Basın yayınlarının amacı halkı bilgilendirmek, onun sesini duyurmak olmalı.

Basın yayınlarının amacı halkı bilgilendirmek, onun sesini duyurmak olmalı. Ancak bildiğimiz gibi basın çok büyük bir propaganda aracı olarak da kullanılabiliyor. Günümüzde de çoğu medya kuruluşları bizleri bir taraf tutup,diğer taraflara karşı nefret duymaya itiyor. Bazı konular bazı gazeteler tarafından hiç işlenmiyor. Ülkemizde ve dünyada gerçekten olan biten önemli gelişmelerden haberdar olamıyoruz. Okuduklarımıza, öğrendiklerimize dikkat etmeli ancak bu bilgilerle yetinmemeyi öğrenmeliyiz. Çünkü medya bir ülkenin bugünü ve geleceği için çok kritik bir yerde duruyor. Bizi bilgilendirme yönünün yanında kötü amaçlara da alet edilebiliyor. 1971’de, 1980de  olduğu gibi.. Darbeler sadece sahip oldukları  ideolojilerin arkasında duranları değil , bir toplumun gerçeklerini yansıtan (yansıtması gereken) bir ayna ve iletişim görevi gören gazeteleri de oldukça sancılı bir döneme sürüklüyor. Mesela ülkemizde 1980 darbesiyle birçok gazeteci hapis cezasına çarptırılıyor, saldırılara maruz kalıyor ve hatta öldürülüyor. Tonlarca gazete ve dergiler imha ediliyor ya da yayın yasağına uğruyor. O yıllar neredeyse bütün gazeteler bazen attığı başlıklarla açıkça bazense haberleri sunuş şekilleriyle darbeyi ayakta alkışlıyorlar. Aynı gazeteler ve köşe yazarları çok geçmeden demokrasi savunucuları olarak karşımıza çıkmaktan çekinmiyorlar. Biliyoruz ki o dönemlerde, ülkemizin çoğu aydını da bakış açılarını kişisel yararlarına göre şekillendiriyor yahut  sessiz kalmayı tercih ediyor. Kısacası darbe dönemlerinde medya utanç verici bir tablo çiziyor.

Kaliteli ve doğru habere maalesef hala heryerde rastlayamıyoruz. O yıllardan günümüze medya tabii ki oldukça gelişti. Ülkemizde de gelişti. Dönemin “yasak” konuları bugün daha rahat konuşulup, tartışılabiliyor. Ancak neden hala aydınlarımız düşündüklerinden dolayı yargı önüne çıkmak zorundalar ? Ve biz neden hala kendi cebimizden çıkan parayla bize yapılan propaganda araçlarını  satın alıyoruz ? Ünlü bir kadının kimle yattığı nasıl bir ülkenin geleceğini değiştirebilecek konulardan daha fazla konuşulabiliyor  ? Darbeci anlayışı destekleyen dalkavukların ve bizi aptal yerine koyanların önümüze haber diye sundukları saçmalıklar herzaman beynimizi uyuşturmayı amaçlamış. Ve bu halkı yönlendirme yönünde bugün büyük bir sapma görmüyoruz. Yönler değişiyor ancak zihniyetler aynı. Darbelerle acılar çekmiş bir ülkenin halkı tabii ki aynı hataları yeniden yapmaktan korkar. Ancak bu yanılgıya onu sürükleyen araçlara kanmaması,bunun için de kafa yapılarının , bilgi anlayışının bir devrim geçirmesi gerekir.