Podcast yayıncılığı ABD’de önemli bir endüstri artık. 2020 yılında Spotify ile 100 milyon dolarlık anlaşma yapan Joe Rogan için ise dünyanın en popüler podcasterı diyebiliriz. “The Joe Rogan Experience” isimli şovunun çekiciliği zaten zor ve tartışmalı konulara girmesinden geliyor. Bölüm başına tahmini 11 milyon dinleyici çekmesi de başarısının bir ölçüsü olarak gösterilebilir. Ancak Rogan pandemi dünyayı etkiye aldığından bu yana aşı karşıtı bir tutum üstlenerek bu konudaki doğrulanmamış, yanlış bilgi ve hatta dezenformasyonu yaymak için önemli bir üs oldu. Rogan son olarak geçen ay aşı karşıtı komplo teorileriyle ünlü Dr. Robert Malone’u konuk edince, ABD’de 270 doktor, bilim insanı ve sağlık çalışanı Spotify’a yönelik bir açık mektup* yazarak bu ve benzer içerikleri, açık bir kamu politikası oluşturarak kaldırmasını istedi. Spotify bu açık mektuba karşılık içeriği kaldırmadı. Son olarak ünlü rock şarkıcısı, söz yazarı ve besteci Neil Young aynı hassasiyetle Spotify’a açık bir mektup yazarak kendi şarkılarının bu tip içerikle aynı yerde olamayacağını söyledi ve hakikati savunmak adına dünya çapındaki yayın gelirimin yüzde 60’ından vazgeçiyor şarkılarımı çekiyorum diye ekledi. ** Spotify yine geri adım atmadı ve Joe Rogan ile Neil Young arasındaki tercihini Rogan’dan yana yaptı.

Bu haftaki Köşe Vuruşu’nda Spotify’ın kendi podcast yayıncısı Joe Rogan’ın içeriğini kaldırmama konusundaki hassasiyeti ve bunun ifade özgürlüğü sayılıp sayılamayacağı konusunu tartışmak istiyorum.

ROGAN VE SPOTIFY İLİŞKİSİ

Öncelikle Rogan ile Spotify arasındaki ilişkiyi diğer podcasterlar ile olan ilişkisi gibi düşünemeyiz. Çünkü Rogan, Spotify’ın podcast alanına ilgiyi artırmak ve diğer podcast içeriğini platformuna çekmek için özel olarak sözleşme yapmış bir isim. Yani Spotify’ın bir çalışanı sayabiliriz. Örneğin; benim gibi podcast içeriği üreten insanların da Spotify’da yayını var ama Rogan’ınkiler için Spotify, diğer yayıncıların aksine para ödüyor. Bana göre işin asıl kafa karıştıran kısmı şu: Spotify, Neil Young’ın açıklamasına karşı yaptığı açıklamada*** “Pandeminin başlangıcından bu yana Covid-19 ile ilgili 20 binden fazla podcast içeriğini kaldırdık” diyor. İşte bu noktada Spotify’ın çifte standardı ortaya çıkıyor. Kaldırılan 20 bin podcast içeriği ifade özgürlüğü kabul edilmediyse, Rogan’ın şovundaki içerik niye özgürlük kabul ediliyor? Öyle ki, ABD’li doktor ve bilim insanlarının yazdığı açık mektupta da görüleceği gibi “Covid-19 salgını boyunca, Joe Rogan podcast’i hakkında sürekli olarak yanıltıcı ve yanlış iddialar yayarak bilime ve tıbba güvensizlik yarattı. Gençlerde ve çocuklarda aşılamayı caydırdı, yanlış bir şekilde mRNA aşılarının "gen tedavisi" olduğunu iddia etti, (…) 1757. bölümde Rogan, Covid-19 hakkında yanlış bilgi yaydığı için Twitter’dan uzaklaştırılan Dr. Robert Malone’u ağırladı. Acaba pandemi boyunca kaldırılan 20 bin podcast içeriği, buradaki ifadelerden daha ağır dezenformasyon mu içeriyordu diyeceğim ama bunun daha ağırı ne olabilir ki? Bir platform için öncelik, standartlar değil içeriğin popülerliğiyse bilimi nasıl koruyacağız?

NEIL YOUNG’IN KARARI

Neil Young aşı karşıtı dezenformasyona karşı önemli bir çıkış yaparak Spotify’dan şarkılarını çekiyor. Bu herkesin cesaret edemeyeceği bir şey, zira günümüzün ortamında bu dev platformlardan çekilmek önemli bir gelir ve görünürlük kaybı demek. Zaten gelirinin yüzde 60’ını kaybedeceğini kendisi de belirtmiş. Bu tarz çıkışlar mutlaka bir miktar farkındalık yaratır ama sonuç yaratması zor. Çünkü böyle bir başlangıç yaptığınızda bir noktada platformların hemen tümünü reddetmeniz gerekir ki bu sonunuz olabilir. Bu yüzden platformları düzenleyen uluslar üstü bir kurum ve açık standartlar gerekiyor. Buradaki uluslararası standart boşluğu, işi platformların ve devletlerin keyfine bırakıyor ve onun da sonuçları biraz tartışmalı.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ NEDİR?

Bu köşede daha önce yazdığım yazılarda da savunduğum gibi, ifade özgürlüğü ile bir ifadenin ticari amaçlarla algoritmik olarak öne çıkarılması aynı şey değil. Dolayısıyla hem bölüm başına ortalama 11 milyon dinleyiciye ulaşan hem de Spotify’ın bizzat 100 milyon dolar ödediği bir figürü, algoritmanın öne çıkarmaması mümkün mü? Üstelik Joe Rogan, yanlışlığı kanıtlanmış bilgileri doğru gibi iletiyor. Yani dezenformasyon yayıyor. Böyle durumlarda bilimi, insanlığı ve henüz kendi kararını veremeyecek yaşta olan çocukları nasıl koruyacağız? Pandemi kişinin sadece kendisiyle ilgili bir şey değil. Bu noktada ortak standardı nasıl bulacağız? Örneğin; komedyen Dave Chapelle’in Netflix’teki şovunda yaptığı transfobik espriler sonrası başlayan iptal kampanyası esnasında**** Netflix’in geri adım atmamasını ve içeriği kaldırmamasını mizahın sınırları içinde tartışabiliriz ama iş bütün insanlığı etkileyen bir pandeminin kaderini değiştirecek içeriğe gelince ‘ifade özgürlüğü’ tartışması bambaşka bir yere gidiyor. Sansür mü denilir, yoksa bir arada sağlıklı bir biçimde yaşamayı seçme mi? Tek ve net bir cevabı olmayan çok yeni tartışmalar bunlar. Yeni medyanın dayattığı bu tartışmaları, ancak uluslar üstü düzenleyici bir kurum çözebilir. Çünkü dünyanın bir ucunda başlayan salgın, bütün dünyayı ilgilendiriyor. Yaşadık ve öğreniyoruz; artık fazlasına ihtiyacımız var.

*https://spotifyopenletter.wordpress.com/2022/01/10/an-open-letter-to-spotify/

** https://neilyoungarchives.com/news/1/article?id=Spotify-In-The-Name-Of-Truth

*** https://www.vox.com/recode/22905047/joe-rogan-spotify-neil-young-boycott

**** https://www.avclub.com/netflix-chief-ted-sarandos-defends-dave-chappelle-comed-1847840694