Zıplama özlemi ile tutuştuk
Cingi, Amerika’da tanıştığı müzisyen Becky Goodman’la beraber ‘YouLovePearls’ isminde bir albüm yayımladı
ÖYKÜ ÖZFIRAT
2000’li yılların sonlarından itibaren Queen Tribute grubu ile İstanbul’da gerçekleştirdiği performanslarının ardından arasında Yüksek Sadakat grubunun vokalistliğini üstlenen Selçuk Sami Cingi ile Amerika’da tanıştığı müzisyen Becky Goodman, “YouLovePearls” ismindeki ilk albümlerini yayınladı. 12 parçadan oluşan albümün ilk şarkısı “New York” dinler dinlemez insanı içine çekiyor. Selçuk Sami Cingi ile YouLovePearls üzerine konuştuk.
► Selçuk Sami Cingi ile Becky Goodman birlikte müzik yapmaya nasıl karar verdi?
Becky ile ayni mahalleden tanışıyoruz. Manhattan’da Yorkville isimli mahalledir bu. Kendisinin bence çok ilginç ve melodik şarkı sözü fikirleri var. Bunları beraber tamamlamaya karar verdik.
► Davullarda Duman grubu ile uzun yıllar çalışan Cengiz Baysal, The Ringo Jets’in davulcusu Lale Kardeş, basgitarda ise caz müzisyeni Alper Yılmaz var. Tüm bu isimler nasıl bir araya geldi?
Yaptığım müziklere en uygun enstrümantalistleri bulmaya çalışırım genellikle. Alper Yılmaz, zaten hem NY hem de İstanbul’da beraber çaldığım bir yetenektir. (Queen Tribute’ları hatırlayın) Cengiz ile ilgili zaten Duman’daki zamanlarından tanışıyoruz. Kendisi de Amerika da yaşıyor. Beraber prova ve kayıt yapmak gayet rahat ve hızlı... Lale ise özellikle daha “serseri” soundlu parçalar için biçilmiş kaftan. Onunla kıtalar arası çalıştık, İstanbul’da yaşadığı için.
► YouLovePearls folk, rock’n roll ve hatta elektronik müziğe uzanan geniş bir skalada şarkılardan oluşuyor. Albümü siz nasıl tanımlıyorsunuz?
Bu güzel bir soru! Ben 2 gün boyunca, aynı duygu halinde bulunduğumu hatırlamıyorum. Aynı albümde de aynı “kategori”de parçalar bulunmasını hiç ama hiç anlayamıyorum. Benim hayran olduğum gruplar da öyle idi. Beatles’ın 1965 sonrası tüm albümleri böyle. Albüm bence kontrastlar ve farklı sahneler içermeli. Sözleri dikkatli dinlersek, onların da prodüksiyonu yönlendirdiğini görebiliriz. Carole King, Rolling Stones, Beatles, Simon and Garfunkel ve hatta Daft Punk bile sevenlerin, bu mirasın kokusunu alacakları bir çok renkliliğe koştuk.
► Albümdeki şarkılardan sizin için paylaşmak isteyeceğiniz özel bir hikayesi olan var mı?
Bu zor bir soru, çünkü albümdeki her parça beste/düzenleme/kayıt/miks/ gitaristlik anlamında, o andaki tüm bilgi ve duygu birikimimi yansıtıyor. Öyle ki, bazı parçaları kaydederken, istediğim duyguyu yansıttırabilmek çabasıyla, Becky’i ağlattığım bile oldu... Take it easy, David veya Orchard Street’i dinlerseniz, siz de duyabilirsiniz.
► Albüme yurt dışından ve Türkiye’den geri dönüşler nasıl oldu?
Albüm, 5 Ekim’de tüm dijital platformlarda piyasaya çıktı. Öncesinde ise Bandcamp’de 1 ay kadar, çoğunlukla Amerikali dinleyiciler tarafından, finansal olarak desteklendi.
► Türkiye’deki dinleyicileriniz sizi ne zaman canlı dinleyebilecek?
Türk dinleyicisi ile canlı olarak buluşmak için tabii ki sabırsızlanıyorum. Bu parçaları kaydederken, canlı olarak çalma ve zıplama özlemi ile tutuştuk adeta... İstanbul, Ankara ve İzmir’de bu müziğin en güzel şekilde icra edilebileceği, orta boyutta mekanlar mevcut. Hatta İngilizce müzik içeren festivaller bile bizi heyecanlandırır. Neden olmasın... Bu konuda bize inanan, sanat habercilerine epey is düşüyor sanırım.