Artvin Yusufeli’nde yapılması planlanan HES projelerine karşı köy muhtarları ve bölge halkı bir araya geldi. Şirketlerin hukuki süreci beklemeden çalışmalara başladığını belirten yurttaşlar bölgeye geri dönüşü imkansız zararlar verildiğine dikkat çekti.

Yusufeli’nin geleceği şirketlerin eline bırakılıyor

Dilan ŞAHİNBAŞ

Artvin Yusufeli’nde yapılması planlanan iki farklı hidroelektrik santral (HES) projesine karşı yurttaşların tepkisi devam ediyor. Demirdöven köyündeki Nuryol İnşaat’a ait Damla HES projesi ile Kılıçkaya Köyü’nde Ata HES Mühendislik Müşavirlik Enerji tarafından yapılması planlanan Aydın Regülatörü HES projesine karşı bölge muhtarları ve köylüler bir araya gelerek ortak basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada Yusufeli’nin HES’lerin kuşatması altında olduğuna dikkat çekildi.

Şirketin Demirdöven Köyü’nde kanunsuz ve izinsiz şekilde yaklaşık 8 aydır çalışmalarını yürüttüğünü belirten Boyalı Köyü Muhtarı Muzaffer Tunç, “Barhal Vadisi’nin sonunu getirecek Damla HES’ler için 16 Kasım’da uygulama imar planı ve nazım imar planın oylaması Artvin İl Genel Meclisi’nde yapıldı. Şirket izinlerini tamamlamaya çalışıyor olmasına rağmen 8 ay önce şahsa ve hazineye ait arazilerde ve 4 ay önce de kamulaştırma yaptıkları alana şantiye kurarak çalışmalarını başladı” dedi.

Hukuki süreç tamamlanana kadar şirketin doğaya geri dönüşü olmayan tahribatlarda bulunacağını aktaran Tunç, “Şu anda Rize İdare Mahkemesi’nde bulunan dava neticesinde bu projenin iptal edilmesi söz konusu ancak proje hakkında yürütmeyi durdurma kararı olmadığı için şirket çalışmalarına devam ediyor. Hukuki sürecin ne zaman sonlanacağı belli olmadığından bu süre zarfında şirket doğaya geriye dönüşü olmayan tahribatlar verecektir. Bıçakçılar Vadisi, Kılıçkaya Deresi ve sonrasında diğer dereleri aynı akıbet bekliyor” ifadelerini kullandı.

HES’LER CANLILARIN YAŞAM ALANINA YAPILIYOR

Yusufeli’nin geleceği şirketlere bırakılıyor diyen Tunç sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoruh tabanında bulunan verimli arazilerimiz sular altında kaldı ve kalıyor. Barhal Vadisi’nde tespit edilen tehlike altında 21 tür bitki var. Aynı şekilde Türkiye’nin çok az yerinde bulunan Dağ Keçileri, Dağ Horozu, Kafkas Semenderi ve ayrıca 12’si endemik 142 kelebek türü ve birçok başka türler yaşıyor. Doğayı tahrip eden HES’ler bu canlıların yaşam alanlarında yapılıyor” şeklinde konuştu.