İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, İBB’nin verilerinin kopyalamasına dair talimatı üzerine 4. İdare Mahkemesi’nce verilen ‘yürütmeyi durdurma’ kararı tepkilere neden oldu. AKP’li meclis üyeleri Yüksel Akyol ile Ömer Faruk Kalaycı’nın başvurusunun sonrasındaki karara ilişkin CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, BirGün’e değerlendirmelerde bulundu. Kimi AKP’li isimler ve iktidara yakın medya, “İmamoğlu devletin kozmik […]

‘Yürütmeye devam etmek’ için yürütmeyi durdurma: Halka hesap verilecek

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, İBB’nin verilerinin kopyalamasına dair talimatı üzerine 4. İdare Mahkemesi’nce verilen ‘yürütmeyi durdurma’ kararı tepkilere neden oldu. AKP’li meclis üyeleri Yüksel Akyol ile Ömer Faruk Kalaycı’nın başvurusunun sonrasındaki karara ilişkin CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, BirGün’e değerlendirmelerde bulundu. Kimi AKP’li isimler ve iktidara yakın medya, “İmamoğlu devletin kozmik odasına giriyor” ifadesiyle yeni yönetimi hedef almaya devam ederken, Erkek özetle şunları söyledi:

BÖYLE BİR HAK VAR

Yerel yönetimler, yani yerinden yönetim şeffaflık ve katılımcılık açısından çok önemlidir. Güçlü yerel yönetim, güçlü demokrasidir. Tüm eylemler ve işlemlerde şeffaf olunmalıdır. Şeffaflığı engellediğiniz, kaldırdığınız anda geri planda ne olduğunu bilemez kamuoyu. Bu istismarlara ve yolsuzluklara açıktır. Bir belediye başkanı veya yeni yönetim anlayışı, belediyelerin tüm verilerini inceleme ve kopyalama hakkını sahiptir.

KARAR SON DERECE YANLIŞ

İdari yargının siyasi baskıyla ya da telkinle, hukuken doğru olmayan bir değerlendirmeyle aldığı yürütmeyi durdurma kararı son derece yanlıştır. Yargı, idarenin yerine geçip, idare gibi hareket edemez. Onun için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde, A’dan Z’ye tüm belediyenin işlemleri şeffaf olmalı.

MÜCADELE EDECEĞİZ

Bizim amacımız, halkçı ve dürüst belediyecilik… Bunu engellemeye çalışan herkesle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Çünkü belediyenin kullandığı kaynaklardan, Cumhurbaşkanlığı’nın kaynağına kadar bunların sahibi halktır. Onun için her şeyin hesabını halka vereceksiniz. Kaynakların sahibi halk, bunu kimse aklından çıkartmamalı. Devleti şahıs devletine çevirmek isteyen zihniyet, hesap vermek, katılımcılık, şeffaflık bunları unuttu. Ancak son derecede başarılı, dürüst bir belediye başkanı yönetime geldi. Bu bilinçle de hareket ediyor. Bunu engellemek mümkün değildir, idare mahkemesinin de böyle bir yetkisi yoktur.

***

ESKİ İBB BAŞKANI NURETTİN SÖZEN: BİZ DEVRALDIĞIMIZDA İNCELEMEYİ YAPMIŞTIK

Eski İBB Başkanı Nurettin Sözen, idare mahkemesinin verdiği karara ilişkin, “Anlamak mümkün değil” yorumunda bulundu. Bedrettin Dalan’dan görevi devraldığı zaman da bu incelemeyi yaptırdıklarını aktaran Sözen, 25 yıllık döneme dair çok sayıda iddianın bulunduğunu hatırlattı. Sözen, şöyle konuştu: “Böyle kararlar büyük bir titizlik içerisinde alınmalı. Birçok iddianın bulunduğu belediye teslim alındı, dolayısıyla onun hakkında bilgi sahibi olmak, inceleme yapmak ve aradan geçen 10-15 günün muhasebesini yapmak sorumluluğunda. Yürütmeyi durdurma kararı verilmesi, yeni göreve başlayan başkanın önüne engel çıkarılması gibi bir olay.”

İNCELEME TALEBİ DOĞAL

“Baktığımız zaman biz AKP’yle farklı yapının, farklı dünyanın insanlarıyız” diyen Nurettin Sözen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim dönemimde de bu tespit çalışmalarını yaptık. Dalan’dan devralmıştım ve Dalan dönemiyle ilgili yazılan çizilen çok şey vardı. Devraldığımız yönetim ile hükümet aynı partidendi, maalesef hazırladığımız belgeler hasıraltı edildi. Ama bu bizim görevimiz, gerçek çalışmalar yapmak zorundayız. 25 yıldan beri bir parti yönetiyordu, çok iddialar var bunların ne kadarı doğru, İmamoğlu bu çalışmayı yapacak. Çok doğal bu. 25 yıl içerisinde ne kadar yasalara uyuldu, ihaleler dürüst yapıldı mı, kimlere neler verildi, basından okuyoruz. İktidara yakın vakıflara halkın malı olan binaların arsaların nasıl peşkeş çekildiğini okuyoruz. ”

‘ÇOK YANLIŞ BULDUM’

Sözen, Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği dönem görevi teslim edenin kendisi olduğunu hatırlatarak, “Gerçekten bekledik ve uygarca teslim ettik” dedi ve Erdoğan’ın İmamoğlu’nun elini sıkmamasını, “Çok yanlış buluyorum, demokratik değil” sözleriyle değerlendirdi.