Zaporijya'dan izlenimler: Kentten kaçış hazırlıkları...

İSMAİL DAYE / Zaporijya

27 Eylül'de Birgün'de yayımlanan izlenimimde “Ancak son haftalarda Zaporijya’ya roket saldırıları arttı. Ölü ve yaralı sayısı her geçen gün artıyor" demiş, merak edilen sorunun ise 'neden Rusya Zaporijya’ya bu kadar yoğun roket saldırısında bulunuyor? Rusya da ne yapmaya çalışıyor?” olduğunu yazmıştım.

Bugün 9 Ekim ve yine aynı soru, kendini daha şiddetli olarak hissettiriyor. Saldırılar daha da şiddetleniyor.

6 Ekim'de kaldığımız köyde geceyi bölen şiddetli seslerle uyandık. Savaşın başından beri hiç bu kadar şiddetli ve bu kadar yakın ses duymamıştım. Huzursuzluk ve korku içinde bir gece geçirdik. Sabah, Zaporojya’ya Rusya’nın attığı füzelerle çok sayıda insanın öldüğünü öğrendim. 20 civarında insanın öldüğü ve çok sayıda insanın yaralandığı yazıldı. Yerle bir olan binaların fotoğraflarını gördüm. Önümüzdeki on gün içinde kent merkezinde vurulan yerleri gezme olanağım olacak. İzin alabilirsem fotoğraflayacağım ve saldırıya uğrayan insanlarla konuşmayı deneyeceğim. Vurulan yerleri biliyorum. Sık sık önünden geçtiğim yerler. Şehir merkezinde konuştuğum insanlar çok korktuklarını söylediler.

SİREN SESLERİNE RAĞMEN GÜNDELİK YAŞAM AYNI ŞEKİLDE SÜRÜYOR

Aradan 3 gün geçti ve bu gece yarısı yine Rusya, Zaporijya’nın farklı bir bölgesini vurdu. İlk belirlemelere göre 13 kişinin öldüğü ve çok sayıda yaralının olduğu bildirildi. Bugün Zaporijya'da Hortistsa bölgesindeydim. Gece vurulan yere uzak da olsam aynı bölgedeydim. Cumartesi günü de aynı bölgedeydim ve sabah çok şiddetli iki patlama duydum. İnsanların bu patlamalar karşısında ne yaptıklarını gözlemeye çalıştım. Neredeye insanlar bu patlamalara aldırış etmeden günlük hareketlerine devam ettiler. Onca şiddetli siren sesine rağmen sağa sola kaçan ya da kendini güvenli bir yere atmaya çalışan kimse görmedim. Ben ne mi yaptım? İçimden 'acaba demir saçakların altında kalsam daha mı güvenli olur' diye kendime sordum ve kendi kendime güldüm. Bu durumu konuştuğum yerel insanlar 'ne yapabiliriz ki' dediler. 'Patlama zaten olmuş, biz ortadayız. Kaçacağımız göçeceğimiz yer mi var? Belki evde olsak evde kalırız şimdi sokaktayız işte."

İNSANLAR BAGAJ ALIYOR

Bugün kentteki insanların davranışlarını, alış verişlerini gözledim. Tesadüf eseri çanta satan pazardeki dükkanın çok hareketli olduğunu gözledim. İnsanların çok sayıda sırt ve bagaj çantası aldıklarına şahit oldum. Gözlediğim kadarıyla insanlar artık güvenli olmadığını düşünerek kenti terk etmenin yollarını arıyor. Daha güvenli yerlere gitmeye çalışıyor. Son saldırılarda patlamalardan en fazla 1 km uzaklıkta oturan tanıdığım bir çiftin, kendilerini kent merkezinde güvende hissetmedikleri için daha güvenli olduğunu düşündükleri kırsal bir alana geçtiklerini öğrendim. Zaporijya son zamanlarda binlerce insana sığınak oldu, artık bu görevi yavaş yavaş bitmiş görünüyor. Olanağı olan insanlar, bahsettiğim çift gibi daha güvenli yerlere doğru akmaya başladı. Peki bu çift kadar şanslı olmayanlar ne yapacak? Bu saldırılar daha da şiddetlenirse gittikleri yerler ne kadar güvenli olacak?

Aynı soruyu yaşadığım yerde birlikte olduğum insanlarla aramızda konuşmaya başladık. Şimdiden iki köpeğimizi ve bir kedimizi ne yapacağımızı da hesaplayarak "bu saldırılar daha bir şiddetlenir ve yaşadığımız yeri de yaşanmaz hale getirirse biz neler yapabiliriz" diye konuşmaya başladık.

Anlaşılan artık Zaporijya’da hiç kimse kendini güvende hissetmiyor ve yarın nasıl uyanacağına ilişkin benim gibi bir öngörüsü de yok…Yazının bu noktasında şiddetli çatışmaların devam ettiği haberini aldım. Bu gecenin nasıl geçeceğini hiç bilmiyorum ve endişe içindeyim… Şu anda yaşadığım köyde zifiri karanlık içinde karartma uygulanıyor…

Rusya’nın kentin belli noktalarına karşı bu saldırılar ile neyi amaçladığı sorusu ise hala belirsizliğini koruyor.