Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok’un, sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla yargılandığı davada karar çıktı. Altıok, kendisine yöneltilen suçlamadan beraat etti

Zeynep Altıok Akatlı, 'Cumhurbaşkanına hakaret' davasından beraat etti

AYCAN KARADAĞ

Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı ve 26. Dönem İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı'nın, sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla yargılandığı davanın karar duruşması, bugün Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili ve CHP Grup Sözcüsü Mustafa Özuslu, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, CHP parti üyeleri, Birleşik Haziran Hareketi üyeleri ve STK temsilcileri Zeynep Altıok Akatlı'ya davada destek verdi.

Akatlı hakkında milletvekili ve insan haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönem yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla dava açılmıştı. İlk duruşması 7 Aralık’ta Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ve 19 Aralık 2019 tarihine ertelenen davanın, ikinci duruşması da bugün aynı mahkemede görüldü.

Akatlı mahkemede yaptığı savunmada şunları söyledi:

"Yaşamı boyunca bilimin düşüncenin ve hümanizmin açtığı yolda eşitlik ve hak mücadelesi yürütmüş biriyim. Benim için hak savunusunun adalet arayışına ve kesif bir adaletsizliğe dönüştüğü tarih 2 Temmuz 1993 yani ülkemi ve kendimi içinde bulduğum ortaçağ karanlığıdır. Karanlıkla savaşmak için çıktığım yolda yürüttüğüm hukuk mücadelesi benim için herkesin eşit ve adil yaşam koşulları için aması fakat olmayan bir yaşam biçimine dönüştü. Gün geldi milletin meclisinde “Hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma yemin ettim. 26 yıllık hak arayışım sayısız hukuksuzluğa tanıklık ettim, adalet istediğimi yüksek sesle ifade ettiğim için işimden atıldım ancak hak savunusu nedeniyle yargılanacağım benim bile aklıma gelmemişti. Uğur Mumcu “Okumayan, yazmayan, düşünmeyen toplumlar içten içe çürürler” der. Düşüncenin, felsefenin, eleştirinin aydınlanmaya çıkan yolda araç olması çoktandır itiraz edilmeyen, edilemeyen bir düzen sağlamak isteyenlerce rahatsızlık verici bulunarak engellenmekte. Özgür düşüncenin beşiği olması gereken üniversitelerimiz de çoktandır büyük binalardan ibaret."

"ELEŞTİRİ EN TEMEK İNSAN HAKLARINDAN BİRİ"

"Düşünce ve ifade özgürlüğü en temel insan haklarından. Eleştiri de öyle" diyen Akatlı, "Eleştiri kültürünün beslendiği, muhakeme ve düşünceyi geliştiren felsefe örneğin müfredattan çıkarıldı. Bu koşullarda eleştiriyi hakaretten ayırma pratiğinin de zora düştüğünü sadece Cumhurbaşkanının vatandaşlara açtığı hakaret davalarının sayısına bakarak bile anlayabiliriz. Kültürsüzlüğümüzün kışını tarif eden eleştirmen Füsun Akatlı’dan alıntılayarak 'mizah dünyayı ve hayatı bir algılayış ve/ya da ona karşı bir tavır alış biçimidir' diyebiliriz. Eleştirinin en nezaketli hali belki de mizah ve ironiden geçiyor" ifadelerini kullandı.

zeynep-altiok-akatli-cumhurbaskanina-hakaret-davasindan-beraat-etti-664092-1.

Akatlı şöyle devam etti: "Türkiye’nin önde gelen nitelikli üniversitelerinden ODTÜ’lü öğrenciler tıpkı üniversitelerinde verilen eğitim gibi sürekli olarak hedef alınıyorlar, direnme hakkını kullandıklarında şiddete maruz kalıyorlar. Bugün bir mezuniyet töreninde ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında sistem eleştirisi ve direnme hakkı çerçevesinde açtıkları pankartta yer alan karikatür nedeniyle öğrencilerin en nezaketsiz şekilde gözaltına alınmasını eleştirdiğim tweet üzerinden hakaret suçlamasıyla yargılanıyorum. Önceki duruşmada yaptığım savunmayı tekrar ediyorum. Ben bir insan hakları savunucusu olarak bu ülkenin pırıl pırıl öğrencilerinin düşünme, ifade etme, üretme, sanat, mizah üretme, eleştirme ve direnme haklarının tümünü yok sayan tutumu eleştirdim, siyasi eleştiri hakkımı kullanarak onların yanında yer aldım."

Savunmasında Hasan Ali Yücel'in "Hümanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aşama, insan varlığının en somut anlatımı olan sanat yapıtlarının benimsenmesidir" sözlerini aktaran Akatlı, "Siyasetçiler her zaman her dozda eleştiri ile karşı karşıya kalırlar. Bundan daha doğal bir şey yoktur. Kendi ile barışık, vatandaşı ile barışık, düşünceye saygılı nice siyasetçi çoğu zaman hakarete varan eleştirileri bile yargıya taşımaya gerek görmezken sn Cumhurbaşkanı içeriği hakaret, küfür içermeyen 140 vuruşluk tweetler üzerinden ülkenin yargısını, gündemini meşgul ederken ben bu ülkenin aydınları, barış isteyen akademisyenleri, seçilmiş siyasetçileri, gerçekleri yazan gazetecileri, hak savunucuları, yazarları, çizerleri, hukukçuları, gençleri, öğrencileri türlü sebeplerle yargılanır ve bedel öderken böyle bir dava ile sizleri ve basın emekçilerini meşgul etmekten utanıyorum" dedi.

"EŞİT VE ADİL BİR DÜZEN İSTEMEK SUÇ DEĞİL"

Akatlı, son olarak şunları söyledi: "Bir aydın ve birey olarak hak savunusunu sorumluluk olarak görüyorum. Eşit ve adil bir düzen istemek, bunu dile getirmek, haksızlık karşısında tutum almak ve haksızlığa uğrayanları savunmak suç değildir. Haklarını arayan öğrenciler gibi her gün artan kadın cinayetleri ortadayken kadına yönelik şiddeti protesto eden kadınlar da şiddet gördüler, gözaltına alındılar. Bu düzen karşısında sessiz kalmamak gerek. Bu suç değil. Söyleyeceklerim bundan ibaret.”

Zeynep Altıok Akatlı kendisine yöneltilen Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasından beraat etti.

"DÜŞÜNCE VE İFADE HAKTIR"

Davadan çıkan beraat kararı sonrasında açıklama yapan Zeynep Altıok Akatlı, "Zaten olması gereken bir karardı. Ben umuyorum ki bu karar aslında benzer şekilde yargılanmakta olan, düşüncelerini ifade ettiği için, sosyal medya kullanım hakkını ihlal ettiğini öngörerek suçla karşı karşıya bırakılan tüm vatandaşlarımız için emsal niteliğinde olsun. İçeride savunmamda da ifade ettiğim gibi, düşünce ve ifade bir haktır. Doğru bulmadığını, değiştirmek istediğini, sistem eleştirisini söylemek bir haktır. Buna ilişkin her türlü ifade bugün yasaklanıyor, baskılanıyor olması insanların mesnetsizce mahkeme kapılarında bu konuyla meşgul ediliyor olması, yargının bu şekilde meşgul ediliyor olması hak ihlalinin tekrarına ait bir tutumdur, hak ihlalinin tekrarını içeren bir tutumdur. Dolayısıyla bu kararın gerçekten ülkemizin özgür günleri için bir emsal niteliğinde olmasını, düşündükleriyle gelişen bir ülke olmak için düşüncelerimizi paylaşmamızın önünde bir engel kalmamasını temenni ediyorum" diye konuştu.

zeynep-altiok-beraat-etti-664086-1.