Zeynep Altıok: Yandaş Sermaye İzmir’i yağmalamak için fırsat kolluyor

BİRGÜN / İZMİR

Önceki dönem İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Urla Balıklıova mevkiine yapılmak istenen taş ocağı tesislerine karşı düzenlenecek etkinlik için çağrıda bulundu.

Eski CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Altıok, 9 Aralık Pazar günü saat 12.00'da köy meydanında Balıklıova Kadıovacık Çevre Platformu tarafından organize edilen etkinliklerle ilgili yaptığı açıklamada “Balıoklıova Kadıovacık mevkiinde 'Nitelikli Doğal Koruma Alanı' içine yapılması planlanan taş ocağı için bölgenin SİT derecesi değiştirilip onaylanarak 'ÇED gerekli değildir' kararı verildi. Kadıovacık köylüleri tarım ve zeytincilikle geçimini sağlıyor. Zeytinlik alanlara 250-750 metre mesafede açılacak bir maden işletmesinin zeytinliklere zarar vermeden, toz ve duman çıkarmadan faaliyette bulunulması mümkün değildir. Taş ocağı faaliyete geçtikten sonra bölgedeki tüm tarım arazileri ve zeytinlik alanlar zamanla verimsiz hale gelecek, sonucunda insansızlaşacaktır. Bölgede yaşayan köylüler öncelikli olmak üzere, hiçbir Urla’ı buraya taş ocağı kurulmasını, yaşam alanlarının yok edilmessini istemiyor ve bunun için mücadele ediyor. Ben bu vesile ile Balıklıova Kadıovacık Çevre Platformunun çağrısını bir kez daha yinelemek istiyorum; İzmir’de ki tüm STK’ları, doğaseverleri, çevre aktivistlerini 9 Aralık Pazar günü aramızda görmek, Kadıovacık köylülerinin sesine ses katmak istiyoruz” dedi.

AKP iktidarından güç alan yandaş sermayenin İzmir’i yağmalamak için fırsat kolladığını ifade eden Zeynep Altıok, “Menemen Karagölden, Bergama’ya, Seferhisar’a, Urla’ya ve Karaburun’a kadar tüm bölgeyi yağmalamak için her türlü hukuksuzluğa başvuruyorlar. Bunu yaparken iktidar ve devlet gücünü kullanıyorlar. İki gün önce Aydın Kızılcaköy’de yapılmak istenen JES'e karşı, yaşam alanlarını korumak isteyen Kızılcaköy’lü kadınlara genç yaşlı demeden bibergazı ve jopla saldırdılar. AKP iktidarı çevre, doğa ve halk düşmanı olan yağmacı/talancı sermaye düzeninin güvenlik bekçisi haline gelmiştir. AKP’nin enerji, maden ve ulaştırma sektörüne dair politikaları sonucu su kaynakları kirletiliyor, tarım alanları yok edilip verimsizleşiyor, ağaçlar kesiliyor, kısacası doğa ve çevre tümüyle yok ediliyor. Yağma ve talan mantığıyla doğaya saldıran şirketlerin gücünü iktidardan aldığı çok açık. Doğayı, çevreyi, insanı hiçe sayan AKP'nin rant ve talana dayalı ekonomi anlayışı, sadece bu günümüzü değil, geleceğimizi de çalıyor. Bizler Urla ve İzmir’in geleceğini yok edecek, yağmalayacak bu anlayışa karşı her türlü hukuki mücadelenin yanı sıra, sokakta da itirazımızı yükselteceğiz. Bu nedenle İzmir’de ki tüm STK'ları, çevre aktivistlerini ve parti örgütlerimizi 9 Aralık günü Kadıovacık köyüne bekliyoruz. Şimdi Urla’nın, İzmir'in tüm Türkiye’nin toprağına, havasına, suyuna sahip çıkma, çevre ve doğa talanına dur de zamanıdır"