Google Play Store
App Store

Rejim, yurdun dört yanında farklı işkollarından binlerce işçinin yükselttiği örgütlü mücadeleyi hedef alıyor. Antep’te BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen gözaltına alındı. Demokrasi Meydanı’nda tekstil işçilerinin gerçekleştirmek istediği basın açıklaması da polislerce engellendi. İşçiler “Patronlar nasıl birlik oluyorsa biz de öyle olacağız” diye konuştu.

Yumruklarını sıka sıka sola dirile umut*
Fotoğraf: X / @birlesiktekstil

Emek Servisi

Antep Başpınar’da tekstil işçilerinin bir araya gelmesine yönelik baskılar dün de katlanarak devam etti. 17’den fazla tekstil, dokuma ve halı fabrikasında emekleri için direnişe geçen Antepli işçilerin, üye oldukları Birleşik Deri, Tekstil ve Dokuma İşçileri Sendikası’nın (BİRTEK-SEN) çağrısıyla kentteki Demokrasi Meydanı’nda bir araya gelmesi öncesi Sendika Başkanı Mehmet Türkmen gözaltına alındı. Türkmen, akşam saatlerine kadar serbest bırakılmadı. Saat 11.00’de Demokrasi Meydanı’na girmek isteyen işçiler ise polis barikatıyla karşılaştı, kolluk müdahalesine uğradı. İşçiler polisin şiddet uygulamasına rağmen alanı terk etmezken gerçekleştirmek istedikleri basın açıklaması yine polis ekiplerince engellendi. İşçiler her şeye rağmen sefalet ücretini kabul etmediklerini kent meydanından bir kez daha haykırdı.

Antep Valiliği’nin önceki gün jandarma ve organize sanayi bölgesi dâhil kent genelini kapsayan eylem yasağı ilan etmesinin ardından işçiler “Yasak Valinin, mücadele bizimdir” diyerek Demokrasi Meydanı’nda toplanma kararı almıştı. İşçilerin yan yana gelmesi, dün bir kez daha polis ekiplerince engellendi. Polisin şiddet uygulayarak gerçekleştirdiği müdahaleye tepki gösteren işçiler, “Vali buraya gelsin baksın, buradaki herkes işçi” dedi.

Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ve İstanbul Milletvekili İskender Bayhan da işçilerle birlikte müdahaleye uğradı.

Polis barikatının arkasından polislere seslenen İskender Bayhan, şunları söyledi: “Sizin maaşlarınız buradaki işçilerin ödediği vergilerle ödeniyor. Biz defalarca Antep Valisi’ne de ulaşmayı denedik, her yolu tükettik. Kendisi görüşme talebimize bile cevap vermedi. Bir yasaklama kararı çıkarmış, neymiş Antepli işçiler ekmek kavgası verdiğini için kamu düzenini bozuyormuş! Bunu kime inandırabilirsiniz? İşçilerin onurlu direnişi olsa olsa sizin zenginlerin mutfağında kurduğunuz lüks düzeni bozar! Kamu dediğiniz zaten Antep işçisidir, Antep halkıdır! Kamu bir avuç kapitalist sömürücü, bir avuç Antepli sermayedar değildir!”

∗∗∗

PATRONLAR BİRLİK OLUYORSA BİZ DE BİRLİK OLACAĞIZ

Tekstil işçileri daha sonra ‘Başpınar İşçileri Direniş Komiteleri’ imzasıyla taleplerini sıralayan bir açıklama gerçekleştirdi. Başpınarlı işçiler taleplerini şöyle ifade etti:

“Başpınar’da patronlar nasıl birlik oluyorsa, biz işçiler de birlik olacağız! Sendikamızın etrafında kenetlenerek haklarımız için mücadele edeceğiz.

1- Yüzde 30’luk sefalet zammına karşı direnişimizi sürdürüyoruz. İnsanca bir yaşam için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

2- Başpınar’daki tüm işçileri örgütlenmeye ve birlikte hareket etmeye çağırıyoruz. Gücümüz birliğimizdedir!

3- Tüm kamuoyunu, oy verdiğimiz milletvekillerini bu haklı mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz. Uluslararası markaları, büyük sendikaları ve sendikaların genel başkanlarını bu direnişe sahip çıkmaya davet ediyoruz.

Bu şehrin valisini de emeği için direnen işçilerin karşısında değil, onların sorunlarını çözmeye çağırıyoruz.

Bizim derdimiz ekmek davasıdır! Direnişimiz, insanca bir yaşam ve onurlu bir gelecek içindir.”

Fotoğraf: Kazım Kızıl

∗∗∗

REJİM İŞÇİDEN KORKUYOR!

Rejim, hakları için bir araya gelip itiraz ederek ses yükselten kim varsa sahip olduğu tüm baskı aygıtlarıyla oluşacak en ufak kalabalığı hedef almaya devam ediyor. Halkın örgütlenerek bir araya gelmesini engelleme hedefinin en işlek saldırı alanlarından biri sınıf hareketi oluyor. Hak ve özgürlükleri için örgütlenerek mücadele eden ve nihayetinde kazanım elde eden işçi ve emekçiler, rejimi, özellikle daha geniş kitlelerin bu örgütlü başkaldırılardan güç bularak harekete geçmesi konusunda ürkütüyor. Sonucunda ise grevler gece yarısı kararnameleriyle yasaklanıyor, tüm kenti kapsayan eylem yasakları alınıyor, işçiler polisin şiddet uyguladığı müdahalelere maruz bırakılıyor, sendika başkanları gözaltına alınıyor. Tüm bu baskı ve şiddet ortamına rağmen işçi ve emekçiler, itiraz etmeye ve ses yükseltmeye devam ediyor.

∗∗∗

KARARLI MÜCADELE MECLİS KÜRSÜSÜNDE

DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu da Başpınarlı işçilerin direnişini Meclis’e taşıdı. Sendika Başkanı Türkmen’in hukuksuzca gözaltına alınmasına tepki gösteren Konukçu, “İşçilerin sesini buradan, Meclis’ten yükseltiyoruz: ‘Sadece nefes almak değil, insanca yaşamak istiyoruz’” ifadelerini kullandı. DEM Parti Batman Milletvekili Zeynep Oduncu Kutevi de resmi X hesabından yaptığı paylaşımda şu cümlelere yer verdi: “Bizler de ‘Ne yaparlarsa yapsınlar, sesimizi duyuracağız!’ diyen işçilerin yanındayız. İnsanca bir yaşam için direnen Başpınar işçiler ile birlikteyiz!”

*Nevzat Çelik’in Çiçek Gibi şiirinden...