Flört’ten tanıdığımız Ozan Kotra karantinada ilk solo albümü ‘Hava Durumu’nu dinleyiciyle buluşturdu. Kotra, “Covid insanlarda başka algılar yarattı. Bence ileride gerçekleşebilecek pek çok zihinsel devrimin başlangıcı olabilir. Gezegenle barışık yaşamak zorunda olduğumuz iyice açığa çıktı” diyor

Zihinsel devrimin başlangıcındayız

Işıl ÇALIŞKAN

Flört grubunun vokalisti Ozan Kotra, ilk solo albümü ‘Hava Durumu’nu dinleyiciyle buluşturdu. Yaklaşık 3 aylık bir kayıt çalışmasıyla, Bay Papağan stüdyolarında kaydedilen albümde 10 şarkı bulunuyor.

Anadolu rock, caz, funk gibi müzik türlerinin işlendiği albümde, aşk, sevgi gibi konuların dışında, Kotra’ya has bir mizah anlayışıyla, dostluk ilişkilerindeki absürd yaşanmışlıkları, gezegene dair evrensel politik sorunlar ve hayatın içinden konular var.

Kotra ile ‘Hava Durumu’nu konuştuk. Sözü kendisine bırakalım…


► Bu albüm Flört’e bir mola verme ihtiyacından mı doğdu yoksa Flört ile ifade edemediklerinize bir alan açmak mıydı amacınız?
Kendimizi iyi hissetmediğimiz, çok çalışıp, yorulup, kötü yönetildiğimiz bir dönemin sonunda, 2018 Şubatı’ndaki son İzmir konserinden sonra sene içindeki tüm konserlerimizi ve kayıtlarımızı iptal edip, pause tuşuna bastık. O dönemde ben de ‘fırsat bu fırsat’ diye bu albümü kaydettim. 7-8 aydır konsere çıkmıyordum ve mali olarak en parlak günlerim sayılmazdı. Bir gün, sevgili Haluk Levent stüdyoya ziyaretime geldi. “Albümünün yapımcısı ben olayım. Sen şimdi konserlere de çıkmadığın için sıkışmışsındır” deyip, albüm maliyetinin 2 katını 15 dakika içinde hesabıma yatırıp, bana sarılıp gitti. Bazı şarkılarda fikirsel dokunuşlarda da bulundu. O da kendi albümüyle onca işin arasında uğraşıyordu. Hatta hayal bile kurdum. Arada bir prodüktörlük yaparım, yeni yetenekler keşfeder, enteresan işler yaparız diye. Sonra ne mi oldu? Hem onun albümü hem benim albümümü, biz uğraşamayız deyip Garaj’a verdik. Yine de bu albümün gizli kahramanı Haluk abidir. Diğer taraftan, Flört gerek yaptıkları gerekse dinleyici kitlesinin kalitesiyle bence saygın bir noktada. Ayrıca bizi de aşan kurumsal bir yapı halinde ve artık iyi yönetiliyor. Ben de 16 kişilik ekipte görevini yapan bir müzisyenim. Solo kariyerim ya da herhangi bir şey Flört’e zarar veremez. Tam tersi etkiyi güçlendirir.

► Bu sizin ‘Hava Durumu’nuz mu?
Evet. Tam anlamıyla. Elbette ortak duygu ve düşünceleri paylaştığımız çok insan da vardır. Zaten öyle değilse, albümü evde, kendi kendime dinlerim artık.

► “Denizlerde boğulan umutlar/Toprağın altında kadınlar/Görmeye hazır değilim bugün/Hak, hukuk, adalet ararken/Kendime masallar yazarken/Yalanlara inanmıyorum bugün…” Ülkenin geleceğiyle ilgili karamsarlığınızın bir yansıması mı bu sözler?
Ülkenin geleceğine dair karamsar değilim. Hatta oldukça iyimserim. 10 yıl sonra, ülkenin iyi anlamda, şu ankinden katbekat farklı olacağını düşünüyorum. En karamsar olmamız gereken günleri geçtik ve güzel günlere az kaldığına inanıyorum. Bunun emarelerini de son seçimlerde gördük. Evet, ülkenin ve dünyanın son 20 yılı bence de berbattı ama yakın gelecekte pek çok şeyin, iyi anlamda değişeceğine inanıyorum. Genel olarak dünyada da bir uyanış yaşanıyor. Fakat geçtiğimiz zaman içinde, gerek gezegene gerek insanlığa verilen zarar, hepimizi ara ara bunalıma sokuyor. Benim gibi umutlu bir sersem bile bazen nefes alamaz oluyor. Dayanamıyor. Bunu hepimiz yaşıyoruz. İşte ‘Halim Yok’ o havanın parçası.

zihinsel-devrimin-baslangicindayiz-748489-1.


İNSANOĞLU DOĞAL SESİ YENİDEN KEŞFEDİYOR

► Albüm plak formatında da yayınlandı. Plağın şu dönemki rağbetini neye bağlıyorsunuz?
İnsanların doğal sesi tekrar keşfetmesine bağlıyorum. Dijital sesle yıllardır iç içe olan insanoğlu, doğal sesi yeniden keşfediyor. Albümü elinde tutmak, kartoneti okumak ve gerçek ses duymak istiyor. Hiç şaşırmıyorum. Biz bunu yıllar önce keşfettiğimiz için ilk iki albüm hariç tüm Flört albümleri analog kayıttır. 2013’te Anadolu Beat plağını zorla bastırmıştık. Şirket “Ne plağı, plak mı kaldı artık” demişti. 1 ayda tükendi. Bugün karaborsada fahiş fiyatlarla satılıyor. O da bulursan ama buradan müjde vereyim. Flört albümlerinin sahibi olan tüm şirketlerle anlaştık. Yakında ilk albüm de dahil olmak üzere hepsi, Londra Abbey Road stüdyoları yolcusu. Tüm Flört albümleri tekrar gözden geçirilerek plak olarak çıkacak.

► Albümü virüs sürecinde çıkardınız. Bir müzisyenin gözünden nasıl anlatırsınız tüm bu yaşananları?
Covid insanlarda başka algılar yarattı. Bence ileride gerçekleşebilecek pek çok zihinsel devrimin başlangıcı olabilir. Çünkü gördük ki, gözle görülemeyen bir varlık, tüm dünya liderleri dahil herkesi eve tıkadı. İbadethaneler, stadlar, konser salonları boş kaldı. İnsanlar öldü ama gezegen hayatta. Hatta işine bile yaradı. Gezegenle barışık yaşamak zorunda olduğumuz iyice açığa çıktı. Yakında bir aşı bulunacak ve sorun şimdilik çözülecektir ama bu virüsün etkisi köklü değişikliklere sebep olacaktır.

***

Yalaka olarak anılmaktan iyidir

► Siz siyasi konularda görüşünüzü belirten birisiniz. Bir sanatçının siyasi bir konuda yorum yapmasının karşılığı ne oluyor?

Kimin iktidarda olduğu ve senin hangi politik görüşü benimsediğinle ilgili. Ben bu konuda şanslı biri sayılmam. Yine de apolitik, iktidar yalakası olarak anılmaktan çok daha iyidir. Hiçbir partiye ya da iktidara fanatik yaklaşmam. Yanlış yanlıştır. Ağaçları kesen her kimse, benim için katildir. Hayalini kurduğumuz politik mantık zor değil aslında. Pek çok insan gibi ben de, dil, inanç ve ırk ayrımının olmadığı, doğayla, habitatıyla barışık, kimsenin kimseyi yüzlerce yıldır süre gelen köhneleşmiş klişelerle aldatamadığı, bilim ve akılla yönetilen, barış dolu bir dünya hayal ediyorum. Bir gün dünya böyle yönetilecek. İnsanlık hayatta kalırsa, o noktaya gelecektir. Belki 200 yıl sonra bilemiyorum…