Almanya’nın ‘yüzyılın yolsuzluğu’ olarak nitelendirdiği Deniz Feneri e.v. davasının Türkiye ayağında karar çıktı. Zekeriya Karaman ve Zahid Akman’ın aralarında bulunduğu sanıklara beraat çıktı

Zahid’i kurtardılar!

Deniz Feneri davasında, aralarında RTÜK Eski Başkanı Zahid Akman ve Kanal 7 TV Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ın da bulunduğu 17 sanığa, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından beraat kararı verildi. Mahkeme 3 sanık hakkında ise “zamanaşımından davanın düşürülmesine” hükmetti.

Almanya’da “Yüzyılın Yolsuzluğu” olarak nitelenen Deniz Feneri e.v. davasının Türkiye ayağında karar dün çıktı. Milyonlarca avroluk bağış paralarının usulsüz kullanıldığı iddiasına ilişkin Deniz Feneri yolsuzluğu soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz, aralarında Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Eski Başkanı Zahid Akman’ın da bulunduğu şüphelileri gözaltına almıştı.


HSYK DEVREYE GİRMİŞTİ
Bağış için toplanan paralarının AKP’ye aktarıldığı iddialarının da gündeme geldiği soruşturmada, Akman ve Karaman “örgüt kurmak ve nitelikli dolandırıcılık” suçundan tutuklanınca, kararı veren savcılar 2011 yılında görevden alınmış, şüphelilerin şikâyeti üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üç savcı hakkında soruşturma başlatmıştı. Sanıklardan önce yargılanan 3 savcı için Yargıtay’dan beraat kararı çıkmıştı.  

YETKİSİZLİK KARARI
Daha sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 20 şüpheli hakkında hazırladığı iddianame, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş, davayı esastan değerlendiren mahkeme, “yetkisizlik” kararı ile dava dosyasının İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetmişti.

Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “yetkisizlik” kararını yerinde gören ve dün beraat kararı veren İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın kendi mahkemelerinde görülmesini karara bağlamıştı.


YENİ SAVCI BERAAT İSTEDİ
25 Şubat’taki 11. celsede Savcı İbrahim Kayapınar esas hakkındaki 35 sayfalık mütalaasını açıkladı.  Kayapınar, tutuksuz 17 sanığın “Özel belgede sahtecilik” ve “Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak” suçundan beraatlerini istedi. Savcı Kayapınar,  “Özel belgede sahtecilik”  ve “Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak” suçlarından Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş’in ise hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesini talep etti. “Resmi evrakta sahtecilik” suçundan Mehmet Gürhan hakkında 2 yıldan 6 yıla, eşi Nurgül Gürhan hakkında ise yardımdan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi.

SES KAYITLARI İMHA EDİLECEK
Savcı, sanıkların iletişim tespitine yönelik yapılan, teknik takip sonucu elde edilen ve adli emanette bulunan ses kayıtlarının ve iletişim tespit tutanaklarının kararın kesinleşmesinin ardından imha edilmesini istedi. Mütalaaya karşı avukatlara ve sanıklara beyanda bulunmak üzere süre veren İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, dün 17 sanığa beraat verirken, 3 sanık için de davayı zamanaşımından düşürdü.

***

'Sanıkların tümünün AKP ile ilişkisi var'

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök karara dair şu açıklamalarda bulundu: “AKP iktidarında her türlü yolsuzluk, rüşvet sıradanlaştırılmıştır. Bilindiği gibi daha önce Deniz Feneri  soruşturmasını yürüten savcılar, dosyadan el çektirilmekle kalmamış, haklarında dava bile açılmıştı. AKP istediği savcı ve hâkimleri görevlendirerek ibretlik bir senaryoyu  hayata geçirmiştir. Yargıya müdahalelerle rüşveti, yolsuzluğu suç olmaktan çıkaran AKP iktidarı, ahlaki değerleri erozyona uğratmıştır. 17-25 Aralık’ta ortaya çıkan rüşvet paralarını sıfırlamaya çalışanlar, yaptıkları son operasyonla bunları ortaya çıkaran savcıları sıfırlamışlardır. Deniz Feneri davasının baş aktörlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağında seyahat ettiğini, tüm sanıkların iktidarla iç içe geçmiş ilişkilerini bilmeyen yok. Bu utanmazlıkları Türkiye’ye yaşatanlar tarih önünde er geç  hesap  verecektir.”

***
'Mızrak çuvala sığımıyor'


Deniz Feneri soruşturmasını yürütürken görevden alınan ve sanıklarından önce yargılanarak beraat eden Savcı Nadi Türkaslan, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği beraat kararını değerlendirdi. Sözcü gazetesine konuşan Türkaslan, “Güneş balçıkla sıvanmaz ama mızrak da çuvala sığmıyor” dedi.