Evet, görselde bir takım genç, bir masanın önünde toplanmış. Hepsinin yüzleri, akılları, pırıl pırıl, parlak bir geleceğe olan kapımız hepsi… Önlerinde bulunan masanın önünde bir slogan var “Türk Gençliği Bu Zehiri Yutmaz”… Yanda da üç adet internet tabanlı yayın servisinin logosu. Biri Netfliks, diğeri BluTv, öbütü Puhu Tv…

zehir-gibi-bir-genclik-747988-1.

Zehir yutmayan gençler… Zehir ne peki? Haberlere bakalım biraz… Mevzu geçen yılda geçiyor:

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı Yıldırım Gençer, RTÜK’ün internet yönetmeliğine destek açıklaması yaparak Netflix, BluTV ve Puhu TV gibi online yayın platformlarının ‘kültür emperyalizminin silahları’ olduğunu belirtti ve ‘milli kültürün düşmanı olduğunu’ öne sürdü… (E tamam öyleyse TGB yapsın bize faydalı bir kendi kültürümüze ait içerik, internetten paylasın bizlerle, biz de faydalanalım. Var mı öyle bir içerik, hmm yok efendim. Kaldı ki her yayın bir bilginin / düşüncenin yayılması için kullanılabilir. Mesela Rick and Morty’nin alt metni hayatın anlamsızlığı, hayatlarımızın biricik olmadığı gibi iç karartıcı bir takım şeyler…)

TGB Genel Başkanı Yıldırım Gençer tarafından yapılan açıklamada RTÜK’ün internet yönetmeliği de desteklendi.

(Harika bir olay. RTÜK gibi, odasının kapısını kapattıran içeri giren anasına babasına “Ya gölmeyön ya beni yalnız bırakın” diyen bir ergen ve hayattan ve gerçekliklerden uzak bir kurumun yasak / altın makas önerisine destek atmak… Harika ya)

TGB’nin Balıkesir Güre kamp alanında gerçekleştirdiği yaz kampı sırasında ‘Türk gençliği bu zehri yutmaz’ başlığıyla yayınlanan açıklamada Gençler şunları söyledi:

“Geçen günlerde alınan kararla, internet üzerinden yayın yapan medya kuruluşlarının içerikleri devlet denetimi altına alındı. Kararın ardından kamuoyunda dijital içerikler üzerinde yoğun bir tartışma başladı. Türkiye Gençlik Birliği olarak çok tartışılan bu konuda tavrımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz…

İşte böyle, kaygılarını kendi akıllarıyla değil, devletin sansürüyle çözebileceğini düşünen pırıl pırıl bir gençlik. Ya gerçekten devlet sansürünün kendisini gerçeklerden koruyabileceğini düşünen gençler de ne bileyim. Biraz boşa genç duruyorlar herhalde…

Neyse şimdi gelelim gençlerin emperyalizme karşı dik duruşlarını ülkemizin yeraltı ve yer üstü kaynaklarını pazarlayan, onu bunu, elde ne varsa yabancıya satan sistem hakkında görüşleri nedir? Bakın gençlerimiz, Kazdağları’ndaki altın arama faaliyetleriyle ilgili şunu buyurmuş:

“Kazdağları adıyla gündeme gelen maden bölgesi, gerçekten Çanakkale Kirazlı’da bulunmakta ve Kazdağları ekosistemi içinde yer almamaktadır. Ayrıca uzmanlar gerekli tedbirler alındığında siyanür kullanımının doğanın dengesini bozacak bir tahribat yaratmadığını belirtmektedir.

zehir-gibi-bir-genclik-747989-1.

Gerçekten inanılmaz. Öncelikle Kazdağları değil de başka bir yerde toprağı eriten, jöleye çeviren bir sistemle yeraltı kaynaklarını çıkartmanın sorun olmayacağını. Hem de GERÇEK bir ZEHİR olan siyanürün doğaya pek de zararı olmadığını söylüyor ekip. Bu arada gençliği zehirleyen de Netfliks…

TGB üyesi gençlere her kahvaltıda çayla birlikte bir damla siyanür içmelerini öneriyorum. Madem doğaya zararı yok, buyurun.

Zaten ekip baroların değil Metin Bey’in de yanında. Hep birlikte çayınızı için güzel güzel, genç genç. Sonra tekrar konuşuruz.