bir şans daha” vermesi.

Anlattığına göre, ikinci döneminde, telefonunu kırmaya varan ve adına kıskançlık denen psikolojik şiddetin ardından, 2019 Şubat’ında tekrar ayrılmışlardı.

Oturduğu yerin önünden defalarca geçmeler, çevresi aracılığıyla rahatsız etmeler bir kez daha şiddete dönüştü.

2019 yılının eylül ayında, yeni sevgilisiyle Gamze K., Yüksekbağ ve bir arkadaşıyla denk geldi. Yüksekbağ’ın arkadaşı bir süre sonra Gamze K’nin masasına gelip rahatsız olduklarını, mekânı terk etmelerini istedi. Reddedilince kavga çıktı. Bu kez neyse ki darp raporu aldı. (13 Eylül 2019 tarihli darp raporu bunu doğruluyor).

Ya ifşası?

Hürriyet, sanat camiasında kadınların başlattığı “me too” hareketine atıf yapmıştı. Ancak Gamze K’nin anlattığına göre onunki bir anlık cesaretle oldu.

2019 yılının aralık ayında, oturduğu kafede, önünden birkaç kez Serhat Yüksekbağ geçince, “yeter” demişti. Bilgisayarından Twitter’ı açıp uğradığı şiddeti tüm Türkiye’ye duyurmuştu. Gamze K., dört yıl sonra bile, halen korkuyu yaşıyordu. İşyerinde çalışan bir arkadaşının kolundan tutup götürmesiyle savcılığa uzaklaştırma kararı için başvurdu.

ÖLÜMÜNE DAYAĞIN DELİLLERİ

Peki anlattıkları gerçek mi?

İşte belki de bütün şiddet hikâyelerinde asıl mesele buradan sonra başlıyor. Zira failler, çoğu kez “yalan” diyerek reddediyor.

Önce o gün evden çıkarılan, sonra da ilk kez Gamze K’yi gören arkadaşı E’yi buldum. Anlatılanları doğruladı. Olay büyümesin diye Gamze K. onun evden çıkmasını istemişti. Ayrıldıktan sonra defalarca telefon etmesine rağmen Gamze K. telefonu açamamıştı. Gamze K. arayıp gelmesini istediğinde ise dövülmüş bir kadınla karşılaşmıştı. Vücudunda, boynunda darp izleri vardı. Ev dağılmıştı. E., Gamze K’nin şiddet gördüğünü tartışmasız bir şekilde somutluyordu. (Farklı anlattığı tek detay var. E’ye göre şiddet üç değil, bir saat sürmüş olmalıydı.)

Gamze K. ilk şiddet olayının ardından işe gidememişti. O günkü işyerinin müdürü D’yi aradım. D., Gamze K.’nin yaşadıklarını duyunca iki çalışanı yanına destek için gönderdiğini anlattı. Onlar da Gamze K’nin darp izlerini görmüştü. Ertesi gün D., kendisi de Gamze K’yi gördüğünü, hem fiziksel hem psikolojik olarak kötü durumda olduğunu söyledi. Darp izlerini fark edince izin verdiğini anlatıyordu.

Koruma kararı alması için onu adliyeye götüren iş arkadaşı Ö’ye ulaştım. O da Gamze K’nin ruh haline tanık olduğunu, “başıma bir şey gelecek” korkusu yaşadığını, birlikte savcılığa giderek koruma kararı aldırdıklarını anlatıyordu.

Bir şey daha...

Gamze K’nin uğradığı şiddetin ardından, Gamze K’nin arkadaşları, Yüksekbağ ile “Gamze K’den uzak dur” demek için buluşmuşlardı. Onlar da o günkü buluşmada, Yüksebağ’ın şiddeti kabul ettiğini, bir daha yapmama sözü verdiğini aktarıyordu.

O MESAJI SİLDİ

Deliller bu kadar değil...

Cuma günü Hürriyet’e, “2019’da Twitter’da yazıldığında da iddiaları kabul etmemiştim” diyen Serhat Yüksekbağ, üç yıl önce Gamze K’nin anlattıklarının ardından sosyal medyada bir açıklama yapmak zorunda kalmıştı. O gün, şiddeti kabul etmiş, “bu olaydan büyük bir pişmanlık duyduğumu, kendisinden defalarca özür dilediğimi hatırlatmak isterim” demişti. (Bu yazı yazılırken Yüksekbağ üç yıl önceki o mesajını sildi).