Soruşturmalar 1.3 ton kokain ile ilgili iddianame gibi sınırlı kalırsa büyük resmin ortaya çıkarılamayacağı aşikar. Tümünün bir bütün içinde ve birbirleriyle ilişkileri ortaya konulacak şekilde soruşturulması gerekiyor.

Zehir dosyaları birleştirilecek mi?

Güney Amerika’dan Türkiye’ye gelen tonlarca kokain hakkında sorularımıza yanıt alamadan aylar geçti. Bunları soracak gazeteciler bakanların, yetkililerin yanına yaklaştırılmıyor, ülkede yankılanan soruları iktidar duymazdan gelebiliyor.

Ne de olsa Başkanlık Sistemi’nin iktidar siyasilerine konforu paha biçilmez.

Milletin vekillerinin soru önergeleri yanıtsız kalır. Atanmış bakanlar demokrasi dekoruna dönüştürülmüş Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne uğramaz.
Geçen hafta bir istisna vardı:

Bütçe komisyonu görüşmeleri.

Nihayet tek adam rejiminin bakanlarına, halkın oylarıyla seçilmiş milletvekilleri soru sorabilecekti.

Bir umut: Acaba tonlarca kokain konusunda yeni bilgiler alabilecek miydik?

Muhalefet milletvekilleri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bütçe komisyonunda Kolombiya’da Türkiye’ye gelmek üzereyken yakalanan 4.9 ton kokain hakkında sorular sordu. TBMM Bütçe Komisyonu tutanaklarında Süleyman Soylu’nun bu konuda sorular soranları FETÖ’cü, PKK’li olmakla suçlayacak kadar ileri gittiği görülüyor:

“Böyle bir iddianın sahibi FETÖ, o söyledi, böyle bir iddianın sahibi PKK, o söyledi, böyle bir iddianın sahibi organize suç örgütü mensupları, o söyledi ve sosyal medyanın kiralık ve taammüden Türkiye’yi suçlamaya çalışan kalemşörleri, bunlar söyledi. Peki, Meclis niye bunun peşine takılır, ben bunu anlamıyorum.”

Süleyman Soylu, iddialara defalarca yanıt verildiğini savunuyor ama yine yanıt vermiyor. “Kolombiya’dan, Panama’dan dünyanın her yerinden, her noktaya uyuşturucu gidiyor, buranın nasıl ülkeler olduğunu biliyoruz” diyerek topu taca atıyor. Ama yeni bir bilgi var. Süleyman Soylu, Sedat Peker’in ifşalarından sonra çıktığı TRT yayınında kokain Kolombiya’da yakalandıktan sonra bir ekibin pandemiye karşın 15-20 gün sonra bu ülkeye gönderildiğini söylemişti. Bu açıklamasında böyle bir bilgi yok. Kolombiya güvenlik güçleriyle telekonferans yönetimiyle görüşüldüğünü ve onların “Biz bu konuda bilgi veremeyiz” dediğini aktarıyor.

Türkiye’den Kolombiya’ya bir polis ekibinin tam bir yıl sonra, Haziran 2021’de gittiğini açıklıyor. Yani Sedat Peker’in ifşalarından sonra ancak bir ekip Kolombiya’ya gönderilmiş. Süleyman Soylu şöyle devam ediyor:

“Zaten Kolombiya’nın veya bu tip ülkelerin kendi içlerindeki kapalılığını çözebilmek çok kolay bir iş değildir… Nereye gelecek? Kime gelecek? Nasıl gelecek? Hangi ülke üzerinden gelecek? Ve bugüne kadar adli istinabeye herhangi bir cevaplarının söz konusu olmadığını, bizim taleplerimize herhangi bir cevap vermediklerini de burada tekrar söylemek istiyorum.”

Oysa Kolombiya ile 4.9 ton kokain hakkındaki bir yazışmayı Gerçek Gündem internet sitesi ortaya çıkarmıştı. Türkiye’den giden sorulardaki kokainin bulunan konteyner numaralarının yanlış yazıldığı anlamıştı. Bu konudaki sorulara da İçişleri Bakanı yanıt vermiyor.

Sıfıra sıfır, elde var sıfır.

Türkiye devletinin uyuşturucunun yakalandığı konteyner numaralarını yanlış tespit etmesi mümkün mü? Bu sevkıyat ile ilgili gemideki konşimento bilgilerine ulaşamamak söz konusu olabilir mi? 4.9 tonluk sorulara her geçen gün yenileri eklenirken Meclis bile bir yanıt alamıyor.

Peki, Mersin Limanı’nda yakalanan tonlarca kokain hakkında bilgi alınabildi mi?

Süleyman Soylu şunu söylüyor: “Mersin’de şöyle oldu: Mersin’deki 2 operasyonda da tutuklananlar var, içeride olanlar var ama oradan kime geldiğinin, niye geldiğinin, nasıl geldiğinin izlemesini yapacak…”

Mersin’de 16 Haziran 2021’de 1.3 ton kokain yakalanmasıyla ilgili iddianamenin Öz Şimşekler Gıda isimli muz ithalatçısı şirketin sahibi, oğlu ve üç çalışanıyla sınırlı kaldığını bu köşede yazmıştık. İddianamede bu devasa sevkıyatın bağlantıları karanlıkta kalmıştı. Hatta bu Türkiye rekoru yakalamadan sonra şirketin serbest bölgedeki soğuk hava deposunun ruhsatının iptal edilmediği vahim bir olayla ortaya çıkmıştı. Şirket sahibinin diğer oğlu ticarete devam etmiş ve 21 Ekim’de bir muz konteynerinin içinde 61 kilo kokain daha yakalanmıştı. Yeni gelen bir bilgiye göre; Öz Şimşekler’in ruhsatı bu son yakalamadan sonra iptal edilmiş.

Rekor yakalamadan bir hafta sonra 23 Haziran 2021’de ise yine Mersin Limanı Serbest Bölge’de faaliyet yürüten Alyans Dış Ticaret isimli gıda şirketine Ekvador’dan gelen konteynerde 463 kilo kokain yakalanmıştı. Yaklaşık yarım tonluk kokain ile ilgili sadece 1 kişinin tutuklandığı açıklanmıştı. Bu olayla ilgili halen bir iddianame yok.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Mersin Limanı’ndaki kokain yakalamalarıyla ilgili yeni bir bilgi verdi: “Bu Mersin’deki durumla alakalı da aynısı, farklı yakalamalarda 17 kişi şu an tutuklu yargılanıyor.”

Tutuklu yargılananlardan biri; Mersin Limanı’nın bulunduğu Akdeniz ilçesinin eski MHP ilçe başkan yardımcısı İ.D. Bu kişinin konteynerinde kokain yakalanan bir muz ithalatçısı şirketinin nakliye işlerini yaptığı öne sürülüyor.

Duyumlara göre; tutuklanan 17 kişi arasında muz ithalat sahibi şirketi sahipleri, gümrük müşavirleri, bir uluslararası nakliye komisyoncusu, bir döviz bürosu sahibi var. Bu şüphelilerden uyuşturucunun para trafiği, Kolombiya, Ekvador, Avrupa ve Ortadoğu bağlantıları hakkında bilgilere ulaşılabilir. Bir iddiaya göre; Suriye ve Irak bağlantısı olan bazı isimler de tespit edilmiş.

Bu farklı yakalamaların soruşturmaları 1.3 ton kokain ile ilgili iddianame gibi sınırlı kalırsa büyük resmin ortaya çıkarılamayacağı aşikar. Tümünün bir bütün içinde ve birbirleriyle ilişkileri ortaya konulacak şekilde soruşturulması gerekiyor. Türkiye’nin bir kokain rotası olarak kalıp kalmayacağını bu konudaki adımlar belirleyecek.