Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından her gece Taksim’de düzenlenen “Demokrasi Nöbetleri”nden birini izleyen Cumhuriyet gazetesi muhabiri Pınar Öğünç, izlenimlerini yazmış (Cumhuriyet, 22 Temmuz 2016, “OHAL Kutlaması”).

Alandaki kadınlardan biri soruyor kendisine:

“Vatandaş mısın, gazeteci misin?”

“Hem vatandaşım hem gazeteciyim” diyor meslektaşımız.

Ama bu yanıtı beğenmeyen kadın, “Ya vatandaşsın ya gazeteci” diye çıkışıyor arkadaşımıza!

Tam da siyasal iktidarın “gazeteci”ye bakış açısını yansıtan bir yaklaşım…

•••

“Vatandaş”ın Türkçe karşılığı yurttaştır. “Yurttaş” sözcüğü, yurtları ve yurt duyguları bir olanları tanımlayan hukuksal bir kavramdır. Her kesimden, her meslekten, her inançtan insan, bu geniş topluluk içinde ayrımsız olarak yer alır. Bir başka deyişle “yurttaş”, aynı ülke uyruğundaki insanların genel adıdır...

“Yurttaşlık”, herhangi bir toplumsal kesimin, katmanın, öbeğin değil, o ülkeye hukuken bağlı herkesin ortak adı ve kamusal aidiyetidir. O nedenle “yurttaşlık” bir üstkimliktir. Gelin görün ki, bizim kitle iletişim araçlarımızda bu sözcük anlamından büsbütün koparılarak kullanılıyor.

Birkaç örnek verelim:

-“Dövizdeki artışın etkisini yurttaştan esnafa, sanayiciden çalışana herkes hissedecek.” (“Dolar Paniği”, Cumhuriyet, 21 Ağustos 2015, birinci sayfa manşetinin spotu).

Bu haberdeki anlatıma bakarsanız, “yurttaş”, tıpkı “esnaf” gibi, “sanayici” gibi bir meslek grubu! Oysa tüm bu meslek öbeklerinin hepsi ve daha fazlası, “yurttaş” kavramı içindedir.

-“…Niğde’nin Ulukışla ilçesinde 1 astsubay, bir polis ve bir vatandaşın öldüğü…” (Alican Uludağ’ın haberi: “Topalca Yamadi’de kalmış”, Cumhuriyet, 5 Şubat 2016, s. 6).
İşte en yaygın yanlış kullanımlardan biri!

Sivil yurttaşı askerden ve polisten ayırmak için böyle garip tanımlamalar yapıyor meslektaşlarımız. (Ayrıca bu haber metninde astsubayın rakamla, polisin yazıyla yazılmış olması da başka bir sorun! Haa, unutmadan söyleyeyim: Başlıktaki “Topalca Yamadi”, bu haliyle kişi adını çağrıştırıyor. Oysa Topalca kişi, Yamadi yer adıdır. Anlam karışıklığına yol açmamak için iki sözcük arasında kesinlikle virgül olması gerekiyor.)
Örnekleri sürdürelim:

İstanbul Valisi Vasip Şahin, bir terör saldırısından sonra açıklama yapıyor:

“Yedisi polis, dördü vatandaş on bir kişi yaşamını kaybetti.”

CNN Türk haber sunucusu Başak Şengül, aynı sözleri gün boyu yineliyor: “Şu kadar polis, şu kadar vatandaş öldü…”

Bir başka gün, Kanal D sunucusu akşam haberlerinde konuşuyor:

“Dalgıçlar ve vatandaşlar seferber oldu…” (18 Haziran 2016)

Besbelli ki, bu haber sunucularımız, polisleri ve dalgıçları “vatandaş” saymıyor!

•••

Sözde…

“Sözde” sözcüğünün anlamı, “Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen”dir. Küçümseme ve aşağılama amacıyla kullanılır. Dilimizdeki eşanlamlı karşılıkları ise “güya”, “sanki” ve “sözümona”dır.

Bu sözcük son yıllarda politikacıların ve medyanın dilinde anlam değiştirdi. “Sözde Ermeni soykırımı” ile başlayan siyasal söylem, şimdilerde “sözde terör örgütü”ne gelip dayandı.

İşte birkaç örnek:

-“Sözde terör örgütünün bölge sorumlusu…”

-“Sözde bölücü örgütün Avrupa sözcüsü…”

-“PKK’nin sözde yöneticisi…”

Böyle yazıp konuşanlar belki ayırdında değil ama bu söylemlerin anlamı şudur: Ortada bir terör örgütü var. Ne ki, bu gerçek bir terör örgütü değil, çakma bir örgüttür. Yani özde değil, “sözde” terör örgütüdür! Hiç hak etmediği halde kendini bize “terör örgütü” olarak yutturuyor! Hele şu yakalanan “sözde yönetici” var ya, o da kendini güya yönetici sanıyor! PKK bu kişiyi yönetici olarak görevlendirmekle yanlış yapmış! O, gerçekte terör örgütünü yönetebilecek yeterlikte biri değil!

Ekran gediklisi bir eski savcı, “Tarafsız Bölge” izlencesinde konuşurken, “PKK’nin sözde lideri Abdullah Öcalan...” diye bir tümce kuruyor. Acaba böyle söylerken sözün nereye gittiğini hiç düşünüyor mu? Demek ki sayın eski savcı, PKK’yi öyle yukarılarda bir örgüt olarak görüyor ki, “sözde” diyerek Öcalan’ı bu örgütün önderliğine yakıştıramıyor. Çok merak ediyoruz: Acaba kafasındaki gerçek PKK önderi kimdir?

CNN Türk’te sabah izlencesi sunan Ahu Özyurt da aynı üslupla konuşuyor:

“PKK’nin sözde üst düzey yöneticileri…”

Siz tümceyi böyle kurarsanız, amaçlananın tam tersi bir sonuç çıkar ortaya... Yöneticileri küçümserken, örgütü yüceltmiş olursunuz!

“Vatandaş” ve “sözde” sözcüklerini yerli yerinde kullanmayı öğrensek artık!