Zeytinlikler ve meralar için mücadele gerekiyor
Yaşam savunucuları ve zeytin üreticileri; zeytinlikleri, meraları ve kıyıları talana açan yasa tasarısının Meclis Komisyon görüşmeleri öncesi Ankara'da buluşmaya ve bir arada olma çağrısı yaptı

Üretim Reformu Paketi'nin yeniden komisyonda görüşülmesi bekleniyor. Zeytinliklerin, mera ve kıyıların şirketlerin talanına açılmasına dönük yasa teklifi, yükselen tepkilerin ardından komisyona çekilmişti. Yaşam savunucuları ise mücadele etmekte kararlı. Üretici köylüler ve yaşam savunucuları bugün görüşülmesi planlanan tasarıya karşı Ankara'da bir araya gelecek.
Zeytinliklerin sanayiye ve imara açılmasını düzenleyen yasa tasarısının komisyona çekilmesinin bir oyalama taktiği olabileceğini dile getiren yaşam savunucuları yasa taslağındaki meralar ve kıyılarla ilgili düzenlemenin de en az zeytinliklerle ilgili olanlar kadar önemli olduğu görüşündeler.
Göçü hızlandıracak
Yasal düzenlemenin zeytinciliği tamamen bitireceğini ve başta maden şirketleri olmak üzere sanayinin bu alanları hızla talan edeceğini dile getiren yaşam savunucuları, yaptıkları ortak açıklamada “Bu durum yalnızca zeytin tarımından geçinenleri ekmeğinden etmekle kalmayacak, yanısıra kırdan kente göçü hızlandıracak, böylece kent işsizliğini arttıracak ve geri dönüşümsüz olarak 'ekolojik denge'nin bozulmasına da sebep olacaktır” ifadelerine yer verdiler.
Hükümette ‘yeni Gezi’ korkusu var
Açıklamada zeytinlik alanların kurtulmasıyla ilgili mücadele verilirken meralarla ilgili bölümün sessiz sedasız komisyondan geçtiği aktarılarak “Oysa meralar da en az zeytinlikler kadar önemlidir. Hayvancılık için meralar en önemli yem alanlarıdır. Meralar olmaz ise hayvancılık yapılamaz. Mera kanunundaki bu düzenlemeyle ülkemizde hiç mera kalmayacaktır” denildi. AKP'nin toplumun tüm kesimlerinden tepki gören bu yasayı komisyona geri çekerek güç birliğini ve toplumsal baskıyı önlemeye çalıştığını belirten yaşam savunucuları, hükümetin yeni Gezi süreci korkusu yaşadığını dile getirdi. Öte yandan yaşam savunucuları, kapalı kapılar ardındaki siyasi pazarlıklara karşı olduklarını vurgulayarak, direnişlerini sonuna kadar sürdürdüklerini kaydetti.
***
7 maddede neden ‘hayır’?
350ankara.org’un torba kanuna ilişkin hazırladığı itiraz dilekçesinde de meraların sanayiye açılmasına değinildi. Üretim Reformu Paketi için şu maddeler sıralandı:
1- Kanun değil torba kanun. 90 madde ile tam 30 tane kanun ve kanun hükmünde kararname değiştiriyor. Değiştirdiği bir kelime ile koca kanunu anlamsız hale getirebiliyor. Eklenen 85. ve 86. maddeler ile iş güvenliği alanında işveren yükümlülüklerine 3 yıl erteleme getiriliyor.
2- Gerekçesi yok! Koca bir yasama faaliyetinin gerekçesi olmaz mı? Yok. Mesela 2011-2016 arası 468 milyar TL’lik yatırıma teşvik verildiğini biliyoruz ama bunun ne işe yaradığı ya da yaramadığına dair bir sayfa rapor, çalışma, analiz bile yok.
3- Amaç, inşaat. Üretim reformu tasarısı ile gayrimenkul yatırım ortaklığı kurmanın (md 56) ne bağlantısı var? Tabii ki inşaat bağlantısı, rant bağlantısı var.
4- Zeytinliği kesmek, kamu yararı! Doğru duydunuz, alternatif alan bulamadım diyen bir sanayiciye zeytinlik kestirilebilecek, koruma kurulu ‘kamu yararı’ diyerek zeytinliği tesise açabilecek.
5- Meralar, otlaklar ve çayırlar sanayiye! Madde 36 ile meralar sanayinin hizmetine sunulacak. Temiz su kaynakları sağlayan, hayvancılığın besin kaynağı meralar sanayiye açılmak isteniyor.
6- Trabzon’da Kıyı Kanunu deliniyor. Kıyı kanununu delen madde çıkartıldı. Yerine sadece Trabzon’da hastane yapılması için kıyı kanununu delecek madde 31 konuldu.
7- Betona teşvik, faturası halka. Şehir içinde kalan sanayi sitelerine yeni binalar yapılsın, şehir dışına çıkan bu siteler ise zeytinliklere meralara inşaat yapabilsin diye damga vergisinden tutun da 20 TL’lik hafta sonu çalışma izni ruhsatına kadar pek çok şeyden muaf olacaklar. Hatta devlet arsaları bile bedeva verebilecek. Tabii bütün bunların ödenmeyen parasını ise halk ödeyecek.