Film hem gerçek hayattan hem de sinema tarihinden klişeleri bolca kullanıyor. Billy Hope’un yükselişi, düşüşü ve yeniden yükselişi çoğu sporcu filmlerinin bildik şablonuyla bire bir uyuşuyor

Yükseliş, düşüş, yükseliş

Seyrettiğim hiçbir konulu boksör filmi James Toback’ın belgeseli “Tyson” kadar etkilememiştir beni. Mike Tyson kulak koparmasıyla tanınan, hiç sevimli olmayan bir ağır siklet boks şampiyonuydu. Tyson’ın dramı o kadar çarpıcıydı ki hiçbir dramatik film yanına yakalaşamadı, en azından benim için. “Son Şans”ın da “Tyson”a yaklaşma şansı hiç yok. Ama iki filmin de ortak noktaları var.

HAYATA YENİK BAŞLAYANLAR

Boksörler, hayata yenik başlayanlardan çıkıyor. Son Şans’ın kahramanı Billy Hope (Jake Gyllenhaal) tıpkı gerçek hayattaki Tyson gibi kendisini koruyacak kollayacak anne-baba figürlerine muhtaç büyük bir çocuk. Filmde Bily Hope’un boks yaparken kendisini savunmayı bilmemesi sanki bu durumunun da bir metaforu. Billy Hope yetimhanede büyümüş, okuma yazması zayıf, cahil bir koca bebek. Kendisi gibi yetimhanede büyümüş karısı Mo (Rachel McAdams)onun adına kararları veriyor, onu çekip çeviriyor. Mo, Billy’nin sadece karısı değil, annesi ve hamisi aynı zamanda. Mo’nun devreden çıkma ihtimali demek, bütün dengelerin bozulması demek. Tıpkı Tyson’un hayatındaki baba figürünü kaybetmesinin yaratacağı etki gibi.

BOKSÖRLERİN ORTAK NOKTALARI

Boksör deyince aklımıza Muhammed Ali gelir ama Ali sıra dışı bir örnek. Fazla akıllı ve fazla kültürlü bir örnek. Boksörlerin çoğu braz kıt zekâlı, epey yontulmamış tipler. Billy Hope’un da böyle yanları var: Öfkesini kontrol edemiyor ama bir yandan da çok iyi bir baba. Ta ki kendi anne figürünü kaybedene dek. Allahtan Billy, annesini kaybedince kendisine bir baba figürü buluyor (Forest Whitaker).

FİLM KENDİNİ İZLETTİRİYOR

Film hem gerçek hayattan hem de sinema tarihinden klişeleri bolca kullanıyor. Billy Hope’un yükselişi, düşüşü ve yeniden yükselişi çoğu sporcu filmlerinin bildik şablonuyla bire bir uyuşuyor. Bütün bu süreçler göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşiyor, bir inandırıcılık barındırmıyor. Billy’nin soyadının Hope yani “umut”, kötü rakibinin ise mafya lideri Escobar’la aynı oluşu gibi ucuz numaraları da var filmin. Ama yine de “Son Şans” iyi oyuncularıyla kendisini izlettiriyor. Hele Billy’nin küçük kızı rolünde bir Oona Laurence var ki, bu kadar başarılı bir çocuk oyuncu olur. Tabii ki Jake Gyllenhaal’un elinden geleni yapmış olmasına da şapka çıkarıyoruz, oyunculuğundan çok fazla etkilenmesem de. Haftanın diğer filmleriyle kıyaslayınca, en iyi seçenek “Son Şans”.