Zirai don narenciye kokusunu yok etti
Soğuk hava darboğazdaki üreticiyi etkiledi. Narenciye bahçeleri hayati seviyede zarar görürken patates tarlaları karardı. Adana ZMO Başkanı Tayakısı, “Çözüm devletin vereceği karşılıksız hibede” derken üreticiler “Tüketici de etkilenecek. Adana 81 ili besliyordu” dedi.

Ebru ÇELİK
Ülkede sevinçle karşılanan kar, üreticiler için kriz yarattı. Adana, Mersin, Hatay gibi tarım bölgeleri zirai dondan ciddi biçimde etkilendi. Ekonomik açıdan dar boğazda olan üreticiler, çözümü geleneksel yöntem olan lastik ve saman yakmakta buldu. Üreticiler girdi maliyetlerini karşılayamıyorken bir de mevsimsel etkilerin altında kaldı.
Adana Ziraat Odası Başkanı Ahencan Tayakısı, donun Adana’ya verdiği zararı BirGün’e aktardı. Tayakısı, “Zirai don, buğday hariç tüm mahsulleri etkiledi. Bahçelerde yetişen şeftali, portakal, kayısı, erik. Tarlalarda yetişen patates, ıspanak… Üretici, devletten destek göremeyince de çözümü geleneksel çözüm yöntemleriyle halletmeye çalıştı, lastik ve saman yakmak gibi. Ancak etkili bir yöntem olduğunu söyleyemeyiz. Bu gibi durumlarda yağmur sulama yöntemi gerekiyor fakat bunun maliyeti de üreticiyi aşıyor. Pervane sistemi var, bu sistem ateş yakmaktan daha iyi, o da maliyetli olduğu için üreticilerin bazıları alabiliyor yalnızca” dedi.
FESTİVALE ÇİÇEK KALMADI
Adana’da her yıl nisan ayında gerçekleşen Portakal Çiçeği Festivali’nin bu yıl yapılmasının çok zor olduğunu söyleyen Tayakısı, “Adana narenciye kokusundan mahrum kaldı” dedi. Tayakısı, “Bu yıl yüksek ihtimalle portakal, şeftali, erik ve kayısı üretimi olmayacak. Narenciye grubu ağaçlarında uyanma, çiçeklenme erken başladı ve bu çiçeklenme yılda bir kez oluyor. Portakal Çiçeği Festivali'nde çiçek verecek ağaç kalmadı” diye konuştu.
TARIM VAR, DESTEK YOK
“İktidar TMMOB'un önerilerini, taleplerini göz ardı ediyor. Biz tarımı kalkındırmak için uğraş veriyoruz” diyen Tayakısı, donun üreticide yarattığı zarar için çözümün devletin vereceği karşılıksız hibede olduğunu söyledi. Tayakısı, “Tarım sigortası olan TARSİM’in de işini düzgün yapması gerekiyor. Üretici, ürünlerini güvence altına almak isteyip pişman oluyor. Geçen yıl, yüzde 90 zarar gören tarlaya hasar tespiti yapmaya gelen eksperler, yüzde 60 zarar raporladı. Eksperler risk analizi yapamıyor değil, yapmıyorlar. Bu nedenle tarım da gün geçtikçe geriye gidiyor. Tarıma elverişli ülkemiz bu nedenle ürün ithal ediyor. Bu kadar üretecek gücümüz varken yetkililer diyor ki ‘Siz üretmeyin, bizim paramız var. Biz dışarıdan getiririz."
Adana Sarıçam’da patates üreticiliği yapan Fatih Kaya, 800 hektarlık patates tarlasının yüzde 100’ünün de zirai dondan etkilendiğini ve 50 milyona yakın zararının olduğunu söyledi. Kaya, “Eskiden don olunca bir gün etkilenirdik, şimdi üç gündür don vuruyor mahsullerimize, 2 gün daha süreceği söyleniyor. Tarlalarımızda, bahçelerimizde mahsul diye bir şey kalmadı” dedi. Kaya, “Bu yıl Adana’nın tamamı etkilendi, tarla bahçe kalmadı. Narenciye bahçem var, tarlamın halini görünce gidip bahçem ne hale geldi bakamadım bile canımın acısından” ifadelerini kullandı.
Kaya konuşmasına şu şekilde devam etti: “Tarım sigortası TARSİM, patates ve soğanı kapsamıyor. Tarlam kapkara oldu. Umarım martta don bize bir şaka daha yapmaz. Adana 81 ili besleyen bir tarım şehri. Bu don bizi çok etkilediği gibi tüketiciyi de etkileyecek. Bu yıl insanlar pazarda kiloyla değil taneyle patates, soğan alacak.”
Şeftali, mandalina ve nektarin üreten Veysel Şahin ise şu şekilde konuştu: “Tüm meyvelerim, çiçeklerim öldü. Don mahsullerimin yüzde 100’ünü yok etti. Bu yıl ne üretebileceğiz ne de satabileceğiz. Elimizde yapacak bir şey kalmadı.”